Ester YANNİER29 Eylül Perşembe akşamı Edirne`de doğup orada büyümüş ancak şimdi İstanbul`da yaşamlarını sürdüren bir avuç insan Dostluk Yurdu Derneği`nde bir araya geldiler
Türkiye Musevi Cemaati, 27 Eylül tarihli The Washington Times gazetesinde yayımlanan Frank Goffneyin "No" To İslamist Turkey (İslamcı Türkiyeye "Hayır") başlıklı makalesine tepki gösterdi. Cemaat Başkanı Silvyo Ovadyanın imzasını taşıyan bir yazı, The Washington Times Editörü Wesley Prudene gönderildi
"No" To İslamist Turkey (İslamcı Türkiyeye "Hayır") başlıklı makalesinde yazar Frank Goffrey, AKPnin ülkeyi laik bir Müslüman demokrasisinden, Avrupa değerlerine aykırı düşen bir faşist İslam devleti haline getirdiğini ileri sürerken, Türkiyede yükselen İslamcı akımların başta Yahudiler olmak üzere, azınlık cemaatleri üzerinde yarattığı rahatsızlıkları vurgulamış ve azınlıkların tehlikede olduklarını iddia etmişti.
Bu asılsız iddialara bir yanıt verme ihtiyacını duyan Türkiye Musevi Cemaatinin, The Washington Timesa gönderdiği mektupta; Türk halkına büyük bir haksızlık yapıldığı, kişi ya da cemaat olarak herhangi bir ayırımcılık veya adil olmayan bir davranışla karşılaşılmadığı, Gaffneyin makalesinin iki ülke ilişkilerini zedelemeye yönelik bir amaç taşıdığı belirtildi.
Türkiye Musevi Cemaati NTV kanalına konu ilgili geniş bilgi verirken, Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya CNN Türkte canlı yayında The Washington Timesa gönderilen mektuba ilişkin açıklama yaptı.
Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadyanın The Washington Times Editörü Wesley Prudene gönderdiği mektup metnini aktarıyoruz.
Wesley Pruden
Editor in Chief
The Washington Times
3600 New York Ave NE Washington, DC 20002
Sayın Bay Pruden,
Bugün Avrupa liderleri teker teker Ortadoğuda nüfusunun çoğunluğu Müslüman tek demokratik ülke olan Türkiyenin daha iyi ve huzurlu bir gelecek için ortak olarak alınması gerektiğini diğer Avrupa liderlerine açıkça anlatmaya çalışmaktadırlar.
Frank Gaffneyin 27 Eylül tarihli Washington Times gazetesinde çıkan makalesinde özellikle belirtiği gibi Türkiye şu anda Kanadalı, İsrailli, Rus, Avrupa ve İslam kökenli çokuluslu şirketlerin yerel şirketleri satın aldıkları bir özelleştirme dönemindedir. Bugün kaç Amerikan şirketi Suudi parası ile yönetilmektedir? Kaç başka Avrupa ya da Asya ülkesi yükselen petrol fiyatları döneminde Arap parası girdisinde artış görmektedir? Süper şişirilmiş petrol fiyatları sonucunda ortaya çıkan yüksek servetler nereye gitmektedir? Herkes başkaları hakkında suçlamalarda bulunmadan önce hesap yapabilir, ve buna demokratik bir ülkenin hükümeti de dahildir.
Yahudi inancına mensup Türk vatandaşları adına yukarıda adı geçen yazarın Türk hükümetine karşı yönelttiği suçlamaları ve Türk Yahudilerinin "artan ayırımcılık ve korkutma teknikleri" ile karşı karşıya kalmaya hazır olmaları gerektiğini belirten ifadelerini okuduğumuzda hissettiğimiz şaşkınlığı ifade etmek isteriz. Bu yanlı bir düşüncenin kafa karıştıran bir abartmasından başka bir şey değildir ve Türk halkına büyük bir haksızlık yapılmaktadır. Bizler, kişi ya da cemaat olarak yetkililerden ne bir ayırımcılık ne de adil olmayan bir davranış gördük. Başbakanımız Türkiyenin birçok değişik bölgesinde anti-Semitizmi kınayan ve bunun hiç bir şekilde kabul edilemeyeceğini açıkça belirten konuşmalar yapmıştır.
Türkiye ile ABDnin ikili ilişkilerini düzeltmek için karşılıklı çaba gösterdikleri ve bir başkanlık delege grubunun bu yüzden Türkiyeyi ziyaret etmekte olduğu bir dönemde Bay Gaffneyin makalesi iki ülke arasında her türlü barışçı anlaşmayı yıkma amacını taşıdığını göstermektedir.
Washington Timesın değerli editörünün dikkatini yukarıda bahsi geçen konulara çekmek isteriz ve adı geçen makaleyi yazan yazarın gerçekler hakkındaki bilgi ve anlayış eksikliği hakkındaki endişelerimizi de bir kez daha tekrarlarken, bu konudaki yorumlarımızın Washington Times okuyucuları ile paylaşılması için gereğinin yapılmasını rica ederiz.
Saygılarımızla,
Silvyo Ovadya
Türk Musevi Cemaati Başkanı