YAHUDİ DÜNYASINDAN

Nelly BAROKASToronto`da Yahudi Mozaiği FestivaliDünyanın çeşitli ülkelerinden Toronto`ya göç etmiş Yahudiler 11 Haziran Pazar günü "Yahudi Mozaiği Festivali" adlı kültürel bir etkinlik düzenlediler. Farklı ülkelerden gelmiş Yahudilerin örf, adet ve geleneklerini sergilemeyi ve tanıtmayı amaçlayan etkinlikte Toronto Yahudilerinin kültürel çeş

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba

ABD’de İbranice
akademik eğitim

Orada yaşayan İsraillilerden gelen yoğun istek üzerine Fairleigh Dickinson Üniversitesi İbranice lisanında lisans eğitimi vermeye başladı. ABD’nin en büyük özel öğretim kurumu sayılan New Jersey’deki Fairleigh Dickinson Üniversitesi’nde ayrıca İsrail Hukuku da İbranice öğretilecek.

Paris’te Alfred Dreyfus sergisi
Paris’in Yahudi Müzesi’nde açılacak "Alfred Dreyfus: Adalet Mücadelesi" adlı sergide 230 belge sergilenecek. Bu sergi Yüksek Mahkeme tarafından haksız yere ihanetle suçlanan Fransız subayı Alfred Dreyfus’ün suçsuzluğunun kanıtlanmasının 100. yılı vesilesi ile düzenleniyor. 12 yıllık zorlu bir mücadeleden sonra Dreyfus’un suçsuzluğu kanıtlanmış, 12 Temmuz 1906’da onuru geri verilmişti.
1894’te tutuklanan ve askeri rütbeleri sökülen Dreyfus, yıllarca Fransız Guyana’sında hapis yatmış, sadece ailesinin ve Emile Zola ve Jean Jaures gibi bazı entelektüeller tarafından desteklenmişti. Paris Yahudi Müzesi’nde açılacak sergi dışında, çeşitli konferanslar, rehberli geziler düzenlenecek, film gösterileri yapılacak. Müzede yer alacak diğer bir etkinlikte de Alfred ve Lucie Dreyfus’ün birbirlerine yazdıkları mektuplar okunacak.

Varşova’da Yahudi müzesi
Geçtiğimiz yaz inşaatına başlanan ve 800 yıllık Polonya Yahudilerinin geçmişine ışık tutacak yeni müzenin 2009’da açılacağı belirtildi. Varşova’nın merkezinde, bir zamanlar Yahudi Mahallesi’nin bulunduğu ve Naziler tarafından yok edilen mekanda inşası devam eden müze, Polonya Yahudiliği’nin Orta Çağ’dan günümüze  tarihini yansıtacak.
Varşova’da bir Yahudi müzesi açılma kararı, Auschwitz’in özgürlüğe kavuşmasının 60.yılı vesilesi ile düzenlenen  törenlerin gerçekleşmesinin ardından alındı. Finansmanını Polonya hükümetinin üstlendiği müze Finlandiyalı Rainer Mahlamaeki ve İlmani Lahdelma adlı mimarlar tarafından tasarlandı. Kataloglanan ve dijital ortamda kaydedilen 52.000 belge ve obje müzenin daimi sergisinde yer alacak. İkinci Dünya Savaşı’ndan önce Polonya’da Yiddiş kültürüne sahip ve genel nüfusun % 10’nu oluşturan 3,5 milyon Yahudi yaşıyordu. Savaş öncesinde Avrupa’da  11 milyon Yahudi yaşamaktaydı.  Holokost sırasında Naziler tarafından yok edilen 6 milyonunun yarısı Polonya Yahudisiydi.

Zamana karşı yarış
Holokost kurtulanlarının gün be gün yaşamlarına veda ettiği olgusundan yola çıkarak yayımcılar bu kişilerin anılarını yayımlama konusunda zamana karşı yarış veriyorlar. Zaman akıyor, bu nedenle birilerinin anılarını ve tanıklıklarını kalıcılaştırmak kaçınılmaz bir gereklilik oldu. Profesyonel yazarlarca kaleme alınmış olmamalarına rağmen bu anıların birçoğu oldukça etkileyici.
Yad Vaşem’in Yayıncılıktan Sorumlu Müdürü Dr. Bella Gutterman, son zamanlarda anılarını yayınlamak isteyen 100 kadar Holokost Kurtulanı ile ilişkiye girdi. Gutterman her yıl bu türden 20 talebe cevap verebiliyor. Diğer talepler ise Azrieli Ailesi’nin maddi desteği ile gerçeğe dönüşebiliyor.
İsrail’de bu türden her yıl 200 kitap yayınlanıyor; bunların bir kısmı profesyonelce yayına hazırlanmış, bir kısmı ise anılarını aktaran kişi tarafından yalın bir şekilde kaleme alınmıştır.
Sobibor ölüm kampındaki isyanda yer almış Dov Freiberg adlı bir kişi Eichmann’ın yargılanmasında tanıklık yaptıktan sonra her şeyi yazması gerektiği kanısına vardı. 1988’de ilk kitabını birçokları takip etti. Şimdi 79 yaşında olan Freiberg’e  yazmakta kızları yardımcı oluyor.

Simon Wiesenthal’in
mezar taşı kondu

Nazi avcısı Simon Wiesenthal’in ölümünden dokuz ay geçmesine rağmen mezar taşı geçtiğimiz günlerde yerleştirildi. Simon Wiesenthal ve eşi Tzila’nın mezar taşlarının yerleştirilmesi vesilesi ile Başbakan Ehud Olmert’in de katılımıyla bir tören düzenlendi. Son yolculuğuna uğurlandığı cenaze günü fazla katılım olmamasına rağmen, bu törene ilgi fazla oldu.
Yıllar önce Viyana’da ölen eşi Tzila’nın naşının İsrail’e taşınması Wiesenthal’in mezartaşının yerleştirilmesini geciktirdi.  Tehilim’den bölümlerin okunduğu törende Başbakan Olmert konuşmasında Wiesenthal’in zor yaşamına değindi. "Eğer Naziler bu küçük Yahudi çocuğun savaştan sonra onlardan nasıl öç alacağını bilselerdi, ilk onu öldürürlerdi" diyen Olmert, Wiesenthal’in mirasının İsrail’de  yaşatılacağını belirtti.