Nelly BAROKASFotoğraflar: Ester YANNİERİsrail`in Dışişleri Bakanı Tzipi Livni 28-29 Mayıs tarihinde resmi bir ziyarette bulunmak üzere Türkiye`ye geldi. İlk gününü İstanbul`da geçiren bakan Neve Şalom Sinagogu ziyaretinin ardından Türk Musevi Cemaati`nin onuruna düzenlediği Boğaziçi gezisine katıldı. Bu gezi sırasında Tzipi Livn
Teröre karşı
kenetlenmeliyiz
Bakan yolculuk sırasında konuklara yaptığı konuşmada kendisine gösterilen misafirperverliğe teşekkür ettikten sonra antisemitizm olsun, Yahudi düşmanlığı olsun, her ne ad altında olursa olsun bugün dünyada Yahudilerin teröre maruz kaldıklarını, bu nedenle uluslararası teröre karşı kenetlenmeleri gerektiğini söyledi. Ayrıca bakan iki kez terör saldırısına uğrayan Neve Şalom Sinagogunu ziyaret etmekten çok etkilendiğini ifade etti. Tzipi Livni Filistinli komşularının egemen bir ülke olarak kendi devletlerini kurmalarına karşı olmadıklarını da belirtti.
TZIPI LIVNI İLE AYAKÜSTÜ BİR SÖYLEŞİ
Dışişleri Bakanını Boğaz manzarasını izlemekten uzun süre alıkoymamak düşüncesi ile kendisine gazetemiz adına sadece iki soru yönelttim.
Başbakan Ehud Olmertin ABD ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu ziyaretin sonuçları konusunda iyimser olabilir miyiz?
"Tabii ki. Bu ziyaretin olumlu sonuçları olacağını şimdiden biliyoruz. Her şeyden önce Ehud Olmertin ABD Kongresindeki konuşmasını dinleyen herkes İsrailin ve başbakan olarak Olmertin ne denli büyük ilgi gördüğüne, nasıl sıcak karşılandığına, defalarca ayakta alkışlandığına tanık oldu. Bu ilgi pek sık rastlanan bir şey değil.
İsrail ile ABD ortak değerlere ve kelimenin geniş anlamı ile ortak çıkarlara sahip iki ülke. Ehud Olmert ABD Kongresinde benim yarın Ankarada söyleyeceklerimi söyledi. İsrail, iki ulusa iki devlet görüşünü gerçekleştirmeye çalışacak. Bizim amacımız bu.
Filistinlilere hükmetmek arzusunda değiliz. Bizi barışa götürecek adımlar atıp ilerlemek istiyoruz. Ancak bu hedefimizi ileriye taşımak her zaman kolay olmuyor, çünkü seçimlerden sonra karşı tarafta terör örgütü Hamas iktidara geldi. Ve karşılıklı bir anlaşmaya varabilmek için iki partner bulunması gerekiyor. Biz bir karar aldık; barışa veto demek istemiyoruz. Bu nedenle barışın gerçekleşmesi için dünyanın sadece İsraile değil, iki tarafa da yardımcı olması gerekiyor."
Eğer yanılmıyorsam yeni kurulan hükümetin dışişleri bakanı olarak ilk yurtdışı resmi ziyaretinizi Türkiyeye gerçekleştiriyorsunuz. Bunu ülkenizin Türkiye ile olan ilişkilerine verdiği önemin bir göstergesi olarak nitelendirebilir miyiz?
"Kesinlikle doğru... Türkiye ile İsrail arasındaki karşılıklı ilişkiler her iki ülke için de büyük önem taşır. Türkiye ile ortak değerlere sahibiz. Üstelik Türkiye konumu açısından da çok özel bir ülke. Türkiye-İsrail- ABD arasında Türkiyenin de çok değer verdiği bir stratejik ortaklık var.
İki ülke arasındaki ticaret son iki yılda ikiye katlandı. Bu durumda biz bu ilişkileri daha da pekiştirmek, iki ülkeyi birbirine daha da yakınlaştırmak yönünde çaba harcayacağız. Yeni hükümetin kurulması ile birlikte Türkiyeyi ziyaret etmemin sebebi, her iki ülkeyi ilgilendiren veya rahatsız eden konuları karşılıklı konuşmak ve tartışmak.
Aslında Filistin konusunda bir görüş ayrılığı yok. İki tarafın da menfaatlerinin çatışması söz konusu değil. İki ulusa iki devlet çözümü söz konusu. Türkiye hükümeti bu çözüme destek olabilir.
Biz şu anda Türkiyeye evet veya hayır yanıtını beklediğimiz programlar sunmuyoruz. Türkiyeyi de geleceğe yönelik düşüncelerimize ortak etmeye çalışıyoruz. Ve amacımızın iki halkın menfaatine olduğunu açıklamak istiyoruz."