3 Mart Cumartesi günü, Nesim Albala, hayatını adadığı Kuzguncuk Sinagogunda Aftara duasıyla anıldı. Kuzguncuk Cemaati Başkanı Beto Adato ile dava arkadaşı Alber Behar, Nesim Albalayı ve eserlerini anlatan birer konuşma yaptılar. Sabah duasına katılanlar hayırseverin fotoğraflarından oluşan "Nesim Albala Köşe"sini incelediler. Bahçede verilen seuda ile anma töreni sona erdi.
Bu yazımda, genç nesillere, Or-Ahayim Hastanesi yönetim kurulunda iki dönem beraber çalışma mutluluğunu yaşadığım Nesim Albalayı anlatacağım.
"Yakın tarihimizde adı Or-Ahayim Hastanesiyle özdeşleşmiş insanların başında şüphesiz ki Nesim Albala gelir. Albala, yüreği sevgi ile dolu, etrafına yardım etmek için yaşayan, yararlı olmak için çırpınan bir hayırseverdi. Bu sevgi abidesi ve yorulmak bilmez yardımseverin kocaman kalbinde herkese yer vardı. Herkes için ayrı özel bir mutluluk reçetesi taşırdı. Zira onun gözünde herkes çok kıymetliydi. Or-Ahayimde katıldığı son yönetim kurulu toplantısında yanıma küçük bir pusula ile yaklaşmış, 100. yıl kitabı için bu fakiri unutma demişti. Pusulada, Nesim Albala: Or-Ahayimde 64 yıl bilfiil, İhtiyarlar Yurdunda 37, Yetimhanede 29, Kuzguncuk Cemaatinde 48 sene, Bu Fakir Çalıştı ibaresi altına imzasını atmıştı.
Cemaatimizin kaybettiği değerlerin çoğunun görkemli cenaze törenlerine şahit olduk. Ancak hiçbirinde rahmetli Nesim Albalanın cenazesindeki, son görevi yerine getirme arzusundan kaynaklanan sevgi seline ve coşkuya rastlamadık.
Hiç kimseyi küçümsemez, herkese ayrı ayrı değer verdiğini ispat eden samimi iltifatlarda bulunurdu.
Or-Ahayim Yönetim Kurulundaki çalışma arkadaşlarına, Kuzguncuk Cemaatindeki dindaşlarına, mahalle halkına, iş çevresindeki dostlarına, yardımlarına koştuğu hastalara, yetimlere, ihtiyarlara ayrı ayrı, eşit ölçüde değer verirdi. Yüreğindeki insan sevgisini göstermekte cimri davranmazdı. Herkesin gönlünü almak için değişik bir formülü vardı. Hepsinde, vazgeçilmez olduklarını vurgulayan samimi iltifatlarla, Albalanın en çok sevdiği Pembe Melek benim kanaatinin yerleşmesini sağlardı.
Or-Ahayim Hastanesi hakkında az bilgisi olan, hastaneye sadece yakınlarının mevlut günlerinde gelen cemaat mensuplarını, Or-Ahayim deyince: Albalanın Hastanesi etiketini yapıştırmalarına önceleri çok kızardım. Hastanenin arkasındaki doktor, hemşire, gönüllü ordusunu yok sayıp, Or-Ahayim isminin Albala ile özdeşleştirilmesi çok ağrıma giderdi. Ancak şimdi Albalanın yokluğunda onlara hak veriyorum. Hastanede çok uzun yıllar, haftanın yedi günü, bir nefer gibi, tevazu ile çalışıp, olağanüstü bir performans göstererek Mevlut Or-Ahayimde yapılır bilincinin yerleşmesinde, Or-Ahayim adını yüceltmede Nesim Albalanın sağladığı başarı, adının Or-Ahayimle özdeşleşmesine haklılık kazandırıyor.
Albala yalnız Musevi cemaati içinde değil, Müslüman ve Hıristiyanlar arasında da çok sevilirdi. Nesim Albalanın popülaritesine örnek vermek için, cenaze günü Kuzguncuk esnafının dükkânlarının kepenklerini indirip, aralarından çıkan bu halk kahramanına karşı son görevlerini yerine getirmek için cenazesini omuzlarda Kuzguncuk sokaklarında taşıdıklarını anlatabiliriz.
İnsanlarla çabuk diyalog kurmadaki inanılmaz becerisi ile Nesim Albala, çevresini ve bulunduğu ortamı sevgi ve saygıyla aydınlatan popüler bir insandı. Yumuşak karakteri, uzlaşmacı ve barışsever yaratılışı ile münakaşadan ve kavgadan uzak durmaya çalışır, hiç kimseyle sürtüşmezdi. Alçak gönüllü, tatlı dilli, yorulmak bilmez, dinamik, çalışkan Nesim Albala, birleştirici vasıflara sahipti. Hoşgörünün ve uzlaşmanın sembolüydü. Karşısındakinin gönlünü almadaki benzersiz becerisi ile herkes tarafından çok sevilirdi. Ruhani lideri olduğu Kuzguncuk Cemaatinde herkesin yardımına koşar, sinagogun Cumartesi sabahları boş kalmaması için arabasıyla dostlarını evlerinden toplar, seuda ile gönüllerini alır, ellerine birer şişe kolonya hediyesi ile birlikte evlerine yolcu ederdi.
Örnek hayırsever
25 yaşındayken kaydığını yaptırdığı CHP Gençlik Kolunda ilk Musevi genci sıfatıyla militan gibi çalışmıştı. İki sinagogu, bir kilisesi olan Kuzguncukun ilk camisinin yapımında emeği geçen, caminin temeline ilk harcı atan Nesim Albala, çok yönlü, zengin bir kişiliğe sahipti. Bu bilgiler Albalanın cenaze töreni sırasında, caminin imamı tarafından kızının kulağına fısıldanmıştır. Dindar kişiliğini takdir edenler onun ardından "Tov Leşamayim ve Tov Laberiyot" (Göklere ve insanlara iyi oldun) demişlerdi. Or-Ahayim Yönetim Kurulundaki son çalışma arkadaşları, vefatından sonra bir Nesim Albala Fonu tahsis ettiler. Ailesinin ilk katılımıyla oluşturulan Albala Fonuna sevenleri çok bağlı olduğu ve haftanın yedi gününü geçirdiği hastanesine mali katkıda bulundular.
Restorasyonuna büyük emek verdiği tarihi Kuzguncuk Sinagoguna, arkadaşları Nesim Albala sinagogu adını verdiler. Kuzguncuktaki Virane Sinagogunun yeni ismi Bet Nesim Sinagogu oldu. Arkasından insanlık onuruna yaraşır bir ömür, iyilik, dostluk, hayırseverlikle yoğrulmuş, gelecek kuşaklara ibretle anlatılacak anılar bıraktı. Kuzguncuk Cemaatinin yetiştirdiği, Or-Ahayimin 100 yıllık tarihinin en renkli kişilerinden biri olan, tatlı dilli Nesim Albalayı kalplerimize gömdük. Nesim Albalaya genç, yaşlı herkes Baba diye hitap ederdi. Or-Ahayimin yeri doldurulamaz Babası arkasında birçok öksüz bıraktı. Yönetim Kurulundaki arkadaşları, emeğinin eseri olan mevluthaneye Nesim Albala adını verdiler. Anısı gönüllerde yaşayacak.