Spor tarihi şanssızlıkları da yazar ama erken sakatlıklarla ya da ölümle kariyerlerine nokta koymak zorunda kalan sporcuların ilerleyebilmeleri halinde neler başarabilecekleri eksik kalır her zaman. Mesela Michael Jordan, North Carolina yıllarında basketbol oynayamaz hale gelseydi Jordan’ı izleyerek büyüyen jenerasyonumuz babalarından duyduğu isimlerle Shaq’ı, Iverson’ı kıyaslamak durumunda kalacaktı belki de. Drazen Petrovic genç yaşta hayatını kaybetmemiş olsa, NBA "ilk" sıralamalarında bir Avrupalı’ya ön sıralarda yer veriyor olabilirdi. 90’ların başında bir trafik kazasında yaşamını yitiren Schilacchi’nin de Cruyff, Socrates, Romario gibi isimlerin arasına katılarak futbolun klasiklerinden biri olma ihtimali hiç de düşük değildi. Tarih şanssızları da yazar, onları gözyaşı dökerek anar, ama ancak o kadar...
Oded Katash ismi basketbolla ilgilenenlere hiç yabancı gelmeyecektir. 90’ların son yarısında Avrupa basketboluna damgasını vuran genç oyuncuyu hatırlayabilenlerin ancak son yıllarda adını pek duymayanların "Hakikatten, ne oldu bu adama?" demeleri de normaldir. Oded Katash spor tarihinin sayfalarında başarıyla dolu kariyerini, çok daha yükseklere ulaştırabileceği potansiyelini erkenden sona erdiren "ilginç" sakatlığıyla yer alıyor artık. 99ᆔ sezonunu Panathinaikos’la EuroLeague’i kazanarak tamamlayan İsrail basketbolunun parlayan yıldızı, henüz 26 yaşındayken dizinde ortaya çıkan sakatlığıyla 4 sene boyunca savaştı; ancak mücadeleyi kaybetti. Katash kendisine "senelerce sadık şekilde hizmet eden vücudunun ihaneti" olarak açıkladığı bu durum yüzünden başarılarla, şampiyonluklarla, övgülerle dolu kariyerini 7 seneyle sınırlı tutmak durumunda kaldı. 4 senede 5 ameliyat geçirmesine ve 10’larca doktor dolaşmasına rağmen İsrail basketbolunun en önemli ismi olabilecek kapasiteye, azme ve yeteneğe sahip olduğu düşünülen Oded Katash’ın sakatlığına bir türlü çare bulunamadı. Fiziksel ağrılarının, yaşadığı duygusal zorluklarla karşılaştırıldığında, hiçbirşey olduğunu belirten Oded Katash’ın yaşadığı dram "İşin en zor kısmı ise hiçbir zaman yapabileceklerimin en iyisini görememiş olmanız. Belki yüzde 60’ını gördünüz. Bugün 25’imde olduğumdan çok daha iyi bir oyuncu olabilirdim." şeklindeki sözleriyle en derinden anlaşılıyor. Katash bundan sonra çok sevdiği basketbola coach olarak hizmet edecek. Bu zorunlu değişikliğin ilk adımını eski kulüplerinden birinde Hapoel Galil Elion’da atıyor.
1.93 boyundaki point guard kariyerine 1993 yılında Maccabi Ramat Gan’da başladı. Sonraki durağı ise İsrail basketbolunda adını epeyce duyuracak olan Pini Gershon’un coachluğunu üstlendiği Galil Elion’du. Buradan arka arkaya 4 şampiyonluk yaşayacağı Maccabi Tel Aviv’e geçti Oded Katash. 10 numaralı sarı lacivert formasıyla parlayan Katash’ı menajer Fleshier şu şekilde tanımlıyordu: "Oded yüksek potansiyele sahip bir oyuncu. O anlık bir skorer." İsrail formasıyla yer aldığı 1997 Avrupa Şampiyonası’nda maç başına 22 sayı kaydederek o zamana kadar tüm turnuvalar içinde en yüksek ortalamaya ulaşması ona NBA yolunu açıyordu. Katash NBA’de boy gösterecek olan ilk İsrailli olmaya çok yakındı fakat o dönem NBA oyuncularının toplu halde uyguladıkları boykot nedeniyle Newyork Knicks’i tercih etmekten vazgeçti ve NBA defterini kapatmış oldu. Bir sonraki yaz da önündeki Avrupa seçeneklerini değerlendirdi ve Yunanistan’ın yolunu tuttu. Panathinaikos ile imzaladığı 1.1 Milyon Dolarlık kontrat ona maddi imkanlardan fazlasını getirecekti. Dejan Bodiroga ile birlikte "yoncalar"ı sırtlayan Katash Yunanistan Ligi Şampiyonluğu’nu da yaşayarak kariyerini zenginleştiriyordu. Fakat aynı sezondaki bir başka turnuva, EuroLeague’deki ilerleyişi ona kariyerindeki en yüksek noktaya çıkma fırsatını verdi. 99ᆔ EuroLeague finalinde eski takımı Maccabi Tel Aviv karşısında Panathinaikos’a kazandırdığı 17 sayıyla 73ᇗ’lik galibiyette büyük pay sahibi oluyor ve Avrupa’nın en büyük kupasının sahibi oluyordu. Katash maçın son düdüğü ile hayatının en mutlu ve de en üzgün anını bir arada yaşadığını, o an gülmesi mi ağlaması mı gerektiğini anlayamadığını söylüyor bu maçla ilgili konuşurken. O günkü demecinde şu cümle de yer alıyor: "Hayalimi gerçekleştirdim. Ama daha büyük bir hayalim var. Bu başarıyı sarı forma altında tekrarlamak."
Bu rüyayı gerçeğe dönüştürmesi maalesef mümkün olmayacaktı. Katash başarılarla geçen bir yılın ardından yeni sezon hazırlıklarına başlarken dizinde kariyerinin sonunu getirecek olan ağrıyı hissetti ilk kez. Kariyerinde en tepeye çıktığı gün aynı zamanda basketbol topunu profesyonel bir oyuncu olarak eline aldığı son gün olmuştu onun için. Oded Katash 26 yaşına kadar sürdürdüğü basketbol kariyeriyle İsrail basketbolunun en iyi oyuncuları arasına girmeyi başardı. Onların en iyisi olabilecek yeteneklere sahip olduğu hemen hemen herkes tarafından dile getiriliyordu, ancak salonlardan yüzlerce kez galip çıkan basketbolcuya yetenekleri sakatlığıyla yaptığı maçta yardımcı olamadı.
