BİR ROŞ AŞANA ÖYKÜSÜ...

Getto`daki AteşböcekleriHolokost dönemlerinde, Naziler Lodz Getto`sunda geceleri mum yakılmasına izin vermiyordu. Buna neden gerek görülmüştü? Birinci neden Yahudi halkını kederli ve hüzünlü bir ruh haline sokmak isteği. İkinci nedeni ise savaş sırasında düşman uçaklarının hava saldırılarında hedef olmamayı sağlamak i

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba
1944 yılında, Roş Aşana’nın birinci akşamı tüm Yahudiler daracık bir odada biraraya geldiler. Birçok minyan ortak duaya katılmak üzere orada bulunuyorlardı. Her bir yürekte aynı yakarı vardı: "Kederler, acılar geride kalsın, Yeni yılda geçmişte yaşanan vahşet yaşanmasın!"
Gestapo, judenratt adı verilen Yahudi idari sözcülerine küçük bir mumun dahi yakılmayacağı şeklinde kesin emir vermişti. Böylece Yahudiler Gettoda, Roş Aşana’nın ilk akşamanı kesif bir karanlık içinde kutlamaya mahkum edilmişlerdi.
Hazan, geleneksel Roş Aşana ilahisi olan "Onun kutsal adını kutsayalım"ı söylemeye başladığı anda aniden yüzlerce ateş böceği, odanın daracık penceresinden içeri girmeye başladı. Her taraf aniden apaydınlık olmuştu. Tüm cemaat huşu içinde olanları izliyordu. Ne olduğunu anlayamamışlardı ve şaşkınlık içindeydiler. Ama kısa bir süre sonra bir mucizenin, gerçekleşmekte olduğunu anladılar: Ateşböcekleri Tanrı’nın görevlileri olarak oraya akın etmişlerdi. Onlar Yahudilerin arasına ışık saçmak üzere gönderilmişlerdi. Böylece kutsal gece aydınlanacaktı.
O anda ışıkları gören Gestapo ve Yahudi polisi şöyle düşündüler: "Yahudiler, emri hiçe saymayı yeğlediler. Duadan önce mumlarını yaktılar." Böylece bir grup Gestapo ve Yahudi polisi, küçük midraştan içeri girerek haykırarak emirler yağdırmaya başladılar: Hemen mumları söndürün yoksa size ateş ederiz! Ondan sonra ikinci mucize gerçekleşti: Ateş böcekleri gestapoya doğru saldırıya geçti. Adamlar adeta hücuma uğramışlardı. Ateş böcekleri giysilerini yakmaya başlamışlardı. Yüzlerine doğru hücum ediyorlardı. Tüm bunlardan sonra SS’lerden birisi bu durumda olağanüstü birşeyler olduğunu anladı. Herşey gözlerinin önünde inanılmaz bir biçimde gelişiyordu. SS’lerin komutanı Fredrich Schulza, şaşkınlıkla, yılın bu mevsiminde Lodz’da ateşböceklerinin işi ne? diye mırıldanmaya başladı. Bu ona, kendilerini feci bir sonun beklediğini anlatır gibiydi. "Seçilmiş halk"ın Tanrısı, daha önceleri her ne kadar kendini belli etmemişse bile şimdi varlığının tüm haşmetiyle ortaya çıkmıştı. Ardından, komutan emrindeki adamlara orayı boşaltmalarını ve Yahudilerin dualarını bitirmeleri için onları rahat bırakmalarını emretti. 
Holokost kurtulanlarından biri olan Rabbi Mordecai, bu ateşböceği mucizesini her fırsatta herkese anlattı. Böylece nazilerin hayvanca ve canice gerçekleştirdikleri cinayetleri naklederken, bu öyküyü anlatmayı asla ihmal etmedi.
Rabi Mordecai’ın inancına göre o geceki mucizenin diğer bir katkısı da, aralarında bulunan ve cemaatin en yaşlı üyesi olan Rabbi Yoel’in varlığıydı. Çünkü Rabbi Yoel, iyiliği, alçakgönüllüğü ve bilgisi ile cemaatine her zaman ışık saçardı. Rabbi Mordecai şöyle bir kanıya varıyordu, "aslında o ışık Rabbi Yoel’den yayılıyordu, ama Getto’daki Yahudiler’in bu ışığın ona Tanrı tarafından verildiğini anlayamayacaklarını bildiğinden, Tanrı ateşböceklerini sembol olarak göndermişti."


Kaynak: The Jewish Year
Celebrating the holidays