Tünelin ucundaki ışık...

Henüz bitmedi ama bu senenin bitişini tüm dünya aynı anda dört gözle bekliyor sanki.

Meyzi SARFATİ Yaşam
18 Kasım 2020 Çarşamba

Tarihe adını şimdiden kazıyan 2020 senesi, ileride torunlarımıza masal gibi anlatabileceğimiz nitelikte olacak, emin olabilirsiniz.

Her senenin kendine göre zorlu dönemleri olur. Ancak 2020, taa en başından sonuna kadar hiç mola vermeden, üst üste zorluklarla donatılmış özel bir sene adeta. Öyle ki, artık ağlanacak halimize gülerek, “Zombiler de nerede kaldı? Bir onlar gelemedi” diyerek espri bile yapıyoruz hâlâ…

Bu sene en çarpıcı olan gündemler neydi bir göz atalım derseniz;

  • Salgın hastalık
  • Ekonomik kriz
  • Depremler
  • Savaş
  • Yangınlar
  • Uçak kazaları... 

Daha da var da var...

Ama bence adaylar arasından, ödülü en çok hak eden, COVID-19 salgını...

Bu senenin zorluklarını astrolojik olarak incelediğimizde, çok zorlu gezegen kavuşumları, retro gezegenler, tutulmalar derken bizler de “Eyvahlar olsun!” deyip durduk tabi ki!

İlk zamanlar korku, endişe, panik tüm dünyaya hakim olmuşken, şimdilerde hepimiz sanki virüse utanmasak kafa tutar gibiyiz.

Az kaldı, ha gayret! Öyle cahillik yapıp, “Yeter! Sıkıldık…” demeyelim. Annelerimizin dediği gibi ‘sıkı can iyidir.’

Siz siz olun, aralık ayının ortasına kadar ekstra dikkatli olun, korunun, tedbiri elden bırakmayın.

Seneye en çok damgasını vuran Jüpiter - Plüton kavuşumu, tıpkı zamanında yaptığı başka kavuşumlar da, tarihte kara veba, I. ve II. Dünya Savaşları ve İspanyol gribi gibi önemli olaylar yaşanmıştır.

Aynı şimdiki gibi, İspanyol gribi zamanında da üç dalga halinde gelerek boy göstermiş ve bir sene gibi bir sürede sürecini tamamlamıştı.

Hesap ortada... Mart sonu başlayan süreç, diğer sene nisan gibi toparlamaya gitmişti.

Bilmem anlatabildim mi?

Retro dönemler

12 Kasım’da yaptıkları son kavuşumla Jüpiter - Plüton, son ama en sert gösterimi yapıyor tam da şimdilerde. İşte, en sona geldik, ha gayret diyorum hepimize.

Ama güzel haber; hepimizi yerden yere vuran, tüketen gezegen retro dönemleri bitti. Herkese hayırlı olsun. En son Mars’ın da düzelmesi ile, artık her birimiz nefes alabileceğiz. Enerjimizi tüketen, öfkeyi içe yönlendiren, bağışıklığı düşüren Mars retro dönemini atlatmak takdiri şayan, inanın. Şimdi artık bu haftadan itibaren, üzerimizden tuğla kalkmış gibi hissedip, tam gaz ileri moduna geçiyoruz.

İlişkiler, kararlar, girişimler, meslek yaşamı hepsi bakın nasıl da düzelmeye başlıyor.

Kişisel olarak, inanın hafifliyoruz.

Ama kolektife bakınca, şimdilik henüz aynı hafiflemeden bahsetmemiz mümkün değil maalesef.

Dünyayı derin sarsan salgın, ekonomik kriz, siyasi sorunlar, doğal afetler, hepsi bir arada olunca, atlatması da tabi zaman alacak.

“Bitmedi mi?” diyorsunuz biliyorum. Bitecek. Öncelikle felaket tellallığı yapanlara artık kulak asmayın lütfen. Hiçbirimizin daha da negatif söylemlere ihtiyacı yok inanın.

Önlem alalım ama lütfen karaları da bağlamayalım.

Amaç polyannacılık değil. Amaç bunun zorlu bir süreç olduğunu bilmek ve pes etmemek, tedbir almak. Adı üstünde bu bir süreç, çok zor ama sonu var.

Peki, seneye ne olacak derseniz?

Öncelikle şunu söyleyeyim… Lütfen derin bir nefes alalım; 2021 bu seneden daha iyi olacak. Bu kadar zorlu bir sene değil. Ancak; 2020’nin yaralarını sarmakla meşgul olabiliriz. Özellikle ekonomik açıdan zamana ihtiyacımız olacak.

Satürn’ün Kova’ya geçmesi, aralık ayında Satürn ve Jüpiter gezegenlerinin Kova burcunda buluşması ile; tam 200 senelik bir dönem bitiyor. Toprak elementi baskın olan, yani paranın güç addedildiği kapitalist devrin sonuna yaklaşıyoruz. Devir değişiyor. Bu yeni devir ileride adını ne olarak tarihe yazdıracak bilemem ama uzay çağı denebilir. Başrolde bu sefer hava elementi olacak.

Teknoloji son sürat hızlanırken, bizler de bu yeni sisteme ayak uydurmak için çaba sarf edeceğiz. Öyle kolay değil.

Nedeni de, 2021’in zorlu gezegen kavuşumu… Uranüs ve Satürn’ün sert açı yapmaları olacak. Yani, gelenekselle modernin çatışmasına şahit olacağız.

Geçmişe bağlı kalmakta diretenler zorlanacaklar. Bu nedenle benden size tavsiye; bir an önce yeni sisteme ayak uydurmak olacaktır.

2021’de bizi neler bekliyor derseniz, onu da, gelecek ayki yazıma sakladım.

Sağlıkla, sevgiyle, umutla ve tedbiri elden bırakmadan…

Senenin son ayında görüşmek ümidiyle…