FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu)nın öncelikli endişesi de bu aslında. Formula 1in önde gelen takımlarının maliyeti fazla önemsemeden yaptıkları yenilikler, daha küçük takımların gelişimini büyük ölçüde engelliyor. Aslına bakarsanız ortada son derece basit bir çark söz konusu. Yarış esnasında kameralara daha fazla görünen, podyuma sürekli çıkan, daha çok ön planda olan takımların reklam gelirleri diğerlerine oranla daha fazla oluyor. Reklam gelirleri fazla olan takımlar ise aracın gelişimine daha fazla harcama yapabiliyorlar. Bütçeleri küçük olan, herhangi bir araba üreticisi ile birlikte çalışmayan takımlar ise sadece yarışları bitirebilmek için piste çıkıyorlar. Bu seneki üzücü Minardi olayı da bu çarkın bir sonucu aslında. Senelerce mali problemlerle yarışmaya çalışan Minardi en sonunda Formula 1de yoluna devam edemeyeceğini açıklamıştı. Yapılan yardımlara rağmen sonuç 21 senelik bir takımın çöküşü oldu.
İşte FIAda bu aşırı harcamalara bir düzen getirebilmek ve belkide küçük, araba üreticilerinden bağımsız çalışan takımların şansını artırabilmek amacı ile 2008 yılında yeni bir dizi kural değişikliğine gitmeyi planlıyor. Bir ara bu kural değişimleri Formula 1 içinde krize bile neden oldu. Formula 1in önde gelen takımları bu kural değişikliklerini kabul edemeyeceklerini belirtip FIAya sert söylemlerde bulunmuşlardı. FIA, 2008 sezonunda yarışmak isteyen takımlara, 31 Marta kadar süre tanımış, bu süreyi aşanların ise 2008 için yapılacak olan görüşmelerde söz sahibi olamayacağını belirtmişti. Pazartesi günü; Renault ,BMW, McLaren, Honda ve Toyotanın da kayıt olması ile birlikte şimdilik 2008 sezonu için herhangi bir ayrılık görülmüyor. Fakat bu, 2008 kuralları için tarışma olmayacağı anlamına gelimiyor. Takımlar, özellikle araba üreticileri, bu kuralları, en az zararı alarak kabullenmek için ellerinden geleni yapacaklardır.
FIAnın bir başka amacıda, bıraksanız ışık hızına ulaşana kadar test yapacak olan takımların hızlarını, birazcık da olsa keserek daha güvenli yarışların yapılmasını sağlamak. Uzun süredir pistlerde herhangi bir kazada bir pilot hayatını kaybetmedi. Fakat bu takımların yüzde yüz güvenli araçlar yaptıkları anlamına pek gelimyor. Aslına bakarsanız takımların bazen hızlanmak adına güvenliklerini aksattıkları bile görülebiliyor. Son yıllarda pistlerde ölümlü kazalar olmamış olabilir, daha doğrusu pilotlar hayatlarını kaybetmemiş olabilir ama son üç sene içinde pist görevlilerinin öldüğü kazalar meydana geldi. Ayrıca kazalarda çok ciddi ölüm ve sakatlanma ihtimalinden şansa kurtulan pilotlar da var. En basitinden, iki sene önce Ralf Schumacher arabasıyla 300 km hızdayken bariyerlere çarpmış ve çok ciddi bir ölüm tehlikesi geçirmişti. Hatta kazadan sonra birkaç hafta pistlere çıkamamıştı. Elbette FIA, şu durumda araçların mevcut hızlarını azaltmalarını isteyemez, fakat hızların artış hızını yavaşlatabilir.
FIAnın istekleri doğrultusunda karşımıza çıkan ilginç kurallar var. Mesela büyük takımları en çok rahatsız eden, 2008den ihtibaren motor gelişimlerini üç yıl süre ile durdurmak. Takımlar üç yıl boyunca motorları üzerinde herhangi bir geliştirme yapamayacak. Herhangi bir değişiklik FIAnın ve bütün motor üreticilerinin onayından sonra yapılabilecek. İkinci olarak da aynı üç yıl süresinde takımların tek bir lastik firması ile çalışması var. Araçların aynı vites kutusuyla 4 yarışa çıkmaları, motordaki veya vites kutularındaki herhangi bir değişiklikte 15 kilo yükle yarışa çıkmaları da gelecek olan başka bir kural. Ayrıca takımlara senelik 30.000 km test sınırlaması da getirilecek. Bu da, takımların yüksek harcamalarını kısıtlama amaçlı bir kural. Bunların dışında yeni takımların depozito ödememesi, sadece giriş ücreti ödemeleri gibi değişiklikler de var.
Kurallar Formula 1i kurtarır mı yoksa, sadece tartışma ortamı mı yaratır bilinmez, ama 2008de bütün takımları pistte görecek olmak güzel.