Biden iktidara hazırlanıyor

Politize edilmiş bir küresel sağlık krizi, ayakta durmaya çalışan bir ekonomi, eskiye dayanan bir ırkçılık eğilimi ve Trump…

Selin BARLAS Dünya
2 Aralık 2020 Çarşamba

Biden, daha iktidara resmen geçmeden oluşturduğu ekiplerle, aday gösterdiği isimlerle, iddialı ve çok sesli bir temsil istediğini yine gösteriyor.

Elbet makul ve sorumluluklarının farkında olan biri olarak, enkaz gibi bir idarenin başına geçtiğinde şansa da ihtiyacı olacağı muhakkak.

13.500.000 vaka ve 270.000 ölüm.

Biden, Şükran Günü konuşmasında bu sayıların her birinin bir aileyi, bir hikâyeyi ve bir acıyı temsil ettiğini hatırlattı. Buruk ama umut veren konuşmasında bu virüsle mücadelede bireylerin sorumluluklarını vurguladı. Maske takmamanın bir siyasi mesaj olmadığını ve sorumsuzca bir tavırdan başka bir davranış biçimi olmadığını ekledi. Trump iktidarının Biden’a devrettiği en tehlikeli miraslarından biri bu olsa gerek. Kabadayılık ve kaos bu virüsün yayılmasında çok ciddi rol oynadı. Sorumsuzluğun bedeli ağır oldu…

Dünya Sağlık Örgütünden çekilen ABD, pandemi zamanı küresel bir ortaklığa sırtını çevirmekle COVID’in yayılmasına katkıda bile bulundu diyebiliriz.

Biden yönetimi 20 Ocak’ta iktidara geçtiklerinde Dünya Sağlık Örgütüne tekrar katılacaklarını açıkladı. Karşılıklı bilgi alışverişi ile bütün ortakların bu küresel krizi daha çabuk atlatacağını vurguladı.

Bu arada, Trump’ın bütün seçim hileleri iddialarına karşın, 30 Kasım günü Biden ve Harris ilk istihbarat brifinglerini aldı.

Biden ve Harris iktidarını heyecanla bekleyenlerin başında olan, 54 ülke ve 1,3 milyar nüfusuyla, Trump iktidarı tarafından dışlanmış Afrika kıtası, demokrasi mücadelesi vermelerine destek olması için görev devrini bekliyor.

Trump’ın Biden’a miras bıraktığı başka bir kriz ise yine yanlış hesaplar ve hamleler zincirinden oluşuyor…

Yerel üretime ihtimam göstererek Çin’e olan ekonomik bağımlılığı azaltmayı hedeflerken, küresel sahneden çekilen ABD, Çin’in bölgede güçlenmesine sebebiyet verdi. Birçok Asya devleti Çin’in büyüyen ve gelişen ordusundan rahatsızlık duyuyor. Endişeler yersiz değil…

Almanya’da bulunan Amerikan askerlerinin bir kısmı Trump’ın Almanya’ya tavır almasıyla ülkelerine geri çağrıldı.

36 bin askerden 24 bin askere düşen sayı Biden gelince telafi edilecek mi? Bu soru halen yanıtsız…

Biden’ın, ilk yapacağı icraatlardan birinin seyahat yasağını kaldırmak olması, Trump’ın Müslümanlara olan tavrının reddi sayılıyor. İran, Libya, Somali, Suriye ve Yemen yasaklı ülkeler olmaktan çıkacak.

Ortadoğu ile ilişkiler nasıl olacak?

İran, Biden zaferini ihtiyatlı ve iyimser olarak karşılarken, Obama’nın Irak’ta bıraktığı kargaşa demokratların yakasını bırakacağa benzemiyor.

Suudi Arabistan, Kaşıkçı cinayeti hakkında yorum yapmaktan kaçınan dostu Trump yerine Riyad’ı sorumlu tutacak Biden ile nasıl ilişkiler kuracak?

Filistin lideri Mahmud Abbas ise Biden ile çalışmayı dört gözle beklediğini belirtti.

Taliban, Amerikan seçim sonuçlarını “Amerika’nın iç meselesi” olarak yorumlarken kendilerini etkileyecek bir durum olmadığını ifade etmiş gibi görünüyor…

Biden iktidarının ilk iki - üç ayının çok zor olacağını görmek için Nostradamus olmaya gerek yok.

Washington’un uluslararası arenada ciddi ve keskin adımlar atmasının ne kadar muhtemel olduğu belirsiz… Amerikan seçmeni yıl sonunda 50 milyon insanın açlık sınırında olmasına ve bu durumun çözülmesine ağırlık vermesini isteyecektir. Dış politikada değişiklikler önemli olsa dahi öncelik kesinlikle iç işleri olacak.

Amerika’nın komşusu Küba ile bir an evvel güvenlik ve istihbarat için ortak çalışması icap edecekmiş gibi görünüyor. Uyuşturucu ticaretinin hızlanması sebebiyle endişe duyan Kübalı yetkililer Biden hükumetiyle masaya oturmak istediklerini açıkladı. Geçtiğimiz günlerde bulunan iki kamyon dolusu uyuşturucu ciddi bir uluslararası krizin habercisi olabilir.

Trump, dört hafta önce kaybettiği seçimi hâlâ deli saçması komplo teorileri ile gayrimeşru kılmaya çalışsa bile kimse tarafından ciddiye alınmıyor…

Trump’ın klasik Rus stili dezenformasyon kampanyasına karşılık Obama’ya ne düşündüğü sorulunca cevabı oldukça basit oldu:

“Benim için Amerikalı kahramanlar, küçüklüğümde izlediğim Clint Eastwood’un, Gary Cooper’ın ve John Wayne’nin karakterlerindeki gibi sorumluluk alan, şikâyet etmeyen ve kabadayı olmayan adamlar demek. Sorumluluk almak son derece önemli bir meziyet.”

Sorumluluk almak, şikâyet etmemek, saygılı olmak ve kabadayı olmamak… Buna sahip her insan bu dünyada birer kahraman sahi…

Trump 20 Ocak’taki görev teslim törenine katılmayabileceğini belirtti… ‘Biraz western ve biraz Amerikan klasikleriyle belki yola gelir ve geleneği bozmaz’ diyenler olsa bile “Trump’tır, ne yapsa yeridir” demeden edemiyorum…