Rafael SADİ / KudüsTürkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer eşi Semra Sezer ile birlikte İsrail`i resmi olarak ziyaret etti. İsrail basını ve özellikle dışişleri yetkililerinin ifadelerine göre bu gezi iki ülke arasındaki ilişkilerin ne denli derin ve bozulmaz olduğunun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Cumhurbaşkanı Sezer eşi ve beraberindeki heyet ile birlikte 6 Haziran Salı günü özel uçağı ile indiği Ben-Gurion Havaalanında askeri törenle karşılandı.
Bu karşılama sonrasında Sezer dinlenmek üzere Kudüsdeki King David Otelinde kendisi için ayrılan kraliyet dairesine çekildi.
Sezer henüz İsrail devlet yetkilileri ile görüşmeden, İsrailde yaşayan Türk Yahudileri ile tanışmak istedi. King David Otelinin balo salonunda verdiği akşamüstü kokteylinde Türkiyeliler Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri ve eşleri ile İsrailde yaşayan, işadamları ve elçilik yetkililerini en sıcak şekilde karşıladı ve her birimiz ile teker teker ilgilenip sohbet etti.
Balo salonuna ilk giren davetliler arasındaydım ve kendimi Türkiyeliler Birliği Basın Sözcüsü, Şalom Gazetesi gönüllü muhabiri ve Afyonlular Derneği fahri üyesi olarak takdim ettim.
"Afyon" sözcüğünün sihirli etkisi yerini buldu.
Daha kabul esnasında Cumhurbaşkanı Sezer beni kenara çekerek; "Nasıl Afyonlusun?" diye sordu. "15 yıldır Afyondan mermer ve mermer işleme makineleri ticareti yapıyorum. Onlar da beni fahri hemsehrileri olarak kabul ettiler. Size de selamlarını iletmemi istediler" deyince Cumhurbaşkanı pek sevindi.
Türkiyeliler Birliği Başkanı Momo Uzsinay ve Bülten Editörü Nesim Güveniş Cumhurbaşkanına Kudüsün gümüş gravürünü takdim etti. Sezer bu hediyenin kendisi için büyük anlam taşıdığını belirtti.
Momo Uzsinay bu hediyenin aslında kendilerini hep Türk hisseden ve İsrailde yaşayan yaklaşık 100bin Türk Yahudisi adına verildiğini hatırlatınca, Ahmet Necdet Sezer: "Biz 500 küsur yıldan beri bir arada yaşıyoruz, bizi hiçbir kuvvet ayıramaz ve hiç kimse aramızı bozamaz" dedi.
"Sayın Cumhurbaşkanım bunu Şalom Gazetesinde yazabilirmiyim?" diye sordum.
Kendisi de gayet dostane bir şekilde; "İstediğiniz yerde kullanabilirsiniz, ben bunu söyledim" dedi.
Türkiyeliler Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri ve eşleri, Cumhurbaşkanına sorular sordular, kendisi ile bir bir resim çektirdiler.
Kokteyl sırasında Sezeri bir anda yanımda gördüm, sohbetimize kaldığımız yerden devam ettik. Afyondaki müşterek tanıdıklardan sözettik, Afyonluların kendisi ile ne kadar övündüklerini anlattım.
"Sayın Cumhurbaşkanım müsaade ederseniz beni rahatsız eden bir durumu size ifade etmek istiyorum" dedim.
Tabii buyurun hayırdır dedi.
"Biz Türk Yahudileri bildiğiniz üzere 514 yıldan beri bir arada yaşıyoruz ve sizin de ifade ettiğiniz gibi ortak yaşanmışlığımız var."
"Tabii bunu kim inkar edebilir ki?"
Maalesef Türkiyede Yahudi düşmanlığı tesis etmeye çalışan bazı insanlar bizim Türk, güvenilir olmadığımız ile başlayarak, 300 yıl önce Müslümanlığı seçmiş olan Sabetaycılar ile devam edip, binbir dereden su getirerek bir karalama kampanyası sürdürmekteler. Biz Oğuz ve Kayı boylarından gelmedik ama ulusal eğitim sistemimiz sayesinde daha birinci sınıftan beri Türküm, doğruyum, çalıskanım dedik, bayrağı sevdik, İstiklal Marşını her duyduğumuzda ve söylediğimizde duygulandık."
Hiç merak etmeyin biz herşeyi görüyoruz ve takip ediyoruz.
Bu Yahudi düşmanlığının ardında dinler arası düşmanlık yaratmak, bir sonraki aşamada ise Türkiyenin laik rejimini değistirmeye yönelik bir çaba yatıyor. Bu durum beni ve aynı duyguları paylaşan Türk Yahudilerini iki kez endişe içine itmektedir.
Sevglili kardeşim öncelikle şunu söyleyebilirim ki Türklük kimsenin tekelinde değildir ve yasalarımıza göre her vatandaşımız Türktür. Türkiyenin rejimini değiştirebilecek bir durum söz konusu değildir ve olamaz da. Bu konuda müsterih olun. Türkiyenin ve rejiminin bekçileriyiz. Az önce dediğim gibi Yahudiler ile Türklerin ve Türkiyenin arasını hiç birşey bozamaz.
Cumhurbaşkanı o denli samimi ve içtendi ki kendimi adeta çok eski bir aile dostu ile konuşur gibi hissettim.
Topluca birçok hatıra fotoğrafı çektirdik. Fotoğraf çektirirken de Cumhurbaşkanımız beni yanı başına almayı eksik etmedi sağolsun.
Devlet Başkanı Köşkünde
Yaklaşık 20 gün önce Devlet Başkanlığı Köşkü Sekreterliğinden Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer onuruna İsrail Devlet Başkanı Moşe Katsavın vereceği akşam yemeği için bir davetiye aldım.
Davet günü büyük bir tesadüf eseri hemen Devlet Başkanlığı Köşkünün karşısında boş bir park yeri buldum.
Aslında kabul mekanı olan alan akşam yemeği salonu haline dönüştürülmüş.
Ne yapalım burası küçük bir ülke ve geniş imkanlar yok. Köşkün arka sundurması da kokteyl salonu haline dönüştürülmüş. Gayet iyi ve samimi bir hava hakimdi. İsrailin Türkiye Büyükelçisi Feridun Sinirlioğlu ile selamlaştıktan sonra Türkiye Cumhurbaşkanlığı heyetindeki arkadaşlar ile sohbeti koyulaştırdım.
TC Cumhurbaşkanı ve eşinin köşke ulaştıkları haberi ile küçük sundurma altından yemek salonuna geçmek için kuyruğa girdik.
Küçük odaya girip Moşe ve Gila Katsavın elini sıkmamızın ardından, Sezer ve eşinin ellerini sıkmamız gerekiyordu.
Moşe Katsav Türkiyeliler Birliği denince büyük samimiyet gösterdi. Sıra Sezer çiftinin ellerini sıkmaya gelince beni bir akşam öncesinden hatırlayan Cumhurbaşkanı Sezer elimi sıkıp size "Rafet Bey" diyebilir miyim dedi. Nasıl isterseniz efendim, ama benim adım "Rafael" veya "Rıfat" dedim. Olsun dedi fark etmez, hepsi güzel isimler. İnşallah Afyonda görüşelim dedi.
İki ülke başkanları konuşmalarında bu yemeğin iki ülke arasında yüzyıllar süren dostluğun kalıcı bir köprüsünü simgelediğini dile getirdiler.
Bu davetin bir de eğlence kısmı vardı ki ilginç olması istenirken bana kalırsa geceye oldukça ağır bir hava verdi. İki şarkı söyleyen şarkıcı şarkılarını bitirdiğinde galiba salonun yarısından fazlası uyumuştu.
Yanımda oturan İsrail Dışişleri Bakanlığı Türkiye Masası Şefi Avi Haddada şarkı bitince kalkıp herkesin üzerini örtmek ve birer iyi geceler öpücüğü vermek gerekecek dedim ve bunda da haksız değildim.
Tabii ben müzikten ne anlarım ki....
Cumhurbaşkanlığı masasında Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, Semra Sezer, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, İsrail Devlet Başkanı Moşe Katsav, Gila Katsav ve Başbakan Yardımcısı Şimon Peres yer aldı.