Geçtiğimiz hafta içinde UEFA Avrupa Ligi’nde üç Türk temsilcisi sahneye çıktı. Pandemi nedeniyle sezon geç açılabilince, eleme turları tek maçla geçilmek zorunda kalındı. Üç Türk temsilcisinden sadece Galatasaray yoluna devam etmeyi başarırken, bu tablo önümüzdeki sezonlarda takımlarımızın daha fazla eleme turu oynamasına ve Şampiyonlar Ligi ile Avrupa Ligi’ne direk temsilci gönderilememesine neden olacak.
Türkiye Sıralamada 11. Sırada
Hangi ülkeden takımların Avrupa kupalarına hangi turlardan katılacağını belirleyen UEFA ülkeler sıralamasında Türkiye şu anda 11. sırada. Geçen sezon 11. basamağa düşmüş ve aslında direk Şampiyonlar Ligi biletimizi kaybetmiştik. Ancak, yine pandemi nedeniyle ağustos ayı içerisinde tamamlanabilen Şampiyonlar Liginde Bayern Münih şampiyonluğa ulaştığı ve kendi liginde de Şampiyonlar Ligi’ne gitmeye hak kazandığı için, geçen sezonun Türkiye şampiyonu Başakşehir gruplara kalabildi.
Tablo Daha Kötü Olabilir
Bu konuyu sürekli gündeme taşıyan Hürriyet Gazetesi yazarı ve Bein Sports yorumcusu Uğur Meleke, tablonun daha da kötü olabileceğini belirtiyor. Hem 25 Eylül’de hem 26 Eylül’de gazeteye yazdığı yazılarda; Ukrayna, İskoçya ve G.Kıbrıs’la mesafenin iki puanın altında olduğunu belirtiyor. Eğer şu an bulunduğumuz 11. basamaktan 12’ye düşersek, şampiyonun her halükarda play-off turu oynayacağını söylüyor. 13. basamağa düşersek şampiyonun ve kupa galibinin ise bu kez iki ön eleme turu oynamak zorunda kalacağını yazıyor. Son üç yıl performansına göre ise Türkiye 16, son iki yıla göre 19. basamağa düştüğünü ve Türkiye’nin ilk 15’in dışını en son 1992’de, neredeyse 30 sene önce gördüğünü belirtiyor. Şampiyonlar Ligi’ne iki Türk takımının katılabildiği en son sezon 2007-2008 sezonu idi. Avrupa’nın en önemli turnuvasında 13 sezondur tek takımla temsil edilebiliyoruz. Ligimizde ikinci olan takımın hem iki ön eleme oynaması ve görece güçlü rakiplerle karşılaşması, ikinci takımın gruplara kalmasına engel oluyor.
Takımlarımız Neler Yaptı?
Sezonu erken açan ve Avrupa kupalarına katılan takımlarımızın düştüğü hataya bu sezon da Beşiktaş düştü. Genellikle transferleri son günlere bırakan ve bu tip eleme maçlarına eksik kadrolarla çıkan Türk takımlarına bir örnek oldu. Önce Şampiyonlar Ligi elemesinde PAOK’a kaybeden Siyah-Beyazlılar, yoluna UEFA Avrupa Liginde devam etti. Ancak kendi sahasında ağırladığı Portekiz’in başaltı takımlarından Rio Ave’ye penaltılar sonucunda elendi ve Avrupa defterini kapadı. Geçen sezonki kadrosundan birçok oyuncu ayrılan Kara-Kartallar’da, bu maçlarda özellikle sağ bek ve forvet mevkiindeki sorunlar ciddi şekilde göze battı. Diğer bir temsilcimiz Alanyaspor ise zorlu Rosenborg deplasmanına gitti. Avrupa tecrübesi yüksek olan rakibi on kişi kalmasına rağmen, fazla bir varlık gösteremeyen Turuncu-Yeşilliler de Avrupa’ya çabuk veda etti.
Son yıllarda Türk takımlarının Avrupa kupalarında ciddi bir başarı kaydedemediğini görüyoruz. 2017 yılında Beşiktaş UEFA Avrupa Liginde çeyrek final oynamış, 2013 yılında ise Galatasaray Şampiyonlar Liginde çeyrek final, Fenerbahçe ise aynı sezon UEFA Kupasında yarı final görmüştü. Geçen sezon Şampiyonlar Ligine katılan Galatasaray, her ne kadar Real Madrid ve Paris Saint-Germain gibi çok zorlu rakiplerle eşleşmiş olsa da; grubu iki puanla ve son sırada bitirdi. Gruptaki diğer takım olan Club Brugge’un da arkasında kalarak, UEFA Avrupa Ligi şansını kaybetti. 2018-2019 sezonunda da yine Galatasaray, Şampiyonlar Ligi grubunda üçüncü olmuştu.
Gelecek Sezonlar da Düşünülmeli
Bu tabloya baktığımız zaman, aslında Avrupa kupalarına katılan takımların sadece mevcut sezonu değil, gelecek sezonları da düşünmesi gerekiyor. Bu sezon Şampiyonlar Ligine katılacak Başakşehir, UEFA Avrupa Liginde gruplarda boy gösterecek Sivasspor ve yoluna devam eden Galatasaray’ın rolleri çok önemli olacak. Artık takımlarımız ülke içerisindeki hakem yönetimleri, yabancı kuralı, federasyon yönetimi gibi kısır tartışmalardan uzaklaşarak, saha içine önem vermeliler. Bir plan çerçevesinde ve bütçe doğrultusunda hem oyuncu yetiştirerek, hem de doğru oyuncuları transfer ederek önce ligde, sonra da Avrupa Kupaları’nda istikrarlı başarı yakalamayı hedef koymalılar. Bu başarı şampiyonluk olmasa da, çeyrek final turunda yer edinmek olabilir. Aksi takdirde, Avrupa kupalarını uzaktan birer seyirci gibi izleyeceğimiz günler gelebilir.