Geçtiğimiz yıl New York metrosunda, Yahudi ve İsrailli olduğu için fiziksel saldırıya uğrayan ve yaralanan Lihi Aharon, Lawfare kurumunun vasıtasıyla konuyu mahkemeye taşıyarak insan hakları ihlali davası açtı.
Saldırgan kadın, Aharon’un İbranice konuştuğunu duyunca önce sözlü olarak küfürlerle, ardından fiziksel olarak saldırmıştı.
Aharon suratında yaralar açılmasına neden olan antisemit saldırıyı cep telefonu ile saniye saniye kaydetmiş, ardından kendini savunarak saldırganın kimseye zarar vermeden vagondan uzaklaştırılmasını sağlamıştı.
Polisin olaya müdahil olması sonrası saldırgan Aharon’a küfür etmeye devam etmiş, radikal dini söylemden ve kutsal kitaptan beyitler dile getirmişti.
Saldırı sonrası tutuklanan kadın hakkında ceza davası açılmasına rağmen, İsrailli Aharon, konuyu daha da ileri götürmüş, Lawfare kurumunun vasıtası ile şüpheli hakkında nefret suçu da dahil olmak üzere, “sivil ve temel özgürlükleri kısıtlama girişimi” adı altında ikinci bir insan hakları davası açtı.
Kar amacı gütmeyen Lawfare tüm dünyada Yahudi ve İsrailli vatandaşların temel özgürlüklerini korumayı misyon edinmiş bir sivil toplum kuruluşu.