Yakir MİZRAHİ"İsviçre`de İsviçreli hakemin yönettiği bir maç oynadık. Futbolda baskı kurmak vardır ama şerefsizce yapılanları kabul etmek mümkün değildir. Çok büyük ayıp ettiler, şerefsizliği kabul edemeyiz. Bunların yaptığı terör ortamı yaratmak. Ama unutmayalım ki, bunun İstanbul`u da var. Şükrü Sara
Alp ALKAŞ
Son dönemlerde Türk basketbolunu ve NBAi az da olsa takip edenler arasında en çok tekrarlanan isim Mehmet Okur
Pek çok kimse gün içerisinde internete ulaştıkları ilk anda NBAdeki sayılı Türk oyuncudan biri olarak Mehmetin ve diğer Türk oyuncularının gece yarısı oynadıkları maçlardaki istatistiklerine bakıyor.
Ne yalan söyliyeyim ben çok istatistik kurdu değilimdir. Düzenli olarak istatistiklerini takip ettiğim nadir oyuncular Yahoo Fantasy Leaguede takımımdaki ve o haaftaki rakibimdeki oyunculardır. İstatistiklerin önemsiz olduğunu kesinlikle düşünmüyorum fakat istatistikten öte ilgimi çeken şeyler var basketbol takibi sürecimde.
Spor haberlerinde 3LJ günde bir Mehmetin 20 den fazla sayı attığını 5ᆞ arası rebound aldığını duymaya alıştık. Kimimiz için bu çok heyecan verici bir olayken kimimiz için ise çok bir şey ifade etmiyor olabilir. Fakat kesin olan bir şey var ki Mehmetin bu performansı başarılıdır. Fakat pireyi deve yapmayı çok sevenlerin sandığı gibi Mehmetin bir superstar olduğu manasına gelmez. Hatta belki Mehmetin bir all-star olacağı manasına bile gelmeyebilir... Belki de daha acısı Mehmet bu sıfatlardan herhangi bir tanesini kazanmış olsa bile pekçoklarının saygısını kazanamamış olabilir... Neden mi? Anlatayım...
Önce bir süperstar nasıl olunur ona bakalım... Geçtiğimiz Avrupa ve Dünya Şampiyonalarının hepsinde üst düzey performans sergileyip ya MVP ödülünü ya da Sayı kralı olan oyuncu Dirk Nowitzkiyi düşünün. Mehmetin dezonundan çok daha uzun ve zorlu bir sezonun ardından Avrupa Şampiyonasında takımının tek yıldızı ve bir "lider" olarak takımını finale taşıdı. Belki finalde kaybetti fakat maçın bitimine birkaç dakika kala salonu dolduran farklı milletlerden binlerce kişi onu ve mücadelesini ayakta alkışlıyordu. Kendisini çok sevmememe bu tablo hatırlanmaya değerdi
Mehmet Okur ise turnuva öncesi kampı boyunca yaptığı mızmızlıkları ile başladı turnuvaya. Yok Mirsad geçen sene eleme maçlarına gelmemiş ama şimdi kadrodaymış, kendisi enayimiymiş ki geçen sene ön-eleme maçlarına ve kampa katılmış ve daha pek çok şey... Ardından yükleme programına katılmakla ilgili derleri başladı. (Büyük turnuvalardan önce takımların fizik olarak hazırlanabilmek için ağır idmanlarla kondisyon depolarlar.) Memo, Utah Jazzdaki kondisyonerinin programını uygulamak için diretti durdu. Sonra da diş ağrıları tutuverdi ve kendini diş ağrılarına rağmen formayı çıkarmayan bir kahraman olarak lanse etti. Sahada ise takım adına hayyırlı olabilecek hiçbir şey yapmadı. Fizik olarak çökmüş, hiçbir direnç ve mücadele göstermeyen, pis işlerden kaçan ve sorumluluk almayan bir Mehmet izlemek zorunda kaldık. Bu süreçte hiç düşündü mü acaba Kaya ve/veya Ermal enayi miydi? (Bu arada, turnuvanın en büyük kazancı olacakken, talihsiz bir şekilde en büyük kaybı olan Ermal için de ne kadar üzüldüğümü belirtmek isterim.) En azından NBAdeki başka bir Avrupalı yıldız olan Gasol gibi cesaretli olaydın da gelmeyeydi dedirtti tün basketbolseverlere. Turnuva bitince takım içerisinde çıkan kaostaki rolü de cabası...
İşin diğer ilginç kısmı ise Mehmetin müthiş yeteneklerine rağmen bir türlü aşamadığı istikrar sorunu. Kimse ondan her maç 25+ sayı atmasını beklemiyor zaten. Krilenko ve Boozerın yokluğunda takımının kazanması için bu gerekiyor oalbilir ama beklenti bu değil. Ama Mehmetin ard arda maçlarda gösterdiği istikrarsız performans onu bir yıldızdan ayıran temel fark oluyor. NBA yorumcularının kötü bir maç geçiren yıldız oyuncular için kullandığı "He had an off game" tanımının Mehmet için hiçbir zaman kullanmıyor olmalarının temel sebebi Mehmetin bu istikrarsızlığı. (son 9 maç sayılar: 31DŽᆱᆵᆠLJᆱᆡ reboundlar: 7ǂᆠᆥLjdžNjdž) Dikkat edilmesi gerek bir şey de Mehmetin ugun fiziğine rağmen tutturduğu maç başına yarım blok ortalaması. Bu da bize çekingen oyun tarzının kanıtı oluveriyor. Bir diğer ilginçlik ise Utah koçu Jerry Sloanın hala durmadan Mehmeti azarlıyor olması. Bunun sebebinin de Mehmetin savunmada hiçbir efor göstermiyor oluşu olduğunu herkes biliyor. NY Knick yönetimi hariç hiçbir yönetim yeteneksiz bir oyuncuya 60 milyon dolar civarında kontrat bağlamaz. Yetenekli olduğunun yönetim kadar koç Sloan da farkında fakat sahada gösterdiği mücadele ile unutulmazlar arasına giren Sloan, Mehmetten de benzer şeyler görmek istiyor.
Mehmetin bu vakitten sonra yıldız olabilmesi için acilen istikrarsızlık problemini yenmesi ve yüreğini sahaya koyması gerekiyor. Tabi ki kötü performans göstereceği maçlar olacaktır fakat insanlar onun yüreğini dahaya koyduğunu gördüğü sürece bu maçlara tolerans gösterebilir. Aksi takdirde ne parmağındaki şampiyonluk yüzüğü ne otuz sayı attığı maçlar kendisini bir yıldız yapmayacak.