Ekim ayında İranda bir üniversitede gerçekleşen "Siyonizmsiz Dünya" konulu konferansta konuşan İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecadın söylediği "İsrail haritadan silinmeli" sözü tüm dünyanın gözlerinin tekrar İrana dönmesine sebep oldu. Bu gelişmelerin ardından İsrail savunmasını güçlendirirken, İran yapılan baskı sebebi ile İsraile saldırmayı düşünmediklerini açıklamak zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler ise İrana kınama cezası verdiklerini açıkladı.
Ahmedinecad daha önce de yaptığı bir konuşma ile tüm dünyanın dikkatini üzerine toplamıştı. New Yorkta Eylül ayında gerçekleşen Birleşmiş Milletler toplantısında konuşan Ahmedinecad, İranın nükleer çalışmalarının barışçıl olduğunu ve kendilerine gelen tehditlere kulaklarının kapalı olduğunu özellikle vurguladı ve ülkesinin nükleer enerji üretme hakkını savundu. Ahmedinecad ayrıca İsfahan nükleer merkezinde yürütmekte oldukları programı Kasım 2004te Avrupa üçlüsü olarak tanımlanan İngiltere, Fransa ve Almanya ile yaptıkları görüşmeler sonucunda iyi niyet göstergesi olarak durdurduklarını ifade etti. Ancak bu görüşmelerden bir sonuç çıkmaması nedeniyle Ağustos 2005 itibarı ile çalışmalarına devam etme kararı aldıklarını bildirdi.
2002 yılında, İranın gizli nükleer çalışmaları ortaya çıkarıldı. Başta ABD ve İsrail olmak üzere ilgili ülkeler, İranın nükleer teknolojisinin ne düzeyde olduğunu öğrenebilmek için yoğun çalışmalar başlattılar. ABD ve İsrail, ayrıca, nükleer bomba yapması olasılığına karşı, İranın BM Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun (International Atomic Energy Authority - IAEA) denetimine girmesi için baskı uyguladılar. Uranyum düşük düzeyde zenginleştirildiğinde nükleer enerji olarak kullanılabiliyor. İran'ın bu teknolojiye sahip olduğu düşünülüyor. Eylül 2005te yapılan bir açıklamaya göre İranın nükleer silah yapabilme bilgisine sahip olmasına daha en az on yıl var. İsraile göre, İran, birkaç senede bu bilgiye sahip olacak. Tahminlere göre, bu silahın mevzisinde İsrail ve Türkiyenin de büyük bir bölümü yer almakta ve tüm bölge için büyük bir tehdit oluşturmakta.
1979 devriminden beri İranın İsraile karşı politikası açıkça biliniyor. Aynı zamanda, İranda Cumhurbaşkanı konumundaki birinin İsrailin yok olmasını istediğini bu kadar açık söylemesi herkesi endişelendiren bir konu.
Birkaç sene öncesine kadar tanınmayan bir politikacı olan Mahmut Ahmedinecad, 1956 yılında Germsarda bir nalbandın oğlu olarak dünyaya geldi. Ulaşım konusunda doktora sahibi ve Tahran Teknoloji Üniversitesi öğretim üyesi olan Ahmedinecadın Devrim muhafızları ve gizli operasyonlara katıldığı da biliniyor.
Ahmedinecad, Tahran belediye başkanlığı görevi zamanında, ılımlı Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ile yıldızları hiç barışmadı. Hatta Hatemi, Ahmedinecadın kabine toplantılarına girmesini yasakladı. 2003 yılında Tahran belediye başkanı olduğunda ılımlı kesimin getirmiş olduğu yenilikleri kaldırdı. Bunların içinde; David Beckhamın yer aldığı reklamdan, fast food restoranlara, tüm batı simgeleri yozlaşmış alışkanlıklar olarak nitelediği laiklik, feminizm, ahlaka aykırı davranışlar, şiddet, uyuşturucu, alkol ve bunları teşvik ettiği düşünülen yabancı filmler de var.
Ahmedinecad, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhafazakar kesime hitap ederek ve camilerden yararlanarak tanıtımını yaptı. Seçim vaatleri arasında yoksullara yardım ve yolsuzluklarla mücadele en baş sırayı çekiyordu. Bu vaatleri ile hedef seçmen olarak belirlediği kırsal kesimde yaşayan dindar ve yoksul halkı etkilese de eğitimli orta sınıfı pek etkileyemedi. Seçimlere olan ilginin azlığı, sadık taraftarı olan muhafazakar kesime yaradı. Ilımlı ve reformist adaylara rağmen Ahmedinecadın kazanmasına bir diğer etken, popülist konuşmaları ve önceki Cumhurbaşkanı Hateminin vaat ettiği reformları yerine getirememesi oldu.
Ahmedinecad seçim öncesi bir konuşmasında, kendisinin seçilmesi durumunda İslam kurallarına göre daha sert uygulamalar olacağı iddialarını şiddetle reddetti. Gerçek olan Ahmedinecadın seçilmesi ile İranda süre gelen reformist dönemin bittiğidir. Seçim öncesi favori gösterilen ve 1989 yılları arasında cumhurbaşkanlığı yapmış olan Haşimi Rafsancani yerine aşırı muhafazakar ve Hümeyni zamanındaki İranı tekrar canlandırmak isteyen Mahmut Ahmedinecadın seçilmesi hem batıda, hem de İranın birincil hedefi İsrailde endişe ile karşılandı. Bu şekilde düşünen bir İranın, gelişmekte olan İsrail-Filistin barışını baltalayacağı, Filistin Özerk Yönetimi (FÖY) Başkanı Mahmut Abbası saymayıp Hamas, Hizbullah, İslami Cihad gibi terör örgütlerine destek vereceği düşünülüyor.
İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecadın "İsrail haritadan silinmeli" açıklamasından sonra başta İsrail ve Fransa olmak üzere birçok ülkeden ve Birleşmiş Milletler güvenlik konseyinden kınama geldi. Ahmedinecad konuşmanın devamında, İsrailin kurulması ile İslam devletlerine zarar verildiğini, hiçbir Müslüman ülkenin İsraili tanımaması gerektiğini ve ilişki içinde bulunmamasını söyledi. Eğer bu söylemler yerine getirilmezse, İranın teslim bayrağını çekmiş gibi görüleceğini sözlerine ekledi.
Sonuç olarak, Ahmedinecad konuşmasında, hedef olarak gösterdiği ülkelerden Mısır, Ürdün ve Türkiyeyi kastetti. Bu açıklama üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hiç kimsenin hür bir ülkenin diğer ülkeler ile ilişkilerine karışmaya hakkı olmadığını açıkladı. Filistin halkının hakkını savunduğunu ve onları zulümden kurtarmak istediğini belirten Ahmedinecadın bu söylemine İsrailin varlığını tanıyan güzel bir yanıt FÖYden geldi: İsrail olmayan bir harita değil, bir Filistin devleti olan bir harita oluşturulmalı.
Ahmedinecadın sözleri dünyada yankı uyandırdı
ABD halkından İrana
tepki geldi
İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecadın Ekim ayında gerçekleşen seminerde yaptığı konuşmada, "İsrail haritadan silinmeli" ifadesi üzerine ABDnin Los Angeles şehrinde binlerce kişi protesto yürüyüşü yaptı. Ahmedinecadın sözlerine tepki olarak, federal binasının çevresinde 1700 kadar gösterici protesto yürüyüşü düzenledi. Pazar günü meydana gelen gösteride polis tarafından tutuklama gerçekleşmedi. Ahmedinecad, Ekim ayında gerçekleşen bir seminerde, Filistin halkına yardımdan bahsederken, "İsrail Devletinin haritadan silinmesini" talep etti. Sözlerini sonuna kadar savunan Ahmedinecad, BM Genel sekreteri Kofi Annanın İrana yapacağı ziyareti iptal etmesini kınadı.
Ahmedinecadın İsrail aleyhine olan sözlerine tepki pek çok Avrupa ülkesinden geldi. Avrupa insanı, ülkelerinde bulunan İran konsolosluklarına protesto yürüyüşünde bulunarak, İranı kınadılar.
İtalya, İrana karşı
sessiz kalmadı
İtalya Dışişleri Bakanı Gianfranco Fini, pazartesi günkü gazeteye yaptığı bir açıklamada İranı dehşetle kınadığını dile getirdi. Fini, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecadın sözleri üzerine "İsrailin güvenliği" için uluslar arası topluma küresel çağrıda bulundu.
İtalya Dışişleri Bakanı Fini, göreve geldikten sonra partisini neo-faşist ideolojiden konservatif bir çizgiye kaydırdı. Ahmedinecadın düşündüklerini bu kadar sert bir şekilde dile getirmesini kınadı. "Ahmedinecadın İsrailin haritadan silinmesi sözlerini teröre destek verme" ile eş değerde tutan Fini, bu tarz davranışların Ortadoğuda istikrarın sağlanmasını engelleyici bir unsur teşkil ettiğini dile getirdi.
Fini, BM Genel Sekreteri Kofi Annanın İrana yapacağı ziyareti iptal etmesini doğru bir hareket olarak karşıladı. Kofi Annanın resmi ziyaret programında Tunus, Suudi Arabistan, Mısır ve Pakistan yer alıyor. Ayrıca Annan, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile görüşmek için Pariste kısa bir süre kalacak.
İsrail, İranın bu kışkırtıcı tavrına karşı uluslar arası kamuoyunu tehdide karşı birleşmeye çağırdı. Ayrıca İsrail, İranı Filistinli militanları ve Hizbullahı desteklemesi ile de suçluyor.