Etkinlik öncesi misafirler kahvelerini yudumlarken, ressam Şeyla Kaspi’nin soyut işlerini görme ve Gözlem Kitapevi’nden (Şalom) tedarik edilen kitapları inceleme ve satın alma fırsatını buldular.
Aylar boyu süren çalışmalar sonucu hayata geçirilen faaliyette, Kishon, alışılagelmiş düz otobiyografik bir tanıtım yerine kitapları, hakkında yazılanlar ve öykülerinin mizahi renklerinden faydalanarak kotarılmış bir anlatımla sunuldu. İda Sarfati’nin yaptığı açılış konuşmasından sonra Murat Eskenazi yazarın "Kadın Aklı" kitabından kısa bir öyküyü okudu. Ardından Hayati Bahar ve Yusuf Adoni’nin rollerini paylaştığı "Ev sahibi ile Hırsız" adlı skece geçildi. Oyunda, gece yarısı evini soymaya gelen hırsızla, ortak hastalıkları ülser sayesinde dost olan bir ev sahibinin traji-komik durumu anlatılıyordu. Seyirciyi oldukça güldüren piyes, kişinin, derdinden anlayan, aynı sorunu paylaştığı biriyle karşılaştığında, hırsız olsun ev sahibi olsun, nasıl "insanlaştığını" ortaya koyuyordu. Daha sonra sıra, o ana kadar eserlerinden küçük örnekler verilen mizahçının hayat öyküsüne geldi. Kishon’un özgeçmişi İsrailli televizyoncu Jaron London’un 1992’de, kendisiyle İsviçre Alplerindeki evinde yaptığı otobiyografik röportaj "Gülecek Bir Şey Göremiyorum" (yazar tarafından kaleme alınmış) ile Kishon’un kendi deyişiyle "eşlerin en iyisi" Sara’nın yazarla birlikte kaleme aldıkları "Sevgili Yalancım" adlı kitaplardan yola çıkılarak uyarlandı. Hayati Bahar (Kishon), Yusuf Adoni (Jaron London) ve Sima Tovi (Sara Kishon) tarafından teatral bir şekilde sunulan oyunda yazarın ilginç anekdotları, farklı bakış açısı ve hayata dair değerlendirmelerinin sergilendi. Oyun boyunca seyirciler Kishon’un peşinde, doğduğu Macaristan’dan Nazi kamplarına, 1949’da göç ettiği İsrail’e doğru bir yolculuğa çıktılar. Anna Behiri’nin sözlü anlatımıyla da desteklenen yaşam öyküsü ünlü mizahçının din, aile, evlilik, para, satranç, siyaset, Yahudilik, İsrail gibi geniş bir yelpazeye yayılan konular hakkındaki düşüncelerini ortaya koydu, yazarın karakteri hakkında ipuçları verdi. Faaliyet, yine Hayati Bahar, Yusuf Adoni, Murat Eskenazi, Cina ve Viktor Özlevi’nin rol aldıkları "Bir Uçak Macerası" adlı oyunla sona erdi. İsrail’de Kara Eylül Örgütü tarafından gerçekleştirilen bir uçak kaçırma olayının absürd hikayesini hicveden piyes, tıpkı diğer Kishon öyküleri gibi bireyi ve sistemi eleştirip, inceden inceye alay ederken, olağan insanlık hallerini, her an her yerde karşılaşabileceğimiz hadiseleri, başka bir söyleyişle bizi bize anlatıyordu.
İnsanlık varoldukça yergi ve gülmecenin çağdaş ustası Ephraim Kishon’un yapıtları hep gündemde olacak.
