İstanbul`da Yahudi karşitliğina kinama

Günışığı Derneği adlı kuruluş Kutlu Doğum Haftası vesilesi ile 8ᆤ Nisan’da İstanbul’un 27 noktasında Selçuklu İmam Hatip Lisesi öğretmeni Abdullah Feyzi Kocaer’in yazdığı 500 bin adet "Sevgili Peygamberimizden Öğütler" adını taşıyan bir kitapçık ve "Sevgili Peygamberimiz" CD’sini ücretsiz olarak dağıttı.
İlçe belediyelerinin izni ile dağıtılan kitapçığın 126 ve 127. sayfalarında Hz. Muhammed’e atfedilen; "Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz, sonunda arkasında Yahudi gizlenen taş dile gelir" ve "Ey Müslüman, işte Yahudi arkamdadır, onu öldür der" şeklindeki hadis yer almakta. Kitabın yazarı Yahudilerin yeryüzünde fesat ve fitne çıkardıklarından dolayı Müslümanlar tarafından yeryüzünden silinmesi gerektiği, tüm kötülük odaklarının Yahudilikten yani Siyonizm’den kaynaklandığı yorumunda bulunuyor.
Görüşlerini belirten Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Köse, bu olayın bir provokasyon olabileceğine değinerek; Hz. Muhammed’in kıyametle ilgili soruları yanıtsız bıraktığını, bu nedenle kıyametle ilgili hadislerin çoğunun gerçek olmadığını söyledi. "Hz. Peygamber, Yahudilerden komşular ve arkadaşlar edinmiştir. Böyle bir hadis söylemesi mantıklı gelmiyor, Tabii ki. Hadis literatüründe, Kuran-ı Kerim’e, dinin özüne uymayan hadisler de bulunmaktadır. Ama bunların birçoğu uydurulmuştur. Bu olay bir provokasyon olabilir" dedi.
Yahudi düşmanlığını körüklemeyi amaçlayan kitapçıkların ücretsiz dağıtıldığına ilişkin haberin 16 Nisan Pazar günü Vatan Gazetesi’nde yer alması üzerine İstanbul Müftülüğü’nden bir açıklama yapıldı.

İstanbul Müftüsü  Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı’nın açıklaması

Müftülüğümüze gelen bazı sorular ve şikayetler üzerine aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
16.04.2006 tarihli Vatan Gazetesi’nde "Resmi İzinle Gelen Skandal" başlıklı haberi okudum. Bu yazıda sözü edilen kitabın 126 ve 127. sayfasındaki bilgiler birçok yönden yanlış ve üzücüdür. Her şeyden önce şunu belirtelim ki bu kitabın yazımı ve dağıtımı ile ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı ve bağlı kurumlarının hiçbir ilgisi yoktur.
Alemlere rahmet olduğu Kuran-ı Kerim’de bildirilen ulu Peygamberimiz, bir milleti suçlayan hatta bütün gelecek nesilleri mahkum eden böyle bir söz söylemesi mümkün değildir.
Hadis metni kritiği ilkelerine göre sahih görülmeyen bir rivayete dayanarak Yahudileri düşman ve hedef ilan etmek, Yahudilik kadar İslam’a karşı da işlenmiş bir suçtur. Öte yandan İslam’ın ilk yıllarından itibaren İslam beldelerinde Müslümanlar Yahudilerle birlikte aynı ülkeyi, şehri, mahalleyi hatta aynı sokağı paylaşmışlardır. Bugün bile insanlığa örnek gösterilecek bir hoşgörü ve çoğulculuğu yaşamışlardır. Özellikle Osmanlıların Yahudiler ve Hıristiyanlarla ilgili adil, barışçı ve hoşgörülü uygulamaları, insanlık için bir örnek, milletimiz için de onur vesilesidir.
Bu kısa bilgiler gösteriyor ki, Yahudiler aleyhinde anılan kitapta geçen beyanlar bizim tarihimiz ve medeniyetimiz hakkında derin bir cehalet örneğidir.
Bu sebeple; söz konusu beyanlardan büyük üzüntü duyduğumu ve kınadığımı ifade ederim.

Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı
İstanbul Müftüsü