Yitshak Rabin ölümünün 10. yılında anılıyorNelly BAROKASOrtadoğu barışının mimarlarından olan İsrail Başbakanı Yitshak Rabin, 1995 yılının 4 Kasım Cumartesi akşamı, Şalom Ahşav grubunun Tel-Aviv`de düzenlediği ve 100 bin kişinin katıldığı barış mitingi sırasında, Yigal Amir adlı aş
DİNCİ FANATİKLERİN
HEDEFİYDİ
İsrailde aşırı sağcı Yahudiler, Filistinliler ile imzalanan Oslo Barış Anlaşmasını tepki ile karşılamış, barış sürecinin bozulmasını istediklerini her fırsatta dile getirmişlerdi. Bununla da yetinmeyip Rabini Filistinlilerin isteklerine boyun eğdiği ve büyük İsrail rüyasından vazgeçtiği için ihanetle suçladılar. İsrail dinci fanatikleri, "Katil Rabin", "Hain Rabin" diye haykırdıkları mitingler düzenlediler, Rabinin nazi üniforması içindeki posterlerini ülkenin tüm meydanlarına astılar.
Yitshak Rabinin katili Yigal Amirin soruşturması sırasında Eyal adlı aşırı dinci bir grupla ilişkisi olduğu belirlendi. Oysa başbakanın cinayetinden birkaç ay önce Eyal grubunun ölüm andı töreni, örgüt içine sızan bir gazeteci tarafından gizlice görüntülenmiş ve gerekli tedbirin alınması için emniyet güçlerine gönderilmişti. Bu film, barışa hizmet eden İsrailli politikacıları öldürmek üzere örgüt üyelerinin düzenlediği yemin törenini belgeliyordu.
Olaylar çorap söküğü gibi gitti. Yigal Amir müebbet hapse mahkum oldu. Katilin kardeşinin de cinayette parmağı olduğu ortaya çıktı.Yine bir üniversite öğrencisi olan Margarit Harşefinin olaya karıştığı belirlendi.
On yıl önce halkın yüzde yüzü Yigal Amirin cezasının yaşamının sonuna dek çekmesi gerektiği konusunda hemfikirdi. Ancak bugün kamuoyu araştırmaları halkın yüzde yirmisinin katilin serbest bırakılmasından yana olduğunu gösteriyor.
CİNAYETTE YENİ İPUÇLARI
Geçtiğimiz günlerdeYigal Amir yeniden yargılanmasını talep etmek üzere iadeyi muhakeme yoluna başvuracağını açıkladı. Bunun nedeni Rabinin üstünden çıkan atletinde iki değil, üç kurşun deliğinin bulunduğunun bugünlerde açıklanmış olması. Suikast sırasında duyulan üç silah sesinden iki kurşunun Rabine, bir diğerinin ise korumasına isabet ettiği belirlenmişti. Oysa şimdi üç kurşunun başbakana isabet etmesi ikinci bir şahsın daha suikaste katılmış olabileceği olasılığını gündeme getiriyor. Tabi bu olasılık Yigal Amirin suçluluğunu değiştirmeyecek olsa da cinayeti çerçeveleyen sır perdesini daha da koyulaştıracak. Rabine ateş eden ikinci kişi kimdi? Böyle bir durumun varlığı bugüne dek neden gizlendi?
KORUMA ŞEFİNİN
SON AÇIKLAMALARI
Cinayetin gizlide kalmış, anlaşılmayan veya bugüne kadar açıklığa kavuşturulmayan tek yönü atletteki üçüncü delik değil. Yitshak Rabini korumakla görevli ve cinayet sonrasında yapılan araştırmada büyük ihmali olduğu belirlenen koruma şefi Dror Yitshaki on yıl suskun kaldıktan sonra televizyona şu açıklamalarda bulundu:
"Suikastten sonra koruma görevlilerinin tek bir mermi atmamış olmaları ,Rony Campler adlı amatör bir fotoğrafçının yüksekten serbestçe tüm cinayeti filme çekmiş olması açıklanabilecek bir durum değil. Ben koruma görevlilerinin başı olarak sorumluluktan kaçmadım. Ancak Eyal adlı aşırı dinci örgütün yemin töreninin televizyonda yayınlanmasından sonra istihbarat teşkilatını aradım. Sen merak etme, onlar bizden, herşey kontrolumuzda dendi. Cinayetten sonra Şampanya lakaplı ajanın Yigal Amir ve arkadaşları ile ilişkide olduğu ortaya çıktı. Öyle ise, cinayet neden önlenemedi? Yine olaydan altı ay önce, otobüs terminali tualetlerinde iki kişinin, üniversite öğrencisi ufak yapılı Yemenli bir gencin Rabini öldürmeye hazır olduğuna ilişkin konuşmaları bir güvenlik görevlisi tarafından duyuldu. Bu ufak yapılı Yemenlinin eşkali yapılacak bir araştırmada kolaylıkla ortaya çıkartılabilir ve katil cinayetten önce yakalanabilirdi. Hiçbir önlemin alınmamış olmasını anlamıyorum. Ortada bir ihmal var. Şu anda bile yeni bir araştırmanın yapılmasını ve ileride bu tür suikastlere karşı daha donanımlı olmamız için tüm birimlerin bilgilerini aktaracağı bir toplantı önerdim. Önerim dikkate alınmadı" dedi.
Aradan on yıl geçmiş olmasına rağmen ne İsrail Devlet Başkanı, ne de Knesset, Yigal Amirin affından yana. Ancak Yitshak Rabin cinayetinin tam olarak aydınlandığından da söz edilemez. Hala yerine yerleştirilmesi gereken puzzlelar var. Görünen tek gerçek; sadece İsrailin değil, tüm dünyanın barış yönünde çok değerli bir kahramanını yitirdiği...
Nitekim önümüzdeki hafta gerçekleşecek Rabini anma töreninde eşi Hillary ile birlikte İsrailde hazır bulunacak olan ABD eski Başkanı Bill Clinton, "Haver" diye hitap ettiği Yitshak Rabin için İsrail Kanal 2 televizyonunda şu açıklamayı yaptı: "Eğer Rabin yaşasaydı, kanımca Filistinlilerle barış 1998de gerçekleşirdi. Barışa engel olmak isteyen güçlerin şiddet ve terör eylemlerine karşı İsrailliler Filistinlilerle birlikte mücadele ederlerdi. Bugün bambaşka bir Ortadoğuya tanık olurduk."