5 Aralık´ta Netflix´te yayına giren David Fincher´ın Oscar´lık filmi ´Mank´, ´Citizen Kane´ adlı başyapıtın hakkı yenen senaristi Yahudi asıllı Herman Mankiewicz´in hayat hikayesini ele alırken, onun gözünden 1930´ların Hollywood´unu siyah beyaz formatta resmediyor.
‘Seven’, ‘Dövüş Kulübü’, ‘Zodiac’, ‘Sosyal Ağ’ gibi sinema tarihine geçen filmleri ile tanınan David Fincher, Netflix’te yayınlanmaya başlayan ‘Mank’ filmiyle övgü topluyor. Film ‘Yurttaş Kane’in bütün kredisinin filmin aynı anda baş oyuncusu, yapımcısı, yönetmeni ve senaristi olan Orson Welles’e verilmesine itiraz ediyor ve senaryonun büyük bir kısmını yazan Yahudi asıllı Herman Mankiewicz’ın hayatına odaklanıyor. Film aynı zamanda 1930’ların Hollywood’unu mercek altına alırken, sektördeki antisemitizme de göndermelerde bulunuyor.
Mankiewicz ve Orson Welles’in 1941 yapımı film çekilene kadar yakın bir arkadaşlığı bulunuyordu. Filmin başarısının kimin hakkı olduğuna dair tartışmalar herkesin gözü önünde gerçekleşti. Fakat övgüler tamamen Welles’a gitti. 1971’de New Yorker’da Yahudi Pauline Kane’e ait yayınlanan makale, ilk kez Mankiewicz’in tüm övgünün gerçek sahibi olması gerektiğini yazıyordu.
Orson Welles ve Herman Mankiewicz
David Fincher ‘Mank’ filmi için babası Jack Fincher’ın bu konuda 1990’larda yazdığı fakat hayata geçmemiş senaryosunu kullandı. Söz konusu senaryoyu babasına yazması için öneren kişi David Fincher’ın ta kendisiydi.
Mankiewicz’ın ‘Yurttaş Kane’ dışında ‘The Wizard of Oz’ ve komedi ‘Dinner at Eight’ filmlerinin senaryosunda da imzası bulunuyor. Hakkettiği üne ulaşamasa da keskin zekâsı kadar alkol bağımlılığı ile tanınan Mankiewicz eleştirmenlerce tüm zamanların en etkin senaristleri arasında tanımlanıyor.
Mankiewicz’in (1897-1953) anne ve babası 19. yüzyılın sonlarında Almanya’dan ABD’ye göç etti. Çocukluğu New York’ta geçen Mankiewicz’in ailesinde tanınan başka birçok kimse bulunuyor.
Erkek kardeşi, Joseph Mankiewicz (1909-1993) yönetmen senarist ve yapımcı olarak tam dört Oscar Ödülü kazandı. Oğlu Frank, Robert Kennedy’nin danışmanıydı. Diğer oğlu Don, Oscar’a aday gösterilmiş bir senaristti. Yeğeni Tom, James Bond filmlerinden tanınmış senaristi ve yönetmeniydi. Torunu Ben ise, ABD’nin en uzun soluklu haber yayını ‘The Young Turks’ün Cenk Uygur ile birlikte kurucularından.
Mankiewicz senarist olmadan önce Chicago Tribune, The New York Times ve The New Yorker gibi Amerikan gazeteleri için çalıştı. Fakat ilk işi haftada bir yayınlanan, Yahudi vatandaşlara yönelik cemaat gazetesi American Jewish Chronicle’da (bugünkü adıyla The Jewish Chronicle- thejc.com) editörlüktü.
Mankiewicz Hollywood’un her alanında çalışan etkin Yahudiler gibi dinini telaffuz etmeyi tercih etmeyen biriydi. Yahudiler yaptıkları işlerle adeta parlıyordu ve antisemitizmin hüküm sürdüğü bu sektörde işlerini tehlikeye atmak istemiyorlardı.
Mank ile birlikte Netflix’in ‘The Trial of the Chicago 7’, ‘Ma Rainey’s Black Bottom’ ve ‘The Prom’ filmlerinin bu yıl En İyi Film kategorisine Oscar’a aday olabilir. Çevrimiçi yayın yapan bir platform böylece ilk kez bu kategoride ödül alabilir.