Sara YANAROCAKYaşamsal olan sadece öğrenmek değil, öğrendiğini uygulamaktır" (Avot 1) "Tora`yı öğrenmek çok önemlidir ama esas amaç kişinin öğrendiğini uygulamasıdır." (Bava Kama 17)
Silvi NAMER
Rozi ile Liza komşu çocuklarıdır. Yaşıt olan bu sevimli küçük kızlar aynı okula gitmektedirler. Aralarındaki sevgi bağı gün geçtikçe kuvvetlenmektedir. Hiç kimsenin tesiri altında kalmayarak, hayat boyu asla ayrılmayacaklarına dair yeminler ediyorlar. Aileleri ise bu güzel arkadaşlık duygusunu paylaşarak onları destekliyorlar.
Aradan seneler su gibi akmaktadır. İki arkadaş serpilerek, artık güzel ve alımlı genç kızlardır. Mükemmel bir talebe olan Liza tıbbiyeyi kazanır. Öğrenim yılları pek parlak geçmeyen Rozi liseden sonra lüks bir mağazada satış elemanı olarak çalışmak hevesine kapılır. Yıllar genç kızların aralarındaki sevgi selini hiç sarsmamaktadır.
Lizanın tıbbiyeden başarı ile mezuniyetinin şerefine, ailesi ufak çapta bir sürpriz parti düzenler. Genç kızın tüm samimi dostları davet edilir. Bu partinin kızlar için bir dönüm noktası haline geleceğini kimse tahmin edemez. Rozinin kuzeni Şemi, mühendis olan en yakın arkadaşı Zaki ile partiye gelir. Uzun boylu ve hayli yakışıklı olan mühendisi tanımak iki genç kızı müthiş etkiler. Delikanlı ise seçimini yaparak sadece Liza ile ilgilenmektedir. Partiden sonra sıkça buluşan Liza ile Zaki sonunda birbirlerine aşık olduklarını itiraf ederler. Ailelerinin rızası ile nişanlanırlar. Zakiyi deliler gibi seven Rozi, sağlıklı düşünememektedir. Lizaya karşı nefret doludur.
Liza tıbbiyeden tanıdığı Selimle aynı hastanede görevlidir. Geç saatlere kadar vazifeli kaldıkları geceler, doktor Selim Lizayı arabası ile evine bırakmaktadır.
Zakinin kıskanç bir mizaca sahip olduğunu bilen Rozi, eline geçen bu fırsatı değerlendirir. Söze tüm iyi niyetiyle delikanlıya, nişanlısı ile genç doktor hakkında güya çıkan dedikodulardan abartarak bahseder. Böylece nişanlı çift arasında huzursuzluklar baş gösterir. Derken felaket bir münakaşadan sonra ayrılırlar. Teselli etmek bahanesiyle Zakiye iyice yakınlaşan Rozi, çocukluk arkadaşından tamamen kopar. Cilveleri ve kurnazlığı sayesinde yakışıklı mühendisi kendine bağlar. Sonunda isteğine kavuşarak onunla evlenmeyi başarır.
Liza ise sevdiği erkeği kaybetmenin üzüntüsü ile mesleğine sarılır. Uzun yıllar sonra bir mantık evliliği yapar. Ne yazık ki pek mutlu olamaz. Çocukları ve mesleği ile avunur.
Ölünceye kadar ayrılmayacak olan iki genç kız yaşadıkları büyük aşkın kurbanıdırlar. Senelerce süren ve en temiz duygularla beslenen arkadaşlık ebediyen yok olur. Maalesef, menfaat en güzel hislerin baş düşmanıdır.
Sevgisine veya aşkına inandığımız kimseler, edilen münakaşalardan sonra dargın kalmayıp, bizlere tekrar dönerlerse, onlar sonsuza kadar en değerli varlıklarımız olarak kalacaklardır. Geri dönmedikleri taktirde, kalbimizdeki önemli yerlerini hak etmediklerine tüm gücümüzle kendimizi inandırmalıyız.
Böylece üzüntümüzün gün geçtikçe azaldığını, yüreğimizde açılan derin yaraların ise zamanla kapanmaya başladığını fark ederiz.