Havananın kalbini oluşturan eski kentin labirent şeklindeki daracık ve delik deşik sokaklarında gezinirken, burada bir zamanlar canlı bir Yahudi mahallesinin var olduğunu tahmin edebilmek için çok gelişmiş bir hayal gücüne sahip olmak gerekir.
Bugün Havanada pek az beyaz tenli insan ve az sayıda dükkan var. Oysa 1930 ve 40lı yıllarda Kübanın başkenti gemilerle Avrupadan gelen Yahudilerle doluydu; Osmanlı İmparatorluğundan göç eden Sefaradlar, sonra pogromlardan kaçan Aşkenazlar ve son olarak Nazi zulmünden kurtulan göçmenler.
Onlar Karaiblerin en büyük adasına yerleşen ilk Yahudiler değildi. Küba Yahudilerinin kökeni 500 yıl öncesine, Yahudilerin İspanyadan kovuluş yıllarına dayanıyor. Aslında bu topraklara ilk ayak basan Avrupalı
Christoph Colombun sağ kolu olan ve 2 Kasım 1492de bu adayı, "insanoğlunun bugüne dek gördüğü en güzel topraklar" olarak tanımlayan
Luis de Torres, Katolikliği seçmiş bir Yahudiydi.
1944te Kübada 21.000 Yahudi yaşamaktaydı. 20.yyda dünyanın her tarafındaki Yahudilerin amacı ABDye ulaşmaktı. Fakat bazılarının yolculuğu Floridaya 90 km mesafede sona erdi. Bu topraklarda fırın, kasap ve elbise dükkanları açtılar, dini ve kültürel kurumlar kurdular.
1944 yılına ait Havana Yıllığında Yahudilerin sahibi olduğu ticari kuruluşların ilanlarına rastlanır. Bu tarihten 20 yıl sonra, bu Yahudilerin çoğunluğu yeniden, bu kez Komünizmden kaçmak zorunda kalacaklardı.
Günümüzde sadece Havanada 1500 Yahudi yaşamakta. Bir zamanlar Yahudilerin birçoğunu korkutarak kaçıran hükümet, şimdi Havana Yahudi mirasını yeniden canlandırmaya çalışıyor. Geçmişte Yahudi yaşamının merkezi olan bir sokakta art nouveau tarzında muhteşem bir bina onarılarak İbrani temaları taşıyan bir otele dönüştürüldü.
Bir zamanlar giysi ithalatı ticaretinin merkezi olan Hotel Raquelin, 1900lerin başlarındaki eski tarz kafesli asansörü halen duruyor. Habaguanex otel zinciri tarafından onarılan ve otele dönüştürülen bina, giderek artan turistlere hizmet vermek amacıyla iki yıl kadar önce kapılarını açtı. Bugün eski kentte bulunan 16 tarihi bina Habaguanex Otelleri olarak hizmet veriyor.
Hotel Raquelin klimalı ve sıcak suyu akan banyolu 25 odasının her birinin girişinde Mezuza var. Ayrıca her oda Yahudi bir isme sahip; Tevrattan
Avraam, oğulları, torunları,
Esther ve Ruth gibi kadın kahramanlar veya Galil gibi bölge isimleri
Otel lobisinde üzerine bir Menora motifi kazınmış İsrailden bir kaya parçası bulunuyor. Kayanın hemen arkasında, "The Forgotten" adını taşıyan Kübanın en ünlü ressamı
Victor Manuelin bir eseri yer almakta. Yahudilerin Küba ile ilişkisini yansıtan bu tablo 1939 yıllarında Avrupadan kaçan Yahudi göçmenlerin Saint Louis gemisindeki zor durumlarını konu ediniyor. Ancak binanın en çarpıcı özelliği binayı ışığa boğan vitraylarıdır.
Otelin "Lehaim" adlı barı, sokakların gürültüsünden tümüyle soyutlanmış bir mekan. Kübanın pilav, bezelye ve balıktan oluşan sınırlı mutfağından sıkılanlar ve Kaşer mutfak arayanlar "Garden of Eden" restoranında Yahudi mutfağının örneklerini bulabiliyor.
San İgnacio ve
Acosta caddelerinin kesiştiği yerde
Sosna Ailesinin 1932de açtığı "Flor de Berlin" adlı bir pastane bulunmaktaydı. Şimdilerde bu işyerini anımsatan tek emare, duvarda aile isminin renkli harflerle yer alması. Diğer isimler ise unutuldu. Acosta Caddesinin 213 numarasında bulunan Yahudi lokantasının sahibi
Moshe Pipiki, İbrani Merkezini veya Yahudi Yazarlar Birliğini anımsatan hiçbir şey yok artık.
Adath İsrael Sinagogu halen iyi bir durumda. 1957de inşa edilen bu sinagogda pazartesi, salı günleri ve Şabatta 30 kişi kadar duaya katılıyor. Üst kattaki büyük salon ise sadece bayram günleri açılıyor. Bu sinagogun Romanyalı, Litvanyalı, Polonyalı, Rusyalı ve Yunanistanlı eski müdavimleri ve onların çocukları şimdi Miami ve İsrailde yaşamaktalar.
Havananın üç sinagogu arasında Adath İsrael, Sefaradlara ait olanıdır. Santiago ve Camagueyde bulunan sinagoglar 1990 yılında Güney Amerika Yahudi cemaatlerinin desteği ile onarıldı.
Vedadoda yer alan ve 1951de inşa edilen Bet Shalom Sinagogunda; 1999daki onarımı sırasında katkıda bulunan American Jewish Joint Distribution Committee ve Miami Jewish Federation Foundationa bir teşekkür plaketi yer almakta. Kübada bazı gençler aileleri tarafından inkar edilen Yahudi kimliklerini yeniden kazanıyorlar. Dini vecibelerin yerine getirilmesinin resmen yasaklanmamasına rağmen Kübanın Sovyetler Birliği ile yakın ilişkisi nedeniyle, yüksek eğitim görmek veya saygın bir iş sahibi olmak isteyenler olumlu karşılanmayacağı endişesi ile dinden uzaklaştılar.
Küba Komünist Partisi kurucu üyelerinden, Polonyalı Fabio Grobart dahil olmak üzere birçoğu Yahudiydi. İspanyol kökenli bir soyadına sahip olan Fidel Castronun atalarının da Yahudi olduğu ve babasının Yahudilerin yoğun bir şekilde yaşadığı İspanyanın Galicia kasabasından göç ettiği belirtilir. 1999 yılında Fidel Castro, Bet Shalom Sinagogunda ilk kez bir Hanuka duasına katıldı.
Kübada Birleşik İbrani Cemaati 1906 yılında kurulmuştu, önümüzdeki yıl cemaatin kurulmasının 100. yılı olacak. Ancak bu tarihten önce kurulmuş önemli Yahudi işyerlerine ait belirgin kanıtlar var: bir parfüm dükkanı, ısmarlama kostüm diken terzihaneler ve
Hemel Kardeşlerin 1857de kurduğu elbise fabrikası.
Hemeller, Kübada dikiş makinesine ve telefona ilk sahip olan kişilerdi. Onlar, İspanya ordusuna üniforma üreten ilk fabrikalarını Havanaın
"Callejon" adlı parke taşlı bir pasajında kurmuşlardı.
Bet Shalom Sinagogunun Başkanı
Dr. Miller, şimdilerde 100. yıl vesilesi ile tüm Kübada gerçekleştirilecek kutlama etkinliklerinin hazırlığı içinde.
Kaynakça/ Jewish Chronicle