Konu bulmakta zorlandığım bir zamandı… Konuyu bulmaya odaklanmak yerine, neden bulamadığıma odaklanmaya karar verdim.
Genç kalemler – Ela Erbeş
Konu bulmakta zorlandığım bir zamandı…
Konuyu bulmaya odaklanmak yerine, neden bulamadığıma odaklanmaya karar verdim.
Hayatın akışında o kadar çok konu geçiyor ki insanın zihninden, dünyada gündem o kadar hızlı değişiyor ki, insanların ilgi alanları o kadar farklı ki, ben de bu çeşitlilik dünyasında denizdeki kum tanesi gibi hissediyordum. Ancak kum olmasa sahil olmaz, sahil olmasa dalgalar denize o şekil vuramaz. Peki kum olduğu için mi sahil oluşmuş, sahil var diye mi kum olmuş?
Ve işte cevabını bilmediğim sorular okyanusunda buldum kendimi?
İnanırsan mı olur? Olursa mı inanırsın?
Gelişiyoruz diye mi aydınlanıyoruz?
Aydınlanıyoruz diye mi gelişiyoruz?
Büyüyoruz diye mi yaşlanıyoruz?
Yaşlanıyoruz diye mi büyüyoruz?
Tecrübelerle mi öğreniyoruz?
Öğreniyoruz diye mi tecrübeleniyoruz?
Zaman geçtikçe mi alışıyoruz?
Alıştıkça mı zaman geçiyor?
Sıkıldıkça mı yiyoruz?
Yiyoruz diye mi sıkılıyoruz?
Spor yaptıkça mı alışıyoruz?
Alışınca mı spor yapıyoruz?
Paylaştıkça mı seviyoruz?
Sevdikçe mi paylaşıyoruz?
Verdikçe mi alıyoruz?
Aldıkça mi veriyoruz?
Yazdıkça mı ilham geliyor?
İlham geliyor diye yazıyorum?
Siz hangi sorularınızın cevaplarını bulamıyorsunuz?
Acaba biz neden hep soruların cevaplarını arıyoruz?
Aramazsak ne olur?
İnanırım.
Olur.
Gelişiriz
Aydınlanırız.
Büyürüz.
Yaşlanırız.
Sıkılırız.
Yeriz.
Spor yaparız.
Paylaşırız.
Severiz.
Veririz.
Alırız.
İlham alırız.
Ve yazarız...
Çok basit: Hayatımızı yazarız…