Nelly BAROKAS4 - 14Eylül tarihleri arasında gerçekleşen Ladino Yaz Okulu kursu başarı ile sona erdi. İsrail Ben Gurion Üniversitesi`ne bağlı Moshe David Gaon Judeo-Espanyol Kültürü Merkezi, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Osmanlı-Türk Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen Ladino Yaz Kursunun dil sınıfı
Öğrencilerin izlenimleri...
Prof. Tamar Alexanderin kültür ve folklor öğrencilerine gazetemizin geçmişi, amacı ve yapısı hakkında bilgi verdik ve sorularını yanıtladık. Ardından Ladino lisan kursunun İsrailli ve Türk öğrencileri ile birlikte öğretmenleri Dr. Eliezer Papoyu konuk ettik.
Tümü Ben Gurion Üniversitesi öğrencileri olan İsraillilerden biri dışında hiçbiri Ladino konuşulan bir ailenin mensubu değildi, kursa katılma amaçları salt bu lisanı öğrenmek ve kültürünü yakından tanımaktı. Türk öğrenciler ise kendilerine aktarılmayan atalarının lisanına ilgi duymaktaydı. Tamamladıkları Ladino yaz kursu konusunda bazı öğrencilerin izlenimlerini aldık.
Raveh Eytan: "Bizler bu yaz kursunun dil ağırlıklı olacağını düşünmüştük, oysa lisan eğitiminin yanı sıra bir kültür aktarımı şölenine dönüştü. Lisanın gerisinde yatan kültür ve gelenekleri öğrendik."
Revital Halbi: "Üniversitede Ortadoğu konusunda eğitim görüyorum. Burada lisan öğreniminin yanı sıra Yahudi yaşamını da yakından gözlemleme olanağını bulduk. İlerde Ladino eğitimimi geliştirmeyi planlıyorum."
Meital Elişa: "Dünyanın çeşitli ülkelerinin Yahudi toplumlarını tanıma fırsatım oldu. Türkiye Yahudi toplumunun ne denli kenetlenmiş bir durumda olduğunu ilgi ile gözlemledim. Kursun Türkiyeli gençleri ile bir araya geldiğimizde biz İsraillilerin Sefarad kültürü ve geleneklerini onlardan daha iyi bildiğimize üzülerek tanık oldum. Ne denli değerli bir mirasa sahip olduklarının bilincinde değiller."
İnbal Ahrak: "Eliezer Papo İsrailde gördüğümüz Ladino kursunda bize deyim ve atasözlerinden örnekler de vermişti. Ancak havada kalan bu bilgiler İstanbulda Karen Gerson Şalhon ile karşılaştığımızda hayatiyet kazandı."
Aviad Moreno: "Burada Ladinonun hala işlevsel olduğunu gördüm. Benim için olağanüstü bir deneyim oldu. Ben gelecekte de bu lisanda eğitimimi geliştirmeye ve Ladinonun yaşatılması yönünde çalışmaya karar verdim."
Stella Rak: "Bu kursa lisan eğitimini, özellikle de Ladinoyu çok sevdiğim için katıldım. Henüz ilk derse katılmamla önüme geniş ve zengin bir kültürün kapılarının açıldığı izlenimini edindim. Türkiyede yaşlıların bu lisana çok bağlı olduklarına, gençlerin de ilgi duymaya başladıklarına tanık oldum. Bu lisanın yaşatılması için çalışmaya gönüllüyüm."
İsel Horada: "Kursa ilgi duymamın nedeni ailelerimizin konuştuğu bir dil olması. Bize aktarılamamış olması, bizden sonraki nesillere de aktarılamayacağı anlamına geliyor. Bu kursta kaç sözcük öğrendimse bana kardır diyorum. Kültür ve geleneklere bağlı kalma isteği lisanı öğrenme konusunda itici güç oldu."
Arie Gözlüklü: "Bence gençlerden bu lisanı öğrenmeye büyük ilgi var. Katılım daha çok olabilirdi ama gençler çalışıyor, zamanları müsait olmadı. Kursa katılım sebebim aileden gelen kültürel bağlar, biraz da merak. Öğretmenimiz Eliezer Papo gibi genç birinin bu lisanı konuştuğunu görmek kafamdaki o ölü lisan imajının tamamen değişmesine sebep oldu. Bu beni çok etkiledi ve motivasyonumu arttırdı. Gözlemlerime göre ortak bir dil olmadan kültür ve gelenekleri devam ettirmek, ortak paydayı yakalamak zorlaşıyor."
Gülay Faraci: "Zengin bir kültürümüz var. Bu kültürümüzü yaşatmak istiyoruz. Lisanımız çok fazla konuşulmadığı için maalesef kitaplarda ve şarkılarda kalıyor. Bu lisanın gençlere iletilmesi gerektiğini düşünüyorum."
İsrailli ve Türkiyeli öğrenciler "Ladino öğrenme isteği"nin aralarında ortak bir nokta oluşturduğunu, ifade ettiler.