Alp ALKAŞ
Genelde basketbol yazıları yazmakta olan biri olarak bu hafta geçtiğimiz hafta sonu Pragda düzenlenen ve en iyi ve en pahalı oyuncusu Andersenden yoksun bir şekilde CSKAnın kazandığı Final Fouru yorumlayacaktım. Üst düzey basketbol oynanan bu maçlarda bir oyuncu vardı ki beni bu yorum yazısını yazmaktan soğuttu. Ne Maccabinin final maçındaki felaket oyunu, ne Barcelona gibi toplama bilgisayarı andıran takımın varlığı
Sadece bir oyuncu vardı beni bu yazıyı yazmaktan uzaklaştıran: Willie Solomon. Sahada bulunduğu her saniye, takım oyununu ve sitemi hiçe sayan, durmaksızın şikayet eden hali ve gerek takım arkadaşları ve koçu, gerek rakip oyuncular, gerek hakemlerle gerek ise kendiyle durmadan kavga eder hali beni çileden çıkarttı. Ne kadar iyi ya da kötü oynadığı umurumda bile olmadı çünkü o bu güzel oyunu bozuyordu; Joga Bonitoya uymuyordu.
Evet, Joga Bonito
Nikeın dünya kupası öncesi futbol reklamlarıyla yeninden gündeme getirdiği fair play anlayışı
Hepimiz biliyoruz ki Joga Bonitolar hepimizi için farklı bir spor dalını temsil edebilir. Mühim olan oyunun güzel oynanmasıdır. Tribünlerdeki seyirciye tekme atarak Joga Bonitonun kalbine hançeri saplayan efsane Cantonanın önderliğindeki hareketin manifestosundaki gibi:
Mes amis footballeurs, (Futbolcu arkadaşlarım)
1- Bizim oyunumuzda rakibe dalmak yoktur, "dalma" denizde olur.
2- Hakemle tartışmak yoktur, "tartışma" politikada olur.
3- Ofsayt taktiği, yeterince hızlı olmayanların başvurduğu acınası bir taktiktir.
4- Biz futbolu kendimize özgü değerlerle oynarız. "Güzel oyun"a ait değerlerle.
Joga Bonito
Kayseri Erciyessporlu Cenkin boş kaleye golü atmaması gibi... Tıpkı Di Canianun sakat kaleciyi görüp golü atmaması gibi... Ronaldinhonun sahadaki diğer 21 oyuncuyla maç boyunca dostluk kurması ve şakalaşması gibi
Robbie Fowlerın yanlış kararla verilen penaltıyı, kalecinin kucağına yuvarlaması gibi
Eşref Apakın antrenörü Artun Talayın talebesine yetemediği düşüncesiyle, yerini daha iyilerine bırakma talebi gibi
Şampiyonluğa sevinmek yerine Tayshaun Princei teselli etmeye giden Tim Duncan gibi
Golü eliyle attığını itiraf edip, iptal ettirten de Rossi gibi
Verilebilecek daha pek çok örnek varken bir düşünün biz neleri seyretmek zorunda kalıyoruz
Sakatlanan oyuncu için topu taca atan takımın korner direği civarında yaptığı pres
Kendisine pas vermek yerine, şut çeken Aydına küfür eden Sabri
Voleybolcu Anelka, hiçbir etik hareketi olmayan Marcio Nobre (kendisi dünya üzerinde en çok emek çalan futbolcu olabilir)
Yapılan bin bir politik mücadele sonucunda Avrupa Şampiyonasında yarışma hakkı kazandırılan Süreyya Ayhanın antrenörü tarafından hazırlanamama gerekçisiyle yarıştırılmaması
Dopinglerle çalkalanan sporlar
Basket maçında sahaya taş atan ve saha boşaltılması kararıyla Abdi İpekçi Salonundaki koltukları da söken Galatasaray taraftarı
Gol attıktan sonra sus işareti yapan forvetler, attıkları basketten sonra tribünlere laf atan basketbolcular
Sir Eric Cantona ile birlikte biz de haykırıyoruz
joga bonito! Çünkü oyun güzel oynanmalı