CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Ünal Çeviköz, Hamas üyeleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT Başkanı Hakan Fidan’ın görüştüğü iddialarını Meclis gündemine taşıdı.
Çeviköz, Meclis Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, Hamas üyelerine vatandaşlık verilip verilmediğini, AKP iktidarları döneminde toplan kaç Hamaslıya vatandaşlık verildiğini, Doğu Akdeniz’de çıkarlarımız gereği Türkiye’yi yalnızlaştıran ve izole hale getiren dış politika anlayışı terk edilerek İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi gerekirken, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniyye ile görüşmenin ülke çıkarları ile örtüşüp örtüşmediğini sordu.
ABD’den tepki
Amerikan Dışişleri Bakanlığı da Türk hükümetinin Hamas ile ilişkilerini yüksek seviyede endişe ile karşıladıklarını açıkladı.
ABD ve AB tarafından terörist organizasyon olarak görülen Hamas’ın, uluslararası terörle ilgilenen iki isminin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ağırlanmasına tepki gösterilen açıklamada, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devamlı bu terör organizasyonuna uzanması, Türkiye’nin uluslararası arenada izole edilmesine neden olacak, Filistin halkının çıkarlarına zarar verecek ve Gazze kaynaklı global terörü engelleme çabalarını etkisiz hale getirecektir” denildi.
Türk Dışişlerinden yanıt
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün konuyla ilgili açıklamasının ardından Türkiye’nin yanıtı da gecikmedi. “ABD’nin açıklamasını külliyen reddediyoruz” diye başlayan Dışişleri Bakanlığının salı günü yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Gazze’de demokratik seçimlerle iktidara gelen ve bölgenin önemli bir realitesini teşkil eden Hamas’ın meşru temsilcisinin terörist olarak nitelendirilmesi bölgede barış ve istikrarın tesisine yönelik çabalara katkı sağlamayacaktır.
Kaldı ki, kendi terör örgütleri listesinde yer alan PKK’ya açık destek veren, FETÖ elebaşına evsahipliği yapan bir ülkenin üçüncü ülkelere bu konuda söz söylemeye hiçbir hakkı bulunmamaktadır.
ABD Yönetimi Filistinliler arası iç uzlaşı çabalarının da bir tarafı olan Hamas’ı terör örgütü ilan etmiş, ardından Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Vaşington’daki Ofisini kapatmıştır. Böylelikle tüm Filistin Yönetimi ve halkıyla irtibatını keserek, bölgemizin gerçeklerinden kendini ne kadar soyutlamış olduğunu da ispatlamıştır.
Bu vesileyle ABD Yönetimi’ni, bölgedeki güç ve nüfuzunu münhasıran İsrail’in çıkarlarına hizmet etmek amacıyla kullanmak yerine, dengeli politikalar izleyerek İsrail-Filistin ihtilafına uluslararası hukuk, adalet ve hakkaniyet temelinde samimi çözüm arayışında bulunmaya davet ediyoruz.”