Dolardaki olası değer kazanma durumu Türkiye özelinde kur üzerinden (cari açık dâhil) enflasyon ve faizlere daha baskı yaratabilir.
ABD Başkanlık seçiminde taraflar son kozlarını oynuyor. Anketlerde uzun süre önde giden Biden ile Trump, mayıs ayında yüzde 43 ile kafa kafaya geldikten hemen sonra ‘Black Lives Matter’ protestoları başlamıştı. Ekonomik iyimserlik, liderlik, işsizlik gibi alt anketlerde dibi gören Trump, aldığı son ekonomik önlemlerle (örneğin öğrenci kredilerinin faizlerini iptal etmesi) ve borsalardaki yükselişle alt anketlerde kendi lehine hızlı bir toparlama emaresi sağladı. Biden ile farkını 1 puan lehine düzeltti. Eylül anketlerinde yükselişini sürdürür ve engel olacak başka bir makro gelişme olmazsa bu fark daha da azalacaktır. Nitekim Biden yanlısı Demokratlar ABD Posta İdaresine Trump’ın müdahale ettiğini, yavaşlattığı posta hizmetleri yoluyla oyları manipüle edeceği kozunu öne çıkarıyorlar. Trump anketlerde yükselmeye devam ederse, Euro/dolar paritesinde dolar lehine hareketlenme olabilir, borsalarda (düzeltme hareketi hariç) iyimserlik devam edebilir. Dünya ticaret hacimlerindeki hareketlenme emareleri Trump ile birlikte altının onsunda bir düzeltme hareketi getirdi.
Öte yandan, dolardaki olası değer kazanma durumu Türkiye özelinde kur üzerinden (cari açık dâhil) enflasyon ve faizlere daha baskı yaratabilir. Ancak faizlerde beklenenin üzerinde artış olursa, kurdaki kirli dalgalanmanın azalması borsa endeksinde uzun süredir hareket görmeyen seçici hisselerde hareket yaratabilir. Biden seçimi kazanırsa, Trump gibi seçim vaatlerini tutarsa, Rusya ile başlatacağını beyan ettiği yeni soğuk savaş ile bunun Türkiye üzerindeki (olumsuz) etkilerini gözlemlemek mümkün olabilecektir.
19 Mart 2014 tarihli “İstanbul Ekolü’nden kâhin Roubini çıkar mı?” yazımızda paritenin 1,40 seviyelerinden 1,25 ve sonrasında 1,05’e kadar gitme olasılığını Fischer Denklemi üzerinden kaba bir matematikle aktarmaya çalışmıştık. Benzer bir durum bu sene de maliye ve merkez bankalarının parasal genişleme kararlarıyla Euro lehine oluştu. Nitekim, 17 Haziran’da bir programda parite 1,12 iken konuya dikkat çekmiştim. Parite 1,18 seviyelerine hızla geldi, nefeslendi.
Biden önde devam ederse parite kısa vadede bu seviyelerini koruyacaktır. Biden seçildiğinde sokağa yansıyan ekonomide hızlı iyileşme sağlayamaz, Avrupa Merkez Bankası ve maliyeleri parasal genişlemeyi hızla yaygınlaştıramazsa, pariteyi 1,25 seviyelerine kadar götürmesi mümkün olabilir. Ancak parite etkisi nedeni ile doların içeride yine yükselmesi ve bizi yukarıdaki enflasyon faiz sarmalına götürmesi mümkün olabilecektir. Biden’ın ekonomi politikalarında ise içeride üret, geliştir, tüket yaklaşımı başta Çin olmak üzere kendine yeterli ekonomi politikalarının (korumacı yaklaşımlar) devam edeceğinin bir göstergesi. Bu nedenle parasal genişlemelere rağmen kısa vadede portföy yatırımlarında hareket beklemek mümkün olmayacaktır. Tabii bunların hepsi olasılık.
Not: Yazıda yer alan bilgi ve yorumlar herhangi bir şekilde yatırım danışmanlığı ve yatırım önerisi kapsamına girmemektedir. Yer alan bilgiler ve bunların kapsamında alınan karar ve uygulamalardan, doğabilecek sonuçlarından, Şalom ve yazarın herhangi bir yükümlülüğü ve sorumluluğu bulunmamaktadır.