Bakım yapmasak ne olur ki?

Hani bazı filmler olur ya, ya şu olmasaydı, bu olmasaydı hayatımız nasıl olurdu gibi. Hah işte bu yazı da tam olarak öyle. Cilt bakımı olmasaydı, cildimiz nasıl olurdu?

Ceyda HAVLUCU Yaşam
25 Kasım 2020 Çarşamba

Son zamanlarda kendi koşuşturmalarım ve yeni hayat düzenime alışmaya çalışırken hiç yapmayacağım bir şeyi yaptım ve cilt bakımımı çok aksattım. Haliyle de hem makyajdan, hem bakımdan uzak kalınca yenilikleri de takip edemedim. Bilgisayarın karşısına geçip ne yazsam diye uzun uzun düşündüm, ama güncel olarak içinde olmayınca yazmak da içimden gelmedi. Önce hadi kalk Ceyda bir yüzüne bak dedim ve bakmamla birlikte, “Ayna ayna söyle bana nedir bu yüzümün hali?” demem bir oldu. Bir süredir sivilcelerim çıkıp duruyordu, ancak aynada kendime dikkatli bakmamıştım. O yüzden de bu yazı mini, ibretlik cildimin değişim hikayesi olacak. Bugüne kadar hep “böyle yaparsak böyle olur”dan bahsettik… Bu sefer de yapmazsak ne oluyormuş, onlardan konuşalım.

Neler yapmadım?

Düzenli cilt temizliği:

Sabah - akşam cildimi makyaj varsa en az üç aşamayla, yoksa iki aşamayla temizlerdim. Peki, ben ne yaptım? Sadece tonikle üzerinden geçtim, kremlerimi nadiren kullandım. O da tam anlamıyla temizlenmemiş cilde. Makyajımı yağlı bir temizleyici ile çıkartıp, daha sonra yüz yıkama jelimle yıkamam ve üzerinden de tonik geçmem gerekirken ben sadece makyaj mendili ile silip geçtim.  Ayrıca, komedonlarımdan kurtulmak, gözeneklerimi sıkılaştırmak ve cilt lekelerimi azaltmak için haftada bir kullandığım asitleri de kullanmayı ihmal ettim.

Sonuç: Normalde sivilceli bir cildim yok. Hatta o kadar ki ergenlik döneminde çıkardığım sivilceler bile sayılıdır. Fakat bu dönemde biri bitmeden diğeri yüzümün her bölgesinde baş göstermeye başladı. Üstelik ağrılı ve iltihaplı olanlardan. Kapalı komedonlar göz altlarımda, alın ve çene bölgemde az da olsa hep vardı şimdi ise yüzümün her dipdibe yüzlerce oluştular. Yani yüzüm ufak çaplı engebeli bir araziye dönüştü diyebiliriz. Burun ve yanaklarımdaki gözenekler iyice genişledi. Genişlemenin etkisi ile daha çok ve belirgin siyah noktalarda sahip oldum.

Düzenli nemlendirme:

Kuru bir cilde sahip olduğumdan daha öncede bahsetmiştim… Sabah - akşam düzenli kullandığım nemlendirici krem ve serumlarımı bıraktım.

Sonuç: Bir süre cildim çok kuruyup, kaşıntı da yaptı ama ben bunlara rağmen cildimin isyanlarına kulak vermedim. Bir süre sonra da zavallı cildim baktı iş başı düştü, bu sefer de fazladan yağ üretmeye başladı. Yani kuru cildim, karma cilde döndü bir bakıma. Bir süre daha aynı bakımsızlığa devam edersem yağlıya da dönebilir demek bu.

Aşırı kuru, ince çizgiler ve yoğun pigmentasyon sorunu olan göz altlarım, ciddi anlamda çukurlaştı, bu da zaten mor olan göz altlarımın gölgelenip daha da koyu görünmesine yol açtı. Kuruluk sorunum arttı ve yağ bezelerim çoğaldı.

 

Düzenli aktif içerik kullanımı:

Belli aralıklarla cildime, C vitamini, A vitamini, E vitamini ve peptid içerikli maskeler, tonikler, serumlar uygulardım. Cildimde var olan lekelerimin renklerini açılmasına, yeni lekelerin oluşumunu engellemeye, nemini daha iyi korumama, kırışıkların oluşmasını engellemeye ve daha parlak, dolgun sağlıklı bir cilt görünüme kavuşmama yardımcı olan içeriklerdir bunlar. Ancak tabii ki bu düzenimi de bıraktım.

Sonuç: Cildime gerekli nemi vermediğim gibi, düzenli aralıklarla kullandığım vitamin ve peptid içerikli bakım malzemelerimi de kullanmayınca zaten donuklaşan cildim iyice beyazlaştı ve renksizleşti. Sivilcelerden kalan lekelerim geçmedi. Daha önceden yer etmiş olan mimik çizgilerim daha belirgin hale geldi.

Şimdi bana, “Abartma Ceyda bunların hepsi iki ayda mı oldu? İki ayda mı yaşlandın? Eskiden cilt bakımımı vardı sanki?” diyeceksiniz. Evet cilt bakımı çok uzun yıllardır var… Belki şimdiki gibi kremleri serumları yoktu ama yağları, sebzeleri, meyveleri, doğal pek çok seçeneği kadınların her zaman vardı. Eee, bir de bizden daha sağlıklı besleniyor, bütün gün mavi ışık ve şehrin egzozu, dumanı olan pis havaya maruz bırakmıyorlardı ciltlerini. Doğal olarak ciltlerinin ihtiyaçları da bizden azdı. Yani evet! Bu kadar şey cildime, iki ayda oldu.

İyi haber! Eğer hemen düzenime geri dönersem toparlayabilirim. Ama unutmayın ki kilo almak nasıl kolay ve vermek nasıl zor ve uzun bir süreçse cilt bakımında da durum öyle. O yüzden cildin ihtiyaçlarını doğru belirleyerek, belirlenecek düzenli bir cilt bakım rutini oluşturmak önemli. Özellikle de sürekli maske kullanarak cildimizi havasız bıraktığımız bu dönemde siz siz olun benim gibi bakımınızı boşlamayın.