Batı dünyası ile İran arasındaki nükleer krizin derinleşmesi, İsrail'de yaşayan İranlı Yahudilerin eski anavatanlarına saldırı düzenleneceği konusunda endişelenmesine neden oluyor.
"Biz İsrailliyiz ama hala İranlıyız da" diyen İran'dan göç etmiş Yahudilerin en büyük korkusu, eski topraklarına bir hava saldırısı düzenlenmesi.
Tahran doğumlu Meir Javedanfar, Müslüman arkadaşlarıyla televizyonun etrafına oturup çay içip İran milli takımının maçlarını seyrettikleri günleri duygulanarak hatırlıyor. Şimdi İran batı dünyasını karşısına alırken, Javedanfar da diğer İran'dan göç etmiş Yahudiler gibi endişeli bir şekilde bekliyor. "İran'la herhangi bir savaşın yaşanmasına karşıyım ve İranlı insanların zarar gördüğüne şahit olmak istemiyorum" diyor Meir.
İran Yahudi cemaatinin geçmişi 2500 yıl geriye, Pers imparatorluğu'na dayanıyor ve en görkemli zamanında İran'da 100 binin üzerinde Yahudinin yaşadığı biliniyor. Bazı kaynaklar İran Yahudilerinden "Ester'in çocuklar" diye bahsediyor. Ester Perslilerin Yahudi kraliçesi.
1948 yılında İsrail'in kurulması ile 40 binden fazla İranlı Yahudi İsrail'e göç ediyor. Son büyük göç dalgası ise 1979 yılında İslami devrimin hemen ardından gerçekleşiyor.
Bugün 37 yaşında olan Siyamak Şirazi de Tahran doğumlu bir Yahudi. İsrail'e 1979 yılında göç edenlerden. O da sıradan İranlıların yaşanabilecek çatışmalarda zarar görmesinden endişe ediyor.
Onun umudu şu anki İran yönetiminin ABD ya da İsrail'in müdahalesi ile değişmesi. Bu sayede İran halkının da rahat bir nefes alabileceğini düşünüyor.
İran'ın batı dünyası ile ilişkilerinin gerilmesinin nedeni, enerji kaynağı olduğu konusunda ısrar ettiği nükleer yatırımları. Buna İran Başkanı Mahmud Ahmedinecad'ın İsrail'i haritadan silme yönündeki açıklamaları eklenince İsrail açısından gerginlik bir üst safhaya taşınıyor.
Şah dönemi İran ile İsrail'in yakın ilişkiler içinde olduğu bir dönem olarak hatırlansa da 1979 yılındaki İslami devrim ile birlikte Şah da, İsrail ile ilişkiler de tarihe gömülüyor.
Ortadoğu'da nükleer güce sahip tek ülke olarak bilinen İsrail, İran'ın balistik füzelerinin hedefi olabilecek bir mesafede. Bu nedenle İsrailli yetkililer Holokost'tan sonra Yahudilerin başına gelebilecek en büyük felaketin İran'ın nükleer çalışmaları olabileceği uyarısında bulunuyor.
69 milyon nüfusa sahip İran'da şu anda 25 bin Yahudi yaşıyor. Genelde sorunsuz bir hayatları var. Ancak bu yıl içinde Başbaşkan Ahmedinecad'ın Holokost'u inkar etmesi, İran Yahudi cemaatinin cesur bir davranışla Başbakanı eleştirmesi sonucunu doğurdu.
Gerginlik artsa da, İsrail'de yaşayan İranlı Yahudiler ile İrandaki aileleri arasında iletişim gizli de olsa devam ediyor. E-mail ve internet üzerinden telefon konuşmalarının yaygınlaşması İran yönetiminin dikkatini çekmeden yakınların iletişim kurmasını kolaylaştırıyor. Normal telefon hatları kullanıldığında, olası dinleme durumlarına karşı şifreli konuşmak oldukça yaygın. İran'ın Sanadaj şehrinden İsrail'e göç etmiş 45 yaşındaki Şaharzad Amin-Zadeh, İran'daki yakınlarıyla konuşurken kesinlikle İsrail kelimesini kullanmadığını belirtiyor.
1950 yılında beri İsrail radyosu her gün Farsça özel bir program yayınlıyor ve program çoğunlukla İran'dan da dinleniyor. Aynı programa Avrupa üzerinden sağlanan özel bir telefon hattı ile İranlı Yahudiler de haftada bir kez katılabiliyor. Geçmişte İsrail'in İran doğumlu Cumhurbaşkanı Moşe Katsav da bu programa katılır, İranlı Yahudilerin sorularını cevaplandırırdı. Farsça programı hazırlayan İsrail radyosu çalışanlarından Menashe Amir son zamanlarda programa katılan İranlı Yahudilerin Ahmedinejad'ın icraatlarından rahatsız olduklarını dile getirdiklerini belirtiyor. Ayrıca İranlı Yahudilerin ABD'nin İran'a karşı kararlı tutumundan mutlu olduklarını ancak bir saldırı düzenlenecekse bunun sivilleri hedef almamasını istediklerini söylüyor.
Toronto'da yaşayan ve İran yönetimine karşı olan en ünlü internet sitesinin sahibi olarak tanınan Hüseyin Derakşan yılların tabusunu yıkarak bu yıl içinde İsrail'i ziyaret etti. İran rejiminin İsrail karşıtı propagandaları nedeniyle İran halkında tepki ve İsrail'e karşı merak oluştuğunu belirten Derakşan, İran'ı beş yıl önce terk etmiş bir gazeteci. Internet sitesinde İsrail anılarını ve ziyaretinden filmler yayınlayan Derakşan, İsrail ziyareti sırasında özellikle bu ülkede yaşayan İranlı Yahudiler ile bir araya gelmeye dikkat etmiş. İran'da İsrail'e karşı büyük bir ilgi olduğunu belirten Derakşan, İran'ın açık ve demokratik bir ülke haline gelmesi durumunda Tahran ve Tel-Aviv'in kardeş şehir bile ilan edilebileceğini belirtiyor.