Sinema tarihinin hiç eskimeyen gerilim türü klasikleri arasında yaptığımız gezinin son durağında, türün iddialı dört filmini inceleme konusu edeceğiz. 7. Sanat’ın en gizemli karakterlerinden Keizer Soze’nin peşindeki polisin öyküsünü anlatan ‘Olağan Şüpheliler’, Oscar’lı Kathy Bates ile adı özdeşleşen, Stephen King uyarlaması ‘Ölüm Kitabı’, gerilim türünün unutulmaz başyapıtları. ‘Caniler Avcısı’ Charles Laughton’un tek yönetmenlik denemesi. David Singer başyapıtı ‘Seven’ 90’ların kült gerilim filmi.
7- Olağan Şüpheliler / Usual Suspects (1995)
Yön: Bryan Singer
Oyn: Kevin Spacey - Benicio Del Toro - Gabriel Byrne - Stephen Baldwin.
Konu: San Pedro’da patlayan bir tekneyi araştıran polis, teknede 27 ceset ve 91 milyon dolarlık uyuşturucu parası bulur. Olaydan kurtulan iki kişiden biri, yanıklarla dolu vücuduyla korkmuş bir Macar terörist ve diğeri de Verbal Kint adında bir tetikçidir. Polisteki sorgusunda Kint, altı hafta öncesinden başlayarak tüm olayları anlatır. Beş suçlunun nasıl bir araya geldiğinden, kaçırılan bir kamyondan ve bir suç lordundan polise bahseder. Tüm soru işaretleri bir kişinin üzerinde yoğunlaşır; Keizer Soze.
Filmin senaryosunu yazan Christopher McQuarrie, En İyi Özgün Senaryo Ödülünü alırken, Kevin Spacey En İyi Yardımcı Aktör dalında kariyerinin ilk Oscar’ını kazanmıştı. (Beş yıl sonra ‘Amerikan Güzeli’ ile En İyi Aktör Oscar’ının sahibi olmuştu.)
Henüz 30 yaşındayken, kariyerinin ikinci filminde Amerikalı yönetmen Bryan Singer, gerilim türünün unutulmaz filmlerinden birine imzasını atmıştı. Singer’in sadece 35 günde çevirdiği bu düşük bütçeli film, yılın gişe şampiyonlarının arasına girmişti. Bu kara film, olağanüstü dehasıyla uyuşturucu dünyasının liderliğine yükselmesine karşın, kimsenin tanımadığı esrarengiz kişilik, azılı katil Keizer Soze’nin sıra dışı öyküsünü anlatır.
Film onun kimliğini açığa çıkarırken, yenilikçi bir kurgu anlayışıyla, polisiye filmlerin kodlarını zorlayarak, sıra dışı bir gerilim temposuyla öne çıkmıştı. Zengin, cüretkâr, korkusuz, zeki ve ulaşılmaz olduğu bilinen Soze’nin ele geçirilme öyküsü, temposu hiç düşmeyen bir mizansen eşliğinde anlatılmıştı. Filmin, en paranoyak izleyicinin aklına gelmeyecek sürpriz bir finali vardı.
Olağan Şüpheliler
8- Ölüm Kitabı / Misery (1990)
Yön: Rob Reiner
Oyn: James Caan - Kathy Bates - Lauren Bacall - Rob Reiner.
Konu: Yazar Paul Sheldon yalnız arabasının takla atarak yoldan çıkmasına neden olan kar fırtınasını hatırlamaktadır. Tek hatırladığı tombul hemşire Annie Wilkes’in evinde gözlerini açması ve bu kadının kendisinin aşırı fanatiği olduğu, hayatının sonuna kadar onu kişisel tutsağı olarak alıkoymak istemesinin farkına varmasıdır. Paranoyak Annie kaçmak isteyen tutsağını ayağından feci şekilde yaralayarak onu yatağına hapseder.
‘Ölüm Kitabı’, Stanley Kubrick’in ‘Cinnet / The Shining’i ile birlikte Stephen King’in romanlarından alınan en ünlü iki uyarlamadan biridir. Yönetmen-senaryo yazarı-yapımcı Rob Reiner ‘Ölüm Kitabı’nda helikopter pilotu olarak küçük bir rol üstlenmişti. Ünlü roman yazarı ve onu rehin tutan psikopat kadın arasında, tek bir mekânda geçen konusuyla ‘Misery’ bir tiyatro oyununu andırır. Gerilim romanlarının rakipsiz kıralı Stephen King’in sinema ve TV uyarlamalarının çoğu başarısız olmuştur. Kapalı bir mekânda geçen klostrofobik ve psikolojik gerilim türündeki ‘Ölüm Kitabı’nda paranoyak hemşire Annie’yi canlandıran Kathy Bates’in olağanüstü performansı filmin önüne geçti. Hitchcock ustanın başyapıtlarını akla getiren film, içerdiği işkence sahnelerine rağmen, Rob Reiner’in ölçülü mizanseniyle, şiddet türünün tuzaklarına düşmekten uzak kalmıştı.
Bu filmle Kathy Bates En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’ı ve En İyi Dram Kadın Oyuncu Altın Küre Ödüllerini kazanmıştı.
9- Caniler Avcısı / The Night Of The Hunter (1955)
Yön: Charles Laughton
Oyn: Robert Mitchum - Shelley Winters - Lillian Gish.
Konu: Film Virginia’nın izbe bir yerleşim bölgesinde iki kişinin öldüğü bir soygunun faili Ben’in idam cezasına çaptırılmasıyla başlar. Suçlu bulunmasına rağmen, çalınan para ortaya çıkmamıştır. Ben, tutuklanmadan önce parayı sadece küçük oğlu Joku’nun bildiği bir yere saklamıştır. Hücre arkadaşı gizemli rahip Powell de paranın peşindedir ve paraya ulaşmaya çalışacaktır.
63 yıllık ömrüne 65 film sığdıran ünlü İngiliz aktör Charles Laugthon’un tek yönetmenlik denemesi olan ‘Caniler Avcısı’nın senaryosunu Davis Grubb aynı adlı kitabından yazmıştı. Ancak bu film gişe başarısı yakalayamayınca, Laugthon’un başka film yönetme şansı olmamıştı.
Robert Mitchum’un canlandırdığı rahip Powell, sinema tarihinin en canavar ruhlu karakterlerinden biri oldu. Aktör bu filmiyle üne kavuştu. Filmde sessiz sinemanın ikonik oyuncularından Lillian Gish de yer almıştı. Sonraları Amerikan vatandaşlığına geçen karizmatik Charles Laugthon, Amerikan taşrasında geçen bu kara filmi tek yönetmenlik denemesi olmasına rağmen, gerilimin türünün klasikleri arasına girmeye hak kazandı.
10- Yedi / Seven (1995)
Yön: David Fincher
Oyn: Brad Pitt - Morgan Freeman - Kevin Spacey - Gwyneth Paltrow.
Konu: Senaryosu filmde oyuncu olarak da gördüğümüz Andrew Kevin Walker tarafından yazılan film, Hıristiyanlığın yedi ölümcül günahını işleyenleri kendi vahşi yöntemleriyle öldüren bir seri katili ve onun peşindeki iki polis dedektifinin çabalarını anlatır.
İranlı dahi görüntü yönetmeni Darius Khondji’nin, sürekli yağmurun yağdığı bir şehirde, küf rengi tonlarla, karanlık ve kasvetli mekânlarda çektiği fotoğraflarıyla, ‘Seven’, gerilim türünün klasikleri arasında yerini aldı. Kibir, Aç gözlülük, şehvet düşkünlüğü, kıskançlık, oburluk, yıkıcılık ve tembellik gibi ölümcül günahları işleyenlerin kanına giren seri katil öyküsü, özellikle çarpıcı ve sürpriz finaliyle akıllarda kaldı.
David Fincher’in ustalıklı mizanseni, sürükleyici konusu, oyuncu kadrosunun müthiş performansları, Richard Bruce’un Oscar’a aday gösterilen dinamik kurgusu ile birinci sınıf bir gerilim olan ‘Seven’, kusursuz açılış sekansıyla da akıllarda kalacak. ‘Sosyal Ağ / The Social Network’(2010) ile En İyi Yönetmen Altın Küre Ödülü’nün sahibi David Fincher, 90’lı yılların bu en ünlü gerilim filmiyle kariyerinin ilk başyapıtına imzasını atmıştı.