OKI, Baskili İletişim Teknolojileriyle çok iddiali...

Alev ŞERENOKI Printing Soluions Türkiye`nin Genel Müdürü Lusi Adut ile kriz döneminde şirketin ayakta kalma çabasını, sektörün gelişimini ve yeni çıkan ürünleri konuştuk

Ekonomi
9 Ocak 2008 Çarşamba
Genel müdürlüğünü yaptığınız OKİ Printing Solutions Türkiye’nin ürün ve hizmetlerden kısaca bahseder misiniz?
OKİ Türkiye’de genellikle yazıcı ve fax’larıyla tanınan bir marka. Temel olarak baktığımızda kökeni 1881 yılında kurulan bir Japon teknoloji markası. Japonya’da ilk telefonu üretmiş. OKİ’nin üç ana dalda çalıştığını söyleyebiliriz. İlki Telekomünikasyon, ikincisi bizim de yazıcı ve fax çözümlerimizle içinde bulunduğumuz Baskılı İletişim Teknolojileri diğeri de Yarı iletkenler.
OKİ dünya çapında 6,4 milyar $ cirosu olan, 120 ülkede faaliyet gösteren yaklaşık 21.000 çalışanı olan bir kuruluştur. Türkiye’de 1986 yılından beri marka olarak tanınsa da, daha önce sadece distribütörler kanalıyla pazarda yer alıyordu. 2001 yılında, herkesin krizden kaçtığı bir dönemde Türkiye’ye yatırım yaptı.
Evet, bunu da sormak istiyordum, OKİ Türkiye’de yatırıma tam kriz yılında başlamış…
Bunun en önemli nedenleri OKİ’nin 1986’dan beri Türkiye pazarında olması ve krizden sonra pazarın toparlanacağına inanmasıydı. Aslında böyle bir dönemde en fazla üreticinin destek vermesi böyle bir karar almamıza neden oldu. Bu başarılı sonuçta geçtiğimiz dört yılda ortaya çıkmış oldu.
OKİ daha önceden daha çok nokta vuruşlu yazıcılarla tanınıyordu. Bu ürünler bilhassa fatura gibi çoklu kopya basımlarında tercih edilen, uzun süre dayanıklı ve kullanım maliyeti düşük ürünlerdi. OKİ buradaki ününü ve başarısını yeni ürünlerini, yeni teknolojilerini tanıtmak için de kullanmak istedi. Şu anda renkli baskı yazıcı çözümlerine çok önemli bir talep var. Bu konuda kendi teknolojisini üreten sayılı markalardan biri haline geldi. Renkli baskıya yönelik bu eğilimin oluşacağını gören OKİ için 2001 yılı yeniden doğuş yılı oldu. Bu noktadan sonra oluşturduklarını ürün olarak değil baskılı iletişim konusunda bir çözüm olarak görüyor, printer, faks, çok fonksiyonlu cihazlar üzerine yoğunlaşıyordu. Biz pazardaki bu değişimleri de Türkiye’ye yansıtmaya çalışıyoruz. OKİ, başlangıçta beşinci sıradayken şu anda yazıcı pazarına baktığımızda gelir bazında ikinci sıraya yükseldi.
Geçtiğimiz günlerde ürünlerinizi TEB / BNP Paribas Sigorta’dan Elektronik Cihaz sigorta poliçesi ile birlikte satmaya başladınız. Müşteri odaklı bir hizmet yaklaşımı sektörde bir ilk, neler söylemek istersiniz?
OKİ tüm dünyada ve Türkiye’de kalitesiyle tanınan bir marka. Bu uygulamayı sadece satış kaygısıyla yapmadık; bizim amacımız özellikle iş hayatında çalışanlar için işin sürekliliğini sağlayacak OKİ kalitesinin de altını çizecek bir araç bulmak. Burada da bir yenilik yapmak istedik ve Elektronik Cihaz Sigortası da bunun bir kanıtı oldu. OKİ’nin, Türkiye’ye yatırım yaptığında dağıtım şirketlerinin, kanalının ve en önemlisi teknik servislerinin yapısında yaptığı değişiklikten de bahsetmem gerekir. Şu an tüm Türkiye çapında OKİ’nin, OKİ tarafından kontrol edilen ve koordinasyonu sağlanan anlaşmalı ve yetkili servisleri var. Pek çok üründe -özellikle renkli ve networkable ürünlerde-  kurulumunu gerçekleştirdiğimiz gibi servisini de sağlıyoruz. Bir takım yenilikleri adım adım piyasaya koyuyoruz. Aslında Türkiye’de sigortanın çok önemi yok gibi bir yanılgı söz konusu. Bizim verdiğimiz sigorta ile düşürme gibi üçüncü şahıs kullanım hataları, yangın, hırsızlık, yıldırım, voltaj sorunları gibi birçok konu teminat altına alınmış oluyor. Örneğin daha önce ürün satışı yapılmış bir müşteride, sanayi bölgesinde açık havada yıldırım düşmesi sonucu yanan bir cihaz vardı, eğer elektronik cihaz sigortası olsaydı hiçbir sorun olmadan hemen yerine yenisi konarak çalışmaları devam edebilecekti.
Yazıcı, fotokopi, faks, görüntü tarama gibi birçok özelliği barındıran fonksiyonel printer’lar oldukça ilgi görüyor. Bilhassa KOBİ’lere yönelik fiyat performans açısından da iddialı sayabileceğiniz bir modeli örnek verebilir misiniz?
Aslında OKİ’nin bu anlamda birçok çözümü var. Bunlardan bir tanesi lansmanını  mayıs ayında yaptığımız ilk defa kendi sınıfında A4, renkli, laser sınıfı çok-fonksiyonlu bir ürün. İçinde fotokopi, printer, faks ve scanner özelliği var. Bu ürünün modeli C5510, pazarda son derece kabul gördü ve iyi bir satış trendi yakaladık. Özellikle küçük ve orta ölçekli firmaların ihtiyaçlarına cevap veriyor çünkü verimlilik açısından tüm ofisin ihtiyacını karşılayabilecek bir ürün. En önemlisi renkli laser tipi ilk kez bu kadar çok işlevle bir araya geliyor ve KDV hariç 900 EURO’ nın altında bir bedelle temin edilebiliyor. Bu ürünlerde birçok farklı uygulamaları da destekliyoruz, örneğin çiçekçiler; bu makinelerde 1,2 metreye kadar banner yani afiş yapabilme özelliği var ve çiçekçiler artık çelenkleri yaparken bu makineden yararlanabiliyor, mesela sevgililer gününde yollanacak bir şeye isterseniz yazının yanında resminizi de koyup çiçeğe yerleştirebiliyorlar. Şu an Türkiye’de pek çok çiçekçide bu uygulama kullanılıyor, emlakçılarda yine bu tarz kullanım var.
Ürünlerinizden birinde kartvizit basabilme özelliği var. Aynı ürün müdür bu?
Bütün renkli ve çok fonksiyonlu ürünlerimizde kartvizitlerinizi basabiliyorsunuz. Binlerce adet basılmayacaksa ne antetli kağıt ne kartvizit başka bir yerden alınmasına gerek yok. OKİ ürünlerinden bu özel basımları çıkarabiliyoruz. KDV hariç 350 EURO’nun altında olan renkli makinemiz bile bunu yapabiliyor. Kullanımı da çok basit. İçinden tam teknoloji bir program çıkıyor, örnek kağıtlar, şablonlar geliyor. İsterseniz Internet üzerinde Ask OKİ  bölümümüzden istenen yardım da alınabiliyor. Ayrıca destek hattımız da var. Bütün bunlar sonucu ihtiyaca göre istenen zamanda üretebilecek bir verimlilik sağlıyoruz. Bunları hepimiz yaşıyoruz, adresimiz değişebiliyor, müşteriye özel bir broşür çıkarmak isteyebiliyoruz hepsini kendi makinenizden sağlayabiliyorsunuz. Özellikle KOBİ’ler için çok iyi çözümler bunlar, matbaaya gitmek zorunda kalmadan ya da binlerce basmak zorunda kalmadan işler yürütülebiliyor.
Büyük ölçekli kurumlarda da yüzbinlerce müşteriye ekstre yollanması gibi çok yüksek hacimli basım ihtiyaçları olabiliyor, bu işin outsource edilebilmesine yönelik bir çalışma modeliniz var mı?
Büyük şirketlere yönelik çözümlerimiz var. Önümüzdeki dönemde bu konuda farklı çözümler de getirmeye başlıyoruz. Tamamıyla bu işleri outsource edebileceğiniz iş ortaklarımızla leasing’den kopya başı çözüme kadar çok farklı alternatifler yakında OKİ tarafından piyasaya sunulacak. Sadece printer olarak baktığımızda 9000 serisi renkli laser sınıfında çok hacimli işler için bu kapasiteyi kaldırabilecek ürünler barındırıyoruz. 9800 MFP adlı çok fonksiyonlu olan ve büyük kurumsal ölçeğe yönelik bir ürünümüz de var. Bu ürünleri eylülde bilişim fuarında tanıttık ve  çok iyi bir tepki aldık. Outsource konusunda bayilerimiz ve iş ortaklarımızla çalışıyoruz, eğitim ve altyapı çalışmalarımızı tamamlıyoruz, çok yakında bu türdeki hizmetleri de sunmaya başlayacağız.
Internet devrimi ile birlikte elektronik çözümlerin ağırlık kazanarak ‘kağıtsız ofis’e geçilebileceğine dair senaryolar üretildi. Sizin ofislerdeki kağıt ihtiyacı ilgili öngörüleriniz nelerdir?
Bu konuda çok ilginç istatistikler var. 10 sene önce herkes kağıtsız ofisten bahsediyordu ama bu 10 sene tam tersini gösterdi bize. Internet’ten sonra aslında korkunç bir bilgi bombardımanı altındayız. Globalleşen dünyada herkes bilgiye ulaşmak, bilgi geldikçe herkes paylaşmak, dağıtmak ve özelleştirip saklamak da istiyor. İnternetin yaygınlaşması ile ofislerde baskı ihtiyacı beş senede tam üç katına çıktı. Batı Avrupa’da işletmeler gelirlerinin %1 ile 3% ünü doküman üretimi ve yönetimi için harcamaktalar. Aslında paperless ofis değil biraz paper-full ofis oldu galiba… Bir gazeteyi ya da kitabı eline alıp okumanın belki psikolojik olan o keyfinin yerini hiçbir şeyin tutmamasına benzer şekilde bizim alanda da temel ihtiyaçların tamamen değişmesi çok zor. Belki de bizim jenerasyon  olarak hala yazıcıdan çıktı alıp hala üzerini fosforlayarak okumaktan hoşlanıyoruz. Sonuçta, bu sadece Türkiye için de değil, Avrupa ve tüm gelişmiş ekonomilerde de tam tersi çok ciddi  bir kağıt tüketimi var. En önemlisi genelde iletişim ihtiyacı arttığı için baskılı iletişim de bunun bir parçası ve gittikçe artıyor. En basitinden bir kar zarar tablosunun kağıt üzerinde incelemek, bir rakamının kırmızı basılması algıyı farkedilir şekilde yükseltiyor.