İranlı Devrim Muhafızları`nın geçen perşembe günü yaptığı ‘Amerika bize saldırırsa, ilk hedefimiz İsrail olur` açıklaması İran Ordusu tarafından ‘önemsiz bir tehdit` olarak nitelendi
Soykırımdan kurtulan bir Yahudinin hikayesi
1945 yılının soğuk bir kış günü Çekoslovakyanın Polonya sınırına yakın bir kasabasında Nazi soykırımdan kaçan dört Yahudi, Çek asıllı bir ailenin kapısını çalar. Evde yaşayan Sudova ve üç yaşındaki küçük kızı kapıyı açar. Kapıyı çalan kişiler Sudovadan evinde bir geceyi geçirmek için izin isterler. Merhametli Sudova bu rica karşısında tereddüt etmeden yabancıları içeri alır. Bir gecelik kalma üç buçuk aya dönüşür. Ancak Sudovanın askerde olan kocasının erkek kardeşi durumdan rahatsız olur ve Sudovayı uyarır. Haber bütün kasabaya yayılır ve Hitlerin kulağına gider. Partizanları evde barındırmak suç olduğundan Sudovanın tüm ailesi durumdan rahatsız olur.
Bir gün Gestapo ve askerleri Sudovanın evine baskın yaparlar. Bütün evi ararlar, ancak dört yabancıdan eser yoktur. Halen Sudovanın kızı, o dört yabancının nereye saklandığını şaşkınlıkla anlatır. Askerler aradıklarını bulamayınca evi terk ederler. Günler sonra dört kişiden üçü Rus ordusuna katılmak için evden ayrılır, ancak yolda öldürülür. Geriye kalan son kişi ise Rusların tüm Almanyayı işgal etmesi sonucunda bir ağaç kovuğunda saklanarak hayatını kurtarır.
Savaş sonunda şans eseri kurtulan şu anda 82 yaşındaki Silberstein, Almanyaya yerleşir. Tüm çocukları ve torunları şu anda İsrailde yaşamaktadır. Sudova 1993 yılında 88 yaşında ölür. Savaş sonrasında Silberstein kendisine yardım eden bu Çek asıllı aileyi ve evlerini uzun süre arar, ancak hiçbir izine rastlamaz. Sonunda Sudovanın kızı Anna Gerlovaya eskiden oturdukları yerden 120 kilometre uzakta bir kasabada rastlar. Geçen hafta, Sudova Yeruşalayimde Yad Vaşem müzesinde "milletler arası erdemli kişi" unvanını aldı. Bu unvan Sudova adına kızına takdim edildi.
Berlin Holokost Anıtı bir yılda milyonları kendisine çekti
Almanyanın Berlin şehrinde, II. Dünya Savaşının simgelerinden Brandenburg Kapısına yakın geniş bir alana Almanya Ulusal Holokost Anıtı inşa edildi. Açılışı 12 Mayıs 2005te yapılan anıt 2700 adet farklı büyüklükte gri bloklardan oluşuyor. Anıt görevlisi Uwe Neumaerkerin verdiği bilgilere göre anıtı açıldığından beri 3,5 milyon kişi ziyaret etti. Saat başı açılan kapılardan ziyaretçiler serbestçe gezebiliyorlar. Anıt ile ilgili hazırlanan Internet sayfasına üye olan kişi sayısının 490 bini bulduğunu açıklayan Neumaerker, sayfada ayrıca öldürülen altı milyon Yahudinin kaderi ile ilgili bilgiler de yer alıyor. 1998 yılında anıtı teklif eden Yazar Lea Rosh, projesinin bir çok proje arasından seçildiğini açıkladı. Alman politikacıların anıtın tasarımı ve verdiği mesaja çok önem verdiklerinden Holokost Anıtının kabulu 17 yıl sürdü. Eserin özellikle fazla soyut bulunması birçok tartışmaya yol açıyor.
Holokosttan kurtulanlar kansere yeniliyor
İsrailde yapılan bir araştırmada Holokosttan kurtulanların kansere yakalanma oranının yaşıtlarına göre çok daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Holokostun kanser ile olan bağlantısını ortaya çıkaran en detaylı araştırma Hayfa Halk Sağlığı Okulunca yapıldı.
Holokost sırasında çocuk yaşta olan kurtulanlar yaşıtlarına göre kansere daha çok yakalanıyorlar. İşin daha da kötüsü Holokosttan kurtulanların kanserden kurtulma şansı yaşıtlarından daha az. Çalışma Micah Brachne ve Profesör Shai Linn rehberliğinde Nani Vine Raviv tarafından yapıldı. Araştırmada Avrupa kökenli iki milyon İsrailli incelendi. Araştırma, savaş sırasında Avrupada olan ve İsraile 1989 yılından önce gelenler ile 1939 yılından önce İsraile gelenleri mukayese etti. Araştırma kanserde erken teşhisin önemini bir kez daha ortaya koydu. Değişik kanser türleri de araştırmaya konu oldu. Çocukluk yıllarında kötü beslenmenin vitamin eksikliğinin etkisi bir kez daha kanıtlanmış oldu.