Ha gayret senenin yarısından fazlasını devirdik. Bu yıl, dünyaca ortak dersler alıyoruz. Hepimiz seneyi; sağlığın her şeyden önemli olduğunu, insanoğlunun her duruma ve şarta nasıl da alıştığını, şükür demeyi ve kıymet bilmeyi öğrenmiş olarak bitireceğiz umarım.
Şu sıcak yaz günlerinde yürüyüş yaparken, senelerdir burun kıvırdığım yazı Ada’da geçirme fikri, bu sene bana Saint Tropez’deyim hissini veriyor.
Bana göre çocukluğumdan bu yana, en güzel Ada yazı bu!
İşte, geçen yazımda bahsettiğim Neptün’ün yarattığı çakır keyif kafasındayım bu aralar.
İyi hoş güzel de, tek Neptün değil ki; on gezegen etkisi var üzerimizde. Bunların seyahat ettikleri burçlar, evler, aralarındaki açılar, onlara eşlik eden yıldızlar, var da var…
O halde bir de diğerlerine göz atsak mı, ne dersiniz? Yoksa bu mayhoşluk halinde her an zorlu bir gezegen etkisine kıskıvrak yakalanabiliriz.
Satürn, bizi disipline eden eli sopalı öğretmen, takmış koluna, Jüpiter’i, Plüton’u, sene sonuna kadar Oğlak’ta son finansal gösterileri yaparken, ‘ayağını yorganına göre uzat’ atasözünü öğrenemeyenlere ek ders ilave edip üst sınıfa geçmeden hepimize öğretecek. Ayrıca sosyal medya alanında kısıtlamalar, yasaklara sebep olacak.
Azı karar çoğu zarar Mars Efendi şimdiden itibaren altı ay tahtına oturmuş bir kral edasıyla, en güçlü hissettiği Koç Burcunda olunca mücadele ve azmimizi körüklerken, biraz da kükreyecek, sataşacak, kafa tutacak yer arayacak. Ah be Mars, “Savaşma seviş” demek istiyorum...
Uranüs ailenin, bıçkın delikanlısı, asisi, kural tanımayanı, otoriteye kafa tutanı... Boğa’da olunca yine maddi alanda kemer sıkma politikasının iyice üzerinden cila ile geçerken, bir yandan da doğal afetlerle hiç gevşememize izin vermeyecek. Asi dedik ya, nereden çıkacağı belli olmaz bunun. Aman dikkat!
Plüton mahallenin kabadayısı yıkıp baştan yaratanı, değiştiren dönüştüreni... Genel her sisteme balyozla girmeye kalkacak.
Merkür’ün, “Savaşmayalım, iletişim kuralım, anlaşalım” diye diye dilinde tüy bitecek, ara bulmaya çalışacak ama zorlanacak tabi. İnsanlar uyanışa geçiyor, protestolar çokça olacak, insan, azınlık, kadın, zenci, işçi vs. hakları savunulacak. Bu başkaldırının olması için insanların maskeleri düşürüp, yozlaşmış yanlarını göstermeleri gerekir. İşte bunları bolca göreceğiz artık…
Jüpiter, bolluk bereketin simgesi…
İnançlar ve değerlere önem vereni…
Bilge kişisi... Hepsini olgunlukla anlamaya çalışacak, ama dikkat bir yandan da kötüyü de bollaştırır kendisi, ‘amaan Satürn’e Plüton’a bu göz kulak olur diye ona güvenmeyin.
Venüs, süse püse düşkün, sanatsal ve estetik zevkleri olan, lüksü seven, uyumlu, güzel hanımefendisi :) Bu seneden tabi ki pek haz etmeyecek.
Güneş ve Ay ne yapsın, altınla gümüşün değerlerini fırlatıp duracak ekonomiyle dalga geçecekler... Bu yükseliş 2023’e dayanacak, bilginize…
Kim galip gelecek derseniz, bu senenin galibi yok. Bu sene ders alma, toparlanma, elindekini koruma, yiğide hakkını verme, saygı duyma, kıymet bilme, insanlık dersi alma senesi.
Yeni çağa geçmeden, eksik kalan ne varsa bu sene hepimize hızlandırılmış kurs şeklinde veriliyor. O halde inat etmeyelim, hem ders alalım, aldığımız dersleri de çabucak unutmayalım.
Bitti diye virüs yokmuş gibi davranmamalı, önlemleri elden bırakmamalıyız. Bitecek ama bitmeden onunla yaşamayı öğrenmeli, en ufak hasarla bu cüceyi bu sene ile uğurlamalıyız. Ekim - Kasım için tedbir alın derim. Biz gevşersek gerçekler tokat gibi yüzümüze çarpabilir.
2020’ye nasıl veda edeceğimiz bizim seçimimiz olacak. Derslerin bu sene zorluk derecesini anladık. Önemli olan, elimizi taşın altına sokabilmek. Şunun şurasında ne kaldı ki? Hadi az daha dişimizi sıkalım da 2020yi tüm kötülüklerle birlikte uğurlayalım.
Diren insanlık!!! Her şey çok güzel olacak…