İlan Halimi`nin kaçırıldıktan sonra gördüğü işkence sonucu hayatını kaybetmesi, Fransa gündemini bir anda değiştirdi. Halimi`nin cenazesinden sonra ülke çapında protestolar gerçekleşirken, antisemitizm ve ırkçılık karşıtları pazar günü bir araya gelerek seslerini dünyaya duyurdular
Gündemi değiştiren cinayet
21 Ocak günü Fransız vatandaşı İlan Halimi bir grup kanunsuz çete tarafından kaçırıldı. Grup İlan Halimi'nin ailesinden önce 450.000 Euro fidye isteminde bulundu. Ancak ailesi istenilen para tutarını tedarik edemeyeceklerini iletince, çete sinagoglara başvurmalarını istedi.
23 yaşındaki Halimiye fidyeci çete tarafından işkence edildi. Polisin yoğun aramaları sonucunda İlan Halimi, 13 Şubat günü, vücudu %80i yanmış, yarı çıplak bir şekilde demiryolunda, kaçırılışından üç hafta sonra bulundu ancak hastaneye yetiştirme çabaları sırasında hayatını kaybetti. Haliminin cenazesinde, Fransız Cumhurbaşkanı Jacques Chiracın yanı sıra, tüm dinleri ileri gelenleri hazır bulundular.
Resmi kaynaklara göre, cinayet para için işlenmiş gibi görünse de olayda antisemitik bir kışkırtma olduğunu öne sürülüyor. Ailesine göre "Eğer İlan Yahudi olmasaydı kaçırılmazdı" yorumu yapıldı.
Vahşi cinayeti aydınlatmaya çalışan Fransız polisi çetenin Yahudi olan beş-altı kişiyi daha kaçırma girişiminde bulunduğunu söyledi. Olayın üzerine açıklama yapan Sarkozy, çetenin cinayeti para uğruna işlediği görünse de olayın altında antisemitik bir yaklaşım olduğunu da söylemekten kaçınmadı ve suçluları "barbar" olarak tanımladı. Sarkozy, olayla ilgili olarak bazı Filistinli ve Müslüman grupların gözaltına alındığını bildirdi. İki Fransız Polisi cinayeti araştırmak için çetenin lideri olarak şüpheli gördükleri Yusef Fofanayı takip ederek, Fildişi Sahiline gittiler.
Fransız Medyasında İsrailin
imajı düzeliyor
Fransada öldürülen İlan Haliminin vahşi cinayeti üzerine Tel-Aviv Üniversitesinde "İsrailin Fransız medyasında değişen imajı" adlı bir konferans düzenlendi. Fransız Büyükelçiliği işbirliği ile düzenlenen konferansa pek çok Fransız yetkili panelci olarak katıldı. Konuşmacılar oy birliği ile İsrailin 2000 yılından beri Fransız basınında iyi yönde imajının değiştiğini dile getirdiler. İmaj değişikliğini Gazzeden geri çekilme ve Hamasın seçimleri kazanması üzerine aşırıcılığa kaçan Filistin halkına bağladılar.
Konferanstaki genel kanı imajın pozitif yönde değiştiği üzerine olsa bile ortaya farklı görüşler de sergilendi. Clement of Art Televizyonuna göre uluslararası alanda İsrailli yetkililerin çok başarılı olduğunu dile getirilirken, Fransız yazar Amos Oz ve film yapımcısı Amos Gitai İsrailin iç politikasındaki karmaşıklıktan söz ettiler. Buna karşılık Clement Televizyonu, İsrailin iyiye giden imajını Ariel Şaronun hastalığından sonra politikada meydana gelen dalgalanmalara rağmen dikkati İsrail politikasının devamlılığına ve sağlamlığına çekti.
Le Monde Gazetesi ise İsrailin imajının iyileşmesine çok farklı yönden yaklaştı. İyileşme sebebini ülkedeki restoranlarda ve otobüslerde patlayan canlı bombalara bağlayarak İsrailin bazı konularda taviz vermesine karşılık Filistinlilerin terörü durdurmada başarısız olduğunu dile getirdi.