Son münazara da bitti. Artık seçme zamanı

Seçimlere son 12 gün…

Dünya
23 Ekim 2020 Cuma

Selin Milano Barlas /ABD’de seçimlere doğru

 

Yine sabahın körü. 

Uyuyakalırım diye korkumdan bidonla kahve içip münazaraya İstanbul’daki koltuğumdan katılan ben deniz ve bana Nashville, Tennesee’den eşlik eden Biden ve Trump… 

İkisine geçen sefere göre daha medenî oldukları için teşekkür ederim… Geçen seferki korku filmini andıran münazaradan sonra bu sefer mikrofonların kapatılmasından mıdır, yoksa Trump’ın aldığı uyarılardan mıdır, bilmem ama geçen sefere göre her iki taraf kesin daha başarılıydı. 

Başarılı fazla iddialı bir kelime olabilir… Tahammül edilir sanki daha doğru olur…

Belki de 90 dakika boyunca her iki adayın ne dediğini duyabildiğimiz için bana öyle geldi…

Münazaranın temel altı konusu belliydi:

1. COVID

2. Amerikan aileleri

3. Amerika’da ırkçılık

4. Küresel ısınma

5. Ulusal güvenlik

6. Liderlik/idare

Münazaradan evvel yine skandal çanları çalıyordu. Trump’ın Çin ile yaptığı şahsi anlaşmalar ve gizli banka hesabının ortaya çıkması gündemi karıştırdı. Haftalardır erken oy kullanmaya çalışan onlarca milyon Amerikalının saatlerce kuyruklarda bekletilmesinin topladığı tepkinin gölgesinde münazara NBC’den Kristen Welker’in idaresinde 04.00’te başladı.

Biden maskesi ile kürsüye gelirken Trump maskesi yerine tebessümü ile çıktı… 

Hatırlatalım; Biden COVID negatif.

Trump COVID pozitif.

Trump’ın mütecaviz üslubunu zaman zaman gülümseyerek yumuşattığı açıktı. 

8.400.000 vaka ve 223 bin ölüm ile ciddi bir sağlık krizinin ve ekonomik sıkıntının tırmandığı bir Amerika’da mütecaviz üslubun veya tebessümün sonuçları ne kadar etkileyeceğini göreceğiz.

Trump’ın seçimi kazanması için 10 puana ihtiyacı var. 

Bu geceki performansı bunu değiştirir mi? 

12 milyon işsiz ve 8 milyon açlık sınırındaki Amerikalı için bu son dört yılın faturası ne olacak?

Onlarca milyon Amerikalı oy kullandı dedik. Kaçı Biden’a kaçı Trump’a oy verdi?

Oy kullananların yüzde 71’i Biden seçmeni yüzde 27’si ise Trump seçmeni. 

3 Kasım Salı günü oy vereceklerin yüzde 56’sı Trump yüzde 40’ı ise Biden seçmeni…

Washington Post anketine göre Afrikalı Amerikalıların yüzde 80’i Trump’ı ırkçı olarak tanımlıyor.

Kadınların da oyu Biden’a kaymış görünüyor.

 

COVID

Son münazaradan bu yana 16 bin ölüm olmuşken Trump’a COVID ile ilgili yöneltilen sorularda “COVID oldum biliyorsunuz artık bağışıklık kazandım, çok ciddi bir sıkıntım yok” gibi küresel bir sağlık krizini küçümsemesi tepki topladı. Defalarca virüse karşı bir aşının çıkmak üzere olduğunu tekrar edince moderatör Welker “Hangi şirketlerin aşıyı ne zaman çıkaracağını açıklayabilir misiniz?” diye sorduğunda piyasadaki bütün ilaç şirketlerini saydı… 

Welker, Amerikan Sağlık Örgütünün 2021’nin sonuna doğru ancak bir aşı çıkarma ihtimalinin öngörüldüğünü söylemesi ve milyonlarca Amerikalının bundan mahrum kalabileceğini söylemesi üzerine Trump, orduyu devreye sokup dağıtımın hızlandırılabileceğini belirtti.

 

Vergi ve Wall Street

Vergi meselesi yine açıldı…Trump’ın milyonlarca dolar borcu olduğu hatırlatıldı…

Trump, Biden’ı Wall Street’e yakın olmakla suçladı ve hemen arkasından Biden seçildiği taktirde borsaların çökeceğini söyledi. Her ikisinin aynı anda nasıl olabileceğini kendi de anlatamadı. 

Havada kalan şeylerden yalnızca biriydi bu…

 

Barrett ve Obamacare

Konu yine Yüksek Mahkeme’ye gelince, Amy Coney Barrett’in seçilmesi durumunda Obamacare sağlık reformunun iptali durumunda 200.000.000 Amerikalı sağlık sigortalarından olacağı gerçeğine geldi… Bunun olmayacağının teminatını isteyen moderatöre sağlık planını açıklayamayan Trump herkesi yine kafasında sorularla baş başa bıraktı…

Biden ve Trump sağlık reformlarını tartışırken, Trump’ın sürekli Bernie Sanders ve sosyalizm konusu açması üzerine Biden müdahale etmek mecburiyetinde kaldı.

Muzip bir ifadeyle kendisinin Bernie Sanders olmadığını ve Joe Biden olduğunu hatırlatması unutulmayan anlardan oldu.

 

Dış politika ve Kim ile olan ‘değişik’ ilişki

Dış politikadaki marjinal tarzı ile mütemadiyen gündem olan Trump’a önümüzdeki dönem dış ilişkilerle ilgili planları soruldu. Trump Kuzey Kore ile “değişik” fakat çok “iyi” bir münasebetleri olduğunu söyledi.  

Trump, Kuzey Kore liderinin Obama’yı sevmediğini birkaç defa söylemesi üzerine sözü alan Biden “Avrupa’yı işgal etmeden evvel Amerika’nın Hitler’le de arasının iyi olduğunu” hatırlatmasıyla Trump “Hiç olmazsa Kore ile savaşmıyoruz” tespitinde bulundu. 

Obama ile Kim münasebetinin çok parlak olmamasının yegâne sebebi Kuzey Kore’nin nükleer silahlanma ile ilgili olan tutumundan doğan gerilimden başka bir şey değildi. Oysaki Trump sanki şahsî bir meseleymiş gibi konuya yaklaştı.

 

Tabiat ve küresel ısınma

Trump, küresel ısınma ile ilgili sorulara ise “doğayı ve temiz havayı çok seviyorum, rüzgar enerjisi kuşları öldürüyor” diyerek yanıtladı.

Biden, tabiatın yok olmasını ve hastalıkların çoğalmasını küresel ısınmanın sebeplerinden ve sonuçlarından olduğunu ve acilen bu sorunun çözülmesi gerektiğini söyleyerek bu soruya riskli bir yanıt verdi. 

Petrol endüstrisinin yerine yenilenebilir ve alternatif yakıt üretiminin yapılmasının icap ettiğini vurguladı. Trump bunun üzerine petrol ve kömür çıkaran eyaletlere seslendi ve Biden’ın onları yok etmek istediğini ve ona oy vermemeleri çağrısında bulundu.

 

Netice

Kafein krizine girmeden ya da uyuyakalmadan evvel saat 08:10’u gösterirken tarafsızca şunu söylemem lazım; tebessüm eden fakat sorumluluk almayan ve mütemadiyen sorulardan kaçan bir lider ne kadar başarılıysa Trump o kadar başarılıydı… 

Biden nazik üslubuyla yıllardır siyasette birçok yaptığı işi güzel anlatabildi mi? Kâfi derece değil! Zaman zaman tutuktu.

Nostradamus gibi tahminlerde bulunmak için fazla uykusuzum… 

Sizi Trump ve Biden ile baş başa bırakıyorum…

Kahve fincanım ve ben istirahate çekiliyoruz…

Hepinize güzel bir gün dilerim!