Yazın son günlerine gelirken, korona, karantina derken, davet sezonu yeni yeni açılmaya başladı. Hazır hepimiz iyice bronzlaşmışken, yazlık, bronz, ışıl ışıl bir makyaj yapalım dedim. Birçoğumuz yazın davetlerde yapış yapış terlerken makyaj yapmaktan nefret ediyoruz. O yüzden şimdi, sıcakta yaparken bizi yormayacak, bütün gece de ağırlık yapmayacak makyajın sırlarını konuşalım.
1-Baz-Fondöten
Öncelikle, makyajın daha sağlıklı görünmesi ve yüzümüze oturması için cilt tipi fark etmeksizin iyice nemlendiriyoruz.
Yağlı ciltler sıcakta terlemeye daha müsait olduğundan, geniş gözeneklilerde ise birazdan kullanacağımız ışıltı ürünler istemediğimiz gözenek görünümünü daha ön plana çıkarabileceğinden, silikon yapıda gözenek kapatıcı mat bir bazı T bölgesine uygulayabilir. Ancak cildimiz sıcakta terlerken, cilt yüzündeki fazla ürünleri dışarı atmaya meyilli olabilir. Bu nedenle bazımızdan mercimek kadar bir miktar kullanmak yeterli olacaktır. Parmak ucumuza aldığımız ürünü gözenekli bölgelerle yayarak değil, tampon hareketlerle minik minik vurarak uygularsak baz, gözeneklere isteğimiz gibi yerleşecek, akmayacak ve pürüzsüz bir görünüm yakalamamıza yardım edecektir.
Geldik ışıltılı baza, yukarıdaki problemlerden muzdarip değilseniz, sizin için 1. adım, diğerlerimiz için de 2. adım. Evet baz üstüne baz kullanılabilir, önemli olan yapılarını doğru seçmek. Işıltı düzeyini ise kendi zevkinize göre seçebilirsiniz. Önerim fondöten kullanmayacaksanız, renkli ışıltılı bazlardan seçmeniz. Böylece hafif bir ton eşitlemesi de sağlanmış olur.
“Yok ben fondötensiz yapamam” diyenlerdenseniz de piyasada neredeyse artık her markada bulunan, su bazlı, nemli bitişli, yarı transparan ‘face&body’ fondötenlerden tercih edebilirsiniz. Yarı transparan mı? Ben cildimi tam kapatmadan rahat etmem diyenler için sıcakta ve ışıltılı makyajı önermiyorum.
2-Kapatıcı
Sıra geldi kapatıcımıza. Gözaltı kapatıcınızı ya tam cilt tonunuzda ya da yarım-bir ton açık seçebilirsiniz. Burada gözaltlarının makyaj öncesi çok iyi nemlendirilmiş olması ve kapatıcının çok ince yapıda olması önemli. Eğer gözaltı problemleriniz yoğunsa, hafif bir kapatıcı ile yetinemiyorum diyorsanız, ince yapıda ama yoğun pigmentli bir ürün seçmenizi önereceğim. Böylece çok az ürünle, istenmeyen kusurları kapatabiliriz. Kapatıcı seçerken diğer önemli bir konuda, ışıltılı bir cilt hazırladığımız için, eğer mat ve pudra bitişli bir kapatıcı seçersek gözaltlarımız olduğundan daha yorgun ve cansız görünecektir. Bu nedenle kapatıcımızı da parlak ya da saten bitişli seçmek daha canlı ve sağlıklı bir bitiş için önemli.
Nasıl süreceğiz peki? Hani şu Youtube’da gördüğümüz üçgen şeklinde mi derseniz de? Eğer cildinizden açık tonda kapatıcı kullanıyorsanız, cevabım; Evet. Tabii onlar biraz abartı. Biz onu minimum ürünle ve daha küçük bir üçgen olarak yapacağız. Ayrıca üçgenimizin bir kenarı burun çizgimiz olmalı. Böylece daha aydınlık bir görünüme kavuşacağız. “Ben kapatıcımı cildimle aynı ton seçtim” diyorsanız da, sizin üçgene ihtiyacınız yok. Sadece gözaltındaki kusurlara ufak noktalar sürerek, yaymanız yeterli.
2,5-Pudra
“2,5 mu?” diye soranlarınız olacak. Nedeni şu: Pudra, ışıltı makyajlarda benim çok tercih ettiğim bir uygulama değil. Ancak cildiniz aşırı yağlanma ve terlemeye müsaitse, ama burada bahsettiğim durum normalden fazla olması. Yoksa bu sıcakta yağlanma ve terleme tüm cilt tiplerinde var. İnce yapıda bir transparan pudra ile yüzünüzü sabitleyebilirsiniz. Bunu da yaparken tombul, büyük bir fırça ile gelişi güzel sürerek dağıtırsanız, tam istediğimiz gibi en miktarda ürünle işimizi görmüş oluruz.
3-Gözler
Geldik en sevdiğimiz yere, gözlere. Göz kapaklarınıza, varsa tercihen bir far bazı, yoksa bir parça kapatıcınızdan sürmenizi öneririm. Böylece göz makyajı daha iyi yapışacak, daha uzun süre kıpırdaman kalacaktır. Bronzer’ımızı göz kapaklarımızın katlanma bölgesine, far karıştırma fırçası ile genişçe sürerek kendimize bir gölge ve boyut kazandırabiliriz. Ayrıca sağa-sola aynı gelmedi diye tedirgin olmamıza da gerek yok, farı sürdükten sonra parmakla dağıtabiliriz. Şampanya ya da altın tonlarında bir aydınlatıcı ya da farı, parmağımızla güzelce bastırıp, tampon hareketlerle göz kapağımız boyunca yayıyoruz. Burada üründen en yoğun parlaklığı almak için far bazı ve parmakla uygulama yapmamız işin püf noktası. Katlanma bölgesinden, bir önceki fırçanızda kalan bronzer ile tekrar geçtiğimizde, iki ürünün birleşme noktası karışarak daha yumuşak bir görüntü yakalamamızı sağlayacak. Eğer sizin için bu görüntü yeterli ise, bronzer’dan biraz daha alıp alt kirpik dibinden da geçerek far uygulamasını tamamlayabilirsiniz. “Daha keskin bir görüntü istiyorum” diyenler bendensiniz. Kullandığımız bronzer’dan daha koyu, kahve tonlarında bir far ile, basite kaçmak isteyenler, yine aynı karıştırma fırçasına ürünü alıp gözün dış köşelerine hafif, hafif dokundurup, geri kalanı parmakla yayarak düzeltebilir. “Elime güveniyorumcularla”, biz yassı bir far fırçasının ucuna ürünü alıp dış köşelerden küçük bir üçgen çizerek ürünü dağıtıyoruz. Dış köşeleri koyulaştırmak gözleri büyük göstermek için, yukarı doğru üçgen çizmek ise gözleri daha kalkık göstermek için basit ama sevdiğimiz makyaj hilelerimiz.
Yetmedi mi? O zaman akma kokma yapmayacağına emin olduğunuz, tercihen kahverengi bir kalemle eyeliner hattı boyunca çizip, hafifçe dağıtarak buğulu ama ışıltılı gözlere sahip olabilirsiniz.
Bitirdiyseniz de alt kirpik diplerinin dış köşelerine, demin kullandıklarımız arasındaki en koyu rengi, iç köşelere ise ışıltı renginizi sürebiliriz.
*Kullandığınız farlar fazla tozutuyorsa, far uygulaması ile makyaja başlayabilirsiniz. Böylece, yüzünüze dökülen farları temizledikten sonra cildinize geçmek daha kolay olacaktır.
Yazmıyorum bile artık, mascarayı bolca sürüyoruz değil mi? Özelliklede eyeliner hattına kalemle gölge yapanların, mascara’yı daha bol kullanması gerektiğinizde hatırlatırım. Çok terlemekten şikâyetçiyseniz de waterproof bir mascara tercih edebilirsiniz.
4-Allık
Hep yazdığım gibi, yaz boyunca sıvı allık candır. Tint formda bir allık kullanırsak, hem ince yapısı ile cildimizde katman oluşturmayacak, hem de ciltle bütünleştiği için akma yapmayacaktır. Parlak bitişli olmaları da cabası.
*2,5 adımda konuştuğumuz pudra uygulamasını yaptıysanız, üzerine sıvı sürmek topak topak bir görüntüye neden olacaktır. Bu nedenle ışıltı barındıran toz pudra kullanmanızı önereceğim.
5-Bronzer
Kendine güvenenlerin ve 2,5 adımı uygulamamış olanların krem bir bronzer kullanmasını önereceğim tabi ki yine. Çünkü yaz demek, sıcak demek, krem ürün, sıvı ürün demek. “Ben işimi sağlama alayım, hata yaparsam düzeltmesi kolay olsun” diyorsanız, toz yapıda bronzer’larla hata düzeltmek daha kolay. Hazırsanız, dünyanın en kolay bronzer sürme yöntemini veriyorum: İhtiyacımız olan, ışıltılı bronzer ve çok büyük tombul bir fırça. Ürünü hafifçe gelişi güzel fırçaya alıp, alnımızın ortasından, saç diplerimizden başlayıp aynı hatta, yarım daire gibi çenemize kadar indirip, aynı işlemi diğer taraf içinde yapıyoruz. Daha sonra cildimizin güneşle ilk bulaşan noktaları olan, yüksek bölgelerimiz, burun ucumuz, alnımızın ortası ve biraz çene ve elmacık kemiklerine de fırçayı hafifçe dokunduruyoruz. Ürünü fırçaya az az almamız yeterli. Düzgün olmasına gerek yok, hepsi gelişi güzel ve bitti bile.
6-Aydınlatıcı
Her yazımda söylediğim gibi, en sevdiğim makyaj malzemesi mascara ise, ikincisi de aydınlatıcıdır herhalde. Varsa krem ya da sıvı yapıda bir aydınlatıcı tercihim. Parmak uçlarımıza ürünü alıp, bronzer’ı bozmadan ufak dokunuşlarla elmacık kemikleri, burun üstü ve tam dudak bitim çizgimize sürebilirsiniz.
Bitmedi tabi ki, bronz ışıltılı, yaz makyajının en sevdiğim kısmına geldik. Burada tercihen toz yapıda bir aydınlatıcı kullanmanızı öneririm. Uzun ve sık olamayan yapıdaki bir aydınlatıcı fırçası ile göz pınarlarından yukarı doğru yarım daire şeklinde uyguluyoruz. Burada kullandığınız aydınlatıcının yüzünüzdekinden çok daha açık tonlarda olması önemli. Bu sayede gözlerimiz çok daha büyük ve sağlıklı görünecektir.
7-Dudaklar
Bu kadar ışıltılı bir makyaja, koyu ten rengi bir dudak kalemi ile bütün dudağı boyadıktan sonra, ışıl ışıl parlayan bir parlatıcıdan daha güzel bir seçenek olabilir mi? “Maske takıyoruz, yapışıyor parlatıcıya” derseniz de, sonraki yazımda bahsedeceğim, bu sezonun trendi lip tint’lerden tercih edebilirsiniz.
8-Vücut
Aynı bronzer ve tombul fırçamızla yine gelişi güzel olarak, eşit bronzlaşmayan bölgelerimizi özellikle dekolte bölgemizde renk eşitliyoruz. Dekoltenizdeki kemiklere bronz tonlarda bir aydınlatıcı sürmeyi hiç denemiş miydiniz? Denemediyseniz, hemen denemeye davet ediyorum. Ayrıca daha geniş bir fırçayla omuz ve alt bacakların önünde bulunan kemiğe de aydınlatıcımızı sürüp gecenin yıldızı oluyoruz.
9-Sabitleme spreyi
Birçoğunuzun evinde yok biliyorum. Üzgünüm ama yazın, makyajın sabit kalmasının en önemli adımlarından biri sabitleme spreyleri. Üstelik gerçekten işe yarıyorlar. Makyajın kalıcılığını arttırdıkları gibi, toz ürünlerin pigmentlerini, renklerini de ön plana çıkartıyor hatta toz aydınlatıcıların daha da ışıltılı olmasını sağlıyorlar.
Bonus
Bu bölüm fazlasıyla bronzlaşanlar ve ışıldamayı çok çok sevenlere özel. Oldukça bronz renk bir aydınlatıcı ya topper ile bronzer sürme şeklimizi makyajın en üstüne uygulayabiliriz. Yaşasın daha çok ışıltı!
Bu adımı uygulayacaksak da, sabitleme spreyinden önce yapmamız gerektiğini hatırlatırım.
Güneşten kocaman bir öpücük almış kadar parlak makyajınız bittiyse, ışıl, ışıl parladığımız günlerimize en yakın zamanda kavuşmak dileğiyle…