Pazar akşamı Gazzede toplanan Hamas ve El Fetih yetkilileri tutuklularla ilgili belgedeki maddelerin çoğunda anlaşmaya vardı. Burada her iki örgüt tarafından alınan kararların en önemlilerinden biri ise İsraile karşı "direniş" operasyonlarının sadece İsrailin 1967 savaşı sonrası işgal ettiği topraklarla sınırlanması idi. Devlet Başkanı Abbas ile Hamas hükümeti başbakanı Haniyeh arasında beklenen görüşme sonunda pazar günü gerçekleşti. Ancak gece yarısı gerçekleşen bu toplantı da iki liderin aralarında ulusal birlik hükümeti kurmak gibi son derece bölücü olabilecek konuların bazı maddelerinde anlaşıp anlaşmayacağı bilinmiyordu.
Geçen hafta da iki taraf temsilcileri arasında bazı temaslar olmuş ve cuma günü Abbas ve Haniye birbirleri ile görüşmüşlerdi. Bu arada Abbas içlerinde İslami Cihadın da bulunduğu diğer guruplarla da görüşmeye devam ediyor. "Direniş operasyonlarını" sadece işgal altındaki topraklara sınırlamak dışında, iki taraf son derece önemli bir konu olan Filistin halkını kimin temsil edeceği konusunda da anlaştı. Buna göre FKÖ Filistin halkının tek temsilcisi olarak kalmaya devam edecek.
Yine bu anlaşmaya göre Hamas uluslararası anlaşmaları tanıyacak ancak bunu yaparken bu anlaşmaların Filistin halkının çıkarlarına uygun olup olmadığına bakılıp karar verilecek. Yine iki taraf Abbasın Filistin adına müzakerelerin yürütülmesinden sorumlu olmasına karar verirken, yapılan anlaşmanın hangi şekilde onaylanacağı hususunda uzlaşma sağlanamadı. Burada tartışma yaratan konu ise FKÖnün mü yoksa referandum yoluyla Filistin halkının mı anlaşmaları onaylaması.
Diğer bir problemli nokta ise ulusal birlik hükümetinin kurulması. El Fetih bunun bir zorunluluk olarak belgeye girmesini isterken, Hamas, şu an için iktidarı FKÖ ile paylaşmayı sağlayacak bir koalisyon istemediğinden dolayı, bunun bağlayıcı olmayan bir şekilde tavsiye niteliğinde belgeye girmesini istiyor. İkili görüşmeye katılan Hamas yetkilileri yaptıkları açıklamada, Hamasın belgeyi kabul ettiğini ancak El Fetih içindeki iki grup arasında ki anlaşmazlık nedeniyle iki taraf arasında anlaşma sağlanamadığını söyledi.