Pazartesi sabahı saat 11.25'te İsrail'in Netanya kentinin Herzl Caddesi'nde bulunan Hasharon alışveriş merkezinin girişinde patlama meydana geldi. Olayda beş kişi hayatını kaybederken, yüzden fazla kişi yaralandı. Beş kişiden dördünün kimliği tespit edildi.
General Moşe Karadi polislerin ve güvenlik görevlerinin bombacıyı alışveriş merkezinin girişinin 15 metre yakınında teşhis ettiklerini, polisin eylemcinin elindeki çantayı kontrol etmek istemesi üzerine eylemcinin, üstündeki bombanın ipini çektiğini belirtti.
Karadi olayda güvenlik görevlilerinin de yaralandığını belirterek, polislerle görevlilerin gösterdiği tepki sayesinde ölü sayısının az olduğunu sözlerine ekledi.
Magen David Adom yaralıların Laniado, Meir ve Hillel Yaffe Hastaneleri'ne kaldırıldığını belirtti. Dokuz yaralı ve hastaneye vardıktan sonra hayatını kaybeden bir kişi Laniado'ya götürüldü. Hillel Yaffe'ye 22, Meir Hastanesi'ne ise 28 yaralı kaldırıldı.
Filistinli gazetecilere yapılan telefon görüşmesinde İslami Cihad'ın olayı üstlendiği bildirildi. Bombacının adının Lütfi Amin Abu Salem olduğu ve Batı Şeria'daki Cenin ve Tulkarem arasındaki Kafr Rai'de yaşadığı belirtildi.
Tulkarem'de İslami Cihad lideri olan Imad Abu Diab, Jerusalem Post Gazetesi'ne verdiği demeçte, "Tahdiya (sakinlik süreci) artık söz konusu değil ve İsrail'e karşı operasyonlar işgal devam ettiği sürece var olacak" dedi. Filistin Yönetimi Lideri Mahmud Abbas'ın kaynaklarından yapılan açıklamada Abbas'ın saldırıyı kınadığı belirtiliyor.
Açıklamaya göre Abbas olayla ilgili olarak, "Sivillere karşı yapılan bu olay bulunduğumuz barış sürecinde ciddi şekilde zararlara yol açıyor ve Filistin Yönetimi olarak bu operasyonu yürüten sorumlu kişiye karşı tepkimiz az olmayacak" dedi.
Olayın ardından polis ülkede güvenliği arttırdı. İsrailde izinsiz olarak yaşayan Filistinlilere karşı sıkı önlemler alındı.
İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un sözcüsü Ra'anan Gissin olayla ilgili tepkisini, "Filistin Yönetimi'nin terör örgütlerini silahsızlandırmaya yönelik hiçbir ciddi adım atmadığı çok açık" sözleriyle dile getirdi. Gissin Suriye, İran ve Hizbullah'ı hız kazanan sürecin içine sıvışmak için insanları teröre karşı cesaretlendirmekle suçladı.
Gissin aynı zamanda meclisin Pazartesi günü toplanacağını ve saldırıya karşı nasıl bir tutum sergileyeceklerini görüşeceklerini belirterek, " Kendimizi savunmak için elimizden gelen tüm gerekli adımları atacağız" dedi.
İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom Filistin Yönetiminin Abu Mazene karşı tepkisizliğinin bir kanıtı olarak adlandırdığı saldırıyla ilgili görüşlerini "İsrail, şehirlerde ve Kassam saldırılarında dökülen kanlara karşı tepkisiz kalmaya devam edemez" sözleriyle dile getirdi. Şalom konuşmasına "Filistin Yönetimi liderliği terör örgütlerine karşı harekete geçmeyi ve onları silahsızlandırmayı reddediyor" diyerek devam etti. İsrail İşçi Partisi lideri Amir Peretz de partisinin pazartesi günü 18.00'da toplanarak, olaya karşı nasıl tepki vereceklerini görüşeceğini açıkladı.
Foruma, eski Başbakan Ehud Barak, eski Mossad Başkanı Danny Yatom, Batı Şeriadaki İsrail Güvenlik Güçleri Sivil İdarenin eski başkanı Ephraim Sneh, eski Savunma Bakanı Binyamin Ben-Eliezer, İsrail Güvenlik Kurumunun eski Başkanı Ami Ayalon ve Kudüsün eski Polis Şefi Aryeh Amit katılacak. Peretz saldırı konusunda tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Barış sürecinde olan bizler terörü barışın bir numaralı düşmanı olarak görüyoruz. Terörü kullanarak İsraili tehdit eden herkese gerekli olan her şeyi yaparız. Barış insanları olarak, teröre karşı savaşmak için daha çok doğrumuz var. Politikanın zamanı değildir. Aileler ve askerler için orada olma zamanıdır" dedi.
Şaronun kaynakları ise başbakana karşı politik anlamda zarar verecek direkt bir saldırının beklenmediğini belirtti.
İslami Cihad, ekim ayında Hederadaki bir markette de intihar saldırısı düzenlemiş, beş kişi hayatını kaybetmişti.
12 Haziranda yine aynı alışveriş merkezine yapılan saldırıda da beş kişi hayatını kaybetmişti.