İsrail önümüzdeki mart ayında sandık başına gitmeye hazırlanırken, ülkenin Devlet Başkanı Moşe Katsavın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama seçim heyecanını arttırdı.
Yapılacak seçimlerin aynı zamanda batı Şerianın geleceği konusunda bir referandum olma özelliği taşıdığını belirten Katsav, seçime girecek tüm partilerin bu konuda pozisyonlarını belli etmeleri gerektiğini söyledi.
Katsavın bu açıklamasının kısmen de olsa Likuddan ayrılarak Kadima (ileri) Partisini kuran Ariel Şarona yönelik olduğu tahmin ediliyor.
Yapılan anketler 28 Mart tarihinde yapılacak seçimlerde Ariel Şaronun kazanma şansının büyük olduğunu gösterse de Şaron, Katsav bu açıklamayı yaptığında henüz partisinin duruşunu net bir şekilde ortaya koymamıştı. Şaron sadece partisinin, ABDnin girişimleriyle 2003 tarihinde hayata geçirilen ancak o tarihten beri ilerleme göstermeyen "Yol Haritası"na bağlı kalacağını açıklamakla yetinmişti.
Bazı yorumcular Şaronun geçtiğimiz yaz İsrailin Gazzeden çekilmesini sağladığı gibi Batı Şeriadan da çekilmeyi palanladığını düşünüyor.
1967 yılında Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs, İsrail kontrolüne geçtiğinden beri her şeçim kampanyasının merkezinde bu konuların olduğuna dikkat çeken Katsav, bugüne kadar partilerin bu konularda belirsiz bir tavır sergilemesinden dolayı seçmenlere net alternatifler sunulmadığını düşünüyor.
Ancak Katsava göre, bu kez yapılacak seçimler 38 yıldır gündemde olan bu konuların netlik kazanması için bir referendum özelliği taşıyor ve partiler net bir şekilde tavırlarını belli ederek, geçmişte olduğu gibi bulanık, belirsiz bir ortamda sandık başına gidilmesini engellemeli.