Doğan LEVENT"Maccabi" önceleri Cuma Ligi, daha sonraları da Pazar Ligi olarak adlandırılan organizasyonda aralarında Fenerbahçe ve Galatasaray`ın da bulunduğu takımlarla karşılaşır
Rudi DİRİMAN
Dünya kupasına son bir viraj kalmışken Afrikadan dünya kupasına katılacak sürpriz ekipleri inceleyelim. Almanyaya gidersek sürpriz ekipleri tanıyalım
Her yıl Afrikadan en az bir takım tüm dünyadaki futbol severlere aslında neler yapabileceklerini en az bir maç bile olsa kanıtlarlar.Afrika takımları açısından ,Dünya kupası dünyaya futbollarını göstermek için en önemli zamandır.Nijerya, Güney Afrika, Fas,Kamerun ve Senegal gibi kupanın alıştığımız isimleri bu yıl Almanya da göremeyeceğiniz.Onların yerine bu yıl Almanya da Afrikadan katılan yeni isimler ve yüzler tanıyacağız.
> TOGO
10 Ekimde Togoda çocuklar okula, büyükler işe gitmedi. Togo devlet başkanı Faure Gnassingbe, bu kıtada alışık olduğumuz şekilde, Togonun tarihi zaferini siyasi cakaya tahvil etme fırsatını kaçırmadı. Kongoyu 3DŽ yenip, memlekete muzaffer dönen Togo milli takımını havaalanında karşıladı devlet erkânı ve başkan kutlamaları abartmak pahasına, 10 Ekimi resmî tatil olarak ilan etti. Grubun diğer önemli maçında Senegal üstüne düşeni yapıp, Maliyi 3 golle mağlup etse de, onlar için önemli olan Togonun Kongo deplasmanında puan kaybetmesiydi ve istedikleri de olabilirdi aslında. Deplasmanda iki kez yenik duruma düştükleri maçta, Togonun kaderini değiştiren adam Kader Toure oldu.Togo, Adebayorun liderliğinde 10 maçta 23 puana erişip, birinci grubu lider tamamladı ve Afrikanın yükselen yıldızlarından biri olarak Dünya kupasına adını yazdırdı..
> GANA
1962de başlamış Gananın Dünya Kupası serüveni. Her seferinde elemelere favorilerden biri olarak başlayan, bölgesel kupayı dört kez kaldırmış olan Kara Yıldızlar, kâğıt üstünde onlardan daha güçsüz görünen takımlara bir türlü diş geçirememeleriyle ünlüydü. 21 puanla grubu lider bitiren Gana, Güney Afrikayı da barındıran bu zorlu grupta yalnızca bir maç kaybetti ve Sırp hoca Dujkovicin önderliğinde Kamerun, Nijerya yada Senegal gibi takımlara kıyasla daha isimsiz oyunculardan kurulu bir ekiple tarihe geçmeyi başardı. Maçtan sonra Fenerbahçeli Appiahın, Bu hayatımın en mutlu günü, demesi de bunu gösteriyor zaten.
> FİLDİŞİ SAHİLLERİ
Haziranda Fildişi Sahillerini deplasmanda yenip, kaderini kendi eline almayı bilen Kamerun, kendi sahasında Mısırı ağırlıyordu ve tek yapmaları gereken galip gelmekti. Maç öncesi seremonide, iki kaptan olarak Galatsaraylı Rigobert Song ve Beşiktaşlı Ahmed Hassanın karşılıklı el sıkıştığı maçta Kamerun, belki biraz da aşırı stres neticesinde son derece tutuk göründü. Her ne kadar 21. dakikada Doualanın golüyle öne geçtilerse de, bir türlü ikinciyi bulamıyorlardı ve skor tahtası sekseni gösterirken, Ahmed Hassanın kullandığı frikiği Sivaslı Kalla ıskaladı ve Muhammed Shawky, bütün bir ulusu sarsan o golü attı. Kamerunlular önce doksan artı üçte bir metreden topu kaleye sokamayan oyuncularına inanamadılar, sonra da doksan artı dörtte çalan penaltı düdüğüne. Ama bir geceye iki mucize fazlaydı ve Interli Pierre Womenin topu direğe nişanlaması uzakta, kıtanın batı kıyısındaki bir ülkeyi sevince boğmaya yetti. Kamerun 20 yıl sonra ilk kez Dünya Kupasında yoktu. Kızgın taraftarlar stadı terk etmediler, futbolcuları korumak için kolluk takviyesi yapıldı stada, sinirini alamayan bazı Kamerunlular penaltıyı kaçıran Womenin evine ve arabasına zarar vermekle tehdit ettiler onu ve sonra herkes dağıldı. Meydan, iç savaşın tarumâr ettiği o acılı Afrika ülkelerinden birinin, Fildişi Sahillerinin taraftarlarına kaldı. Onların takımı Sudan deplasmanından üç gol ve üç puanla dönmüştü ve mucize gerçekleşmişti. Biraz mucize biraz dünya çapındaki yıldızları Chealseli Drogba sayesinde Fildişisahilleri de artık Dünya kupasındaydı.İç savaşın böldüğü ülkede, kuzeydeki isyancılardan birinin şu sözleri daha fazla açıklamaya hacet bırakmıyor aslında: Yıllar sonra ilk kez birlik olduğumuzu hissediyoruz.
> ANGOLA
Elemelerin sürprizi Kamerunun kaybetmesiydi belki ama, Afrika elemelerinin en büyük sürprizini gerçekleştiren takım Angola oldu. Diğer Afrika takımlarının aksine dünya çapında tanınan hiçbir oyuncusu olmayan, en iyi adamları Katar liginde top koşturan ve 27 yıl sürmüş bir iç savaşta bir milyona yakın insanını kaybetmiş olan bu ülke Nijerya gibi bir devin bulunduğu gruptan, Akwanın sekseninci dakikada bulduğu bir golle çıkabildi ve tüm dünyayı şaşırtmayı başardı. Nijerya evinde Zimbabweye beş atarken, Angolanın da Raunda deplasmanından beraberlikle dönmesi gerekiyordu. Ruandanın Sakaryada yaşayan ve Sakaryaspor forması giyen forveti Honore Kabongo direği nişan aldığında durum henüz sıfır sıfırdı. Ancak takım kaptanı Akwa, tam da umutsuzluğa kapılmaya başlamışken Kara Antiloplar, Nkonzingomanın ortasını gole çevirdiğine inanamadı. Kaptan öyle kendinden geçmişti ki, maçın geri kalanına konsantre olabilmesi için arkadaşlarının yardımcı olması gerekti. Kendisi de eski bir futbolcu olan devlet başkanı Jose Eduardo dos Santos da takımı kutlamayı ihmâl etmedi bu zaferin ardından. Başkanın partisi oyunculara 150 bin dolarlık primlerini verirken, başkent Luandanın sokaklarındaki kutlamalar da en az diğer ülkelerinki kadar coşkuluydu.
> TUNUS
Tunus takımı beraberliğin yeterli olduğu bir maçta, Bordeauxlu Chamakhın golleriyle iki kez yenik duruma düştüler ve iki kez ürkütücü bir sessizlik sardı 60 bin kişinin doldurduğu 7 Kasım Stadını. Ancak, 69. dakikada Fasın Charltonda oynayan kaptanı Talal El Karkourinin kendi kalesine attığı golle birlikte, sabahlara kadar sürecek olan kutlamalar da başladı. Fasın hocası Badou Zaki, kolay yola sapıp maçın hakemlerine bağlasa da yenilgiyi, Tunus bu gerilim dolu maçtan alnının akıyla çıkmayı bildi ve Lemerrein hocalığında kaldırılan bir Afrika Kupasının ardından sıra dünya arenasını da sarsmaya geldi.
www.verkac.com-
Deniz Aslan'ın yazısından alıntıdır.