Sara YANAROCAKGeçtiğimiz günlerde Gözlem Kitabevi tarafından yayın hayatına kazandırılan ‘Talmud nedir?` kitabının Türkçe çevirmeni olan şair, yazar, çevirmen Estreya Seval Vali ile bu çerçevede sizler için söyleştik
Dini kitap çevirme fikri nereden doğdu?
2000 yılının sonuydu. Bir web sitesi kuruluyordu ve bazı dini metinleri çevirmem istendi. Bu sayede Yahudilikle ilgili birçok siteyi keşfettim ve eşimle bu sitelerin müdavimi olduk. Öğrendikçe öğrenesim geldi. Notre Dame de Siondaki öğretmenler bize bir temel vermişti. Bu temelin üzerine inşa etmek kolay oldu. Ardından eşim yurt dışından çok ilginç bazı kitaplar getirtmeye başladı ve okuduklarını hep benimle paylaştı. Kendimize yeni bir dünya kurmuştuk sanki. Biraz mistik bir açıdan bakacak olursak, "Bir El" beni dini kitap çevirisine hazırlıyordu. 2003 yılı başında Şalomdan Gila Erbeş aradı. Tanışmıyorduk; 400 sayfalık bir kitabın (Nedenleri ve Niçinleriyle Yahudilik) iki ay içinde çevrilmesi gerektiğini söyledi. Bunun pratik açıdan mümkün olamayacağını söyledim. "Ama bu bir mitzva" dedi ve akan sular durdu. Kitabı, çok büyük bir baskı altında, beş haftada çevirip teslim ettim. O ara, değdiği her şeyi çarpan bir elektrik kablosu gibiydim. Ondan sonra işler aldı yürüdü.
Kitapları topluma kazandırmış olmak sizde nasıl duygular uyandırıyor?
Tanrının sözlerini ve bu sözleri yorumlayanların sözlerini topluma aktardığımı düşünüyor ve bundan büyük gurur ve mutluluk duyuyorum.
Yazılı Tora yaklaşık 3.278 yıl önce bize Sinay Dağında verildi. Ancak Tora bir şifredir ve yorumlanması gerekir. Talmud gibi zengin yorumlar ve yazılan diğer kitaplar sayesinde Tora bugün bile açıklanmaya devam ediyor. Zaten her Yahudinin kendi Tora yorumunu getirmesi, bir emirdir. Bu devam eden açıklamalara da Sözlü Tora diyoruz. Bu yorumun yaygınlaşmasında benim birazcık tuzum olursa, ne mutlu bana.
Talmud nedir? kitabının içeriği ve hazırlık aşamaları hakkında bizi aydınlatır mısınız?
Kitap, Yahudi sözlü kanununun yazıya dökülüşünün tarihçesi ve Talmudu oluşturan şahsiyetlerin tanıtılması ile başlıyor. Ardından Talmudun içerdiği bölümler, okura ayrıntılı olarak anlatılıyor. Talmuda özgü birkaç ünlü tartışma ve vaka örneği veriliyor. Yine çok ünlü Talmud mantığı izah ediliyor. Talmudun çok çeşitli konulardaki, günümüzde de güncelliğini koruyan görüşlerine yer veriyor (organ bağışı, tüp bebek gibi) ve son olarak Talmudun uygun gördüğü biçimde nasıl yaşanır, o ele alınıyor. 300 küsur sayfanın kısaca içeriği bu.
Kitabın hazırlık aşaması?
Daha önce bahsettiğim gibi "Bir El" beni yavaş yavaş, yormadan ve sıkmadan, konuları anlayacağım şekilde sıraya sokarak dini kitap çevirilerine hazırladı. Ancak Talmudun benim için simgesel bir önemi daha var: Talmud, ulaşılması çok zor bir düştü benim için. Seneler önce Readers Digest gibi dergilerde Talmuddan alıntılar okur, keşke Talmudun tamamını okuyabilseydim diye yakınırdım. Yine yıllar önce Batı Berline seyahat ettim ve oradaki Yahudi Kulübünün kütüphanesinde, Almanca Talmud ciltlerini gördüm. Bazı insanların Talmuda ulaşmasının ne kadar kolay olduğunu görmek, doğrusu onları biraz kıskanmama neden oldu. Ardından konu, 15 yıl kadar süre ile "unutulan düşler" ülkesinde kaldı. Bu açıdan Talmudun ne olduğu anlatan ve Talmuddan bol miktarda bilgi ve bölüm aktaran bir kitabı tercüme etmek, benim için bir bakıma ayrıcalık oldu.
Şimdi bir itirafta bulunacağım: Geçen sene yine Gila Erbeş beni aradı ve telesekreterime mesaj bıraktı. Herhalde kitap çevirmemi isteyecek dedim kendi kendime ve nasıl reddederim diye çeşit çeşit bahane ürettim. Gilaya telefon ettim, tahmin ettiğim gibi "Bir kitap çevirmek ister misin?" diye sordu. "Ne kitabı?" dedim. "Talmud." "Ah evet, çok isterim." Bütün bunlar benim dışımda gelişti dersem, lütfen bana inanın.
Size tercüme yapma tarzım hakkında da bilgi vereyim. Çevirdiğim hiçbir metni (konusu ne olursa olsun) önceden okumam. Bırakın kitabın tamamını ya da bir bölümünü, bir paragraf veya cümleyi bile baştan okumam. Yılların alışkanlığıyla cümlenin başlayacağı sözcüğü bir bakışta bulur ve doğrudan çeviriye başlarım.
Genç toplum için bu tür çalışmaların kazanım olacağı inancını taşıyor musunuz?
Genç toplumda ve 50 yaş civarındakilerde ruhani değerlere tutunma ihtiyacı görüyorum. Bu açıdan bu tür çevirilerin yelpazenin her iki ucu için de bir kazanım olacağını içtenlikte umut ediyorum. Bu arayış içindeki orta yaşlı erkekler, gençlik arkadaşlarına ve sinagoga geri dönüş yapıyor. Ancak bazıları özellikle kadınlar- nedense kendilerini şifacılığa ve bunun bütün aksesuarlarına fazlasıyla kaptırmış durumda. Bu kişilerin -bence- anlamsız direncini kırmak çok zor. Mistisizme sığınarak, dinlerin uzaylılar tarafından vahiy edildiğine inanmak onlar için daha kolay. Çarpışmamız gereken en büyük tehlike hâlâ putperestlik ve günümüzün putları maddi değerler ama bazen gerçek putlar da ortaya çıkıyor anlaşılan. Gençleri Uzakdoğu felsefeleri yerine kendi hazinemize (gerçekten, elimizin altında herkese hitap edebilecek, herkesin aradığını bulabileceği büyük bir hazine var ve internet sayesinde bu hazineye ulaşmak öyle kolay ve ucuz ki!) ilgi duymaya ikna etmek, çok büyük bir başarı olacaktır.
Şimdiden sonra
?
Kendi romanlarıma devam eder miyim, bilmiyorum. Yayınevleri ile uğraşacak gücüm yok. Aklımda Yahudilikle ilgili bir dönem kitabı yazmak var. Ama Gözlemden yeni bir dini çeviriye başladım bile: Yahudi Ruhaniliği ve Mistisizmi. İdealim, ismimin çevirmen olarak geçtiği, bir kütüphane dolusu dini kitaba imza atmak. "Tanrıyı güldürmek istiyorsanız, planlarınızdan söz edin."
Talmud nedir?
Yazan : Rabbi Aaron Parry
Çeviren: Estreya Seval Vali
Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın AŞ.
Kasım 2005 338 sf.