Neil Sedaka`yi merak edenlere…

Nelly Barokas"Happy Birthday, Sweet Sixteen", "Oh, Carol" gibi şarkılarıyla bir zamanların dünya listelerinde ilk sırada yer alan Neil Sedaka`ya ne oldu? Sesi soluğu neden çıkmıyor? diye merak ederiz belli bir yaşta olanlarımız. Oysa sesini soluğunu duymasak da Neil Sedaka ABD`de halen çok ünlü; konserler veriyor, besteler yapıyor, albümler çıkarıyor

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba

Çocukluğumda radyodan ABD’li ünlü şarkıcı Neil Sedaka’nın sesini duyduğumda, ailem Çanakkaleli olduğu için heyecanlanır,  onun bizden olduğunu düşünürdüm. Büyüklerim; "Büyükbabası Çanakkale’dendi, Amerika’ya göç etti" derlerdi.
Neil Sedaka bir süre önce 67. doğum gününü Florida Palm Beach’de eşi ve çocuklarıyla birlikte kutladı. 89 yaşındaki annesi Eleanor’u sık sık ziyaret etmeyi ihmal etmiyor. Nasıl ihmal eder ki, Neil Sedaka uzun ve parlak müzik kariyerini büyük ölçüde annesi Eleanor’a borçlu. Çünkü oğlunun müziğe yatkınlığını fark eden Polonya-Rusya kökenli Eleanor, oğluna ikinci el bir piyano satın alacak parayı biriktirmek için çalışmaya başlamıştı.
Annesinin dışında Neil Sedaka’nın kariyerinde iki kadın belirleyici oldu: biri ona hitaben "Oh, Carol" şarkısını bestelediği kız arkadaşı Carol King (asıl soyadı Klein), diğeri ise 44 yıllık eşi, esin kaynağı ve menajeri Leba Strassberg.
Neil Sedaka, Manhattan Park Avenue’de yaşıyor. 1940’larda çocukluk yıllarını geçirdiği Brooklyn Brighton Beach’deki yaşamı bugünkünden çok farklıydı. Babası Mac, ABD’ye İstanbul’dan göç etmiş bir ailenin çocuğuydu. Mac taksi şoförü, Eleanor ise oğluna piyano almaya karar verinceye dek ev hanımıydı. Neil, kızkardeşi, annesi, babası, büyükbaba ve büyükanne Sedakalar ve beş teyzesi ile iki odalı bir dairede yaşıyordu.
13 yaşında bar mitzva töreninde "haftara"yı o kadar güzel okudu ki, sinagogda gözyaşı dökmeyen kimse kalmadı. Din adamları Neil’in çok başarılı bir kantor olabileceğini söyledilerse de, ailenin oğullarının geleceği için farklı planları vardı.
Juilliard Müzik Okulu’nda eğitim gördüğü yıllarda şarkı bestelemeğe başladı. Günde beş-altı saat piyano çalıyor, arkadaşları ile sokaklarda vakit geçiremediğine üzülmüyordu. İyi piyano çaldığı için sık sık partilere davet edilen Neil, şarkıcı ve besteci olma kararı aldı.
Bütün arkadaşlarının çocukları doktor, avukat, diş hekimi gibi meslekleri seçerken anne Eleanor Sedaka, Neil’in klasik müzikte kendini yetiştirmesine, Arthur Rubenstein’ın yolunda ilerlemesine karar verdi. Neil, Juilliard Müzik Okulu’nda 12 yıl eğitim gördü. Arthur Rubenstein onu "New York’taki en iyi klasik müzik piyanistleri" sıralamasına aldı.
Ancak 16 yaşındaki komşu Howard Greenfield, Neil’in müzik türünü değiştirmesinde etkili oldu. Greenfield şairdi. Neil Sedaka’nın besteleri ve Greenfield’in şiirlerinin ürünü plaklar 1959񮕻 yılları arasında 25 milyonun üstünde satış yaptı. (Greenfield 1972 yılına dek Sedaka’nın bestelerine söz yazdı)
O dönemde birçok Yahudi genç müzik endüstrisine adım atıyordu. Hepsi de Neil Sedaka’nın arkadaşları, komşularıydı; Neil Diamond sokağın öbür ucunda oturuyordu, söz yazarları Barry ve Cynthia Mann Brooklyn’liydi, Elvis Presley’e şarkılarını yazan Mort Shuman okul arkadaşıydı, Carole Klein ile okulda tanışmıştı, onun dışında yine dostları Barbra Streisand, Paul Simon vardı …
O dönemde bu kadar çok Yahudi gencin ABD müzik endüstrisinde yer almalarının nedeni neydi? Belki havası, belki suyu… Neil Sedaka’ya gelince o evde dinlediği Yahudi müziğinden etkilenmişti. En ünlü parçaları "Bi Mir Bist du Schein" olan Barry Sisters evde sık sık dinlenirdi.
1958’de, henüz 19 yaşında, Sedaka şarkılarından o kadar çok para kazanmıştı ki, modern müziğe kaymasına içerleyen annesini yatıştırmak için ona mink bir etol satın almıştı. Aynı yıl Leba ile tanıştı. Leba’nın ailesi Esther ve Irving Strassberg "Esther Manor" adlı koşer bir lokantanın sahibiydiler. Dört yıl sonra Leba ile Neil bu lokantada hayatlarını birleştirdiler. O zamandan beri mutlu bir birliktelikleri olan Sedaka çiftinin iki çocukları ve torunları var. Kızı Dara bazen konserlerde Neil ile düet yapıyor. Oğlu Marc, Hollywood’un ünlü senaristlerinden.
1960’lı yıllarda üne kavuştuğu "Happy Birthday Sweet Sixteen", "Oh, Carol", "Calendar Girl", "Breaking Up Is Hard To Do" şarkılarının başarılarını diğer şarkıcılara beste yapmakla sürdürdü. Sattığı ilk şarkı olan "Stupid Cupid" ile Connie Francis uzun süre liste başı kaldı. Sedaka’nın besteleri Elvis Presley, Tom Jones ve Frankie Avalon gibi 60’lı yılların en ünlü şarkıcıları tarafından seslendirildi.
1963’te dünyada Beatles, ABD’de Rolling Stones fırtınası esmeye başladığında Sedaka’nın kariyeri tehlikeye girdi. Fakat Elton John’un desteği ile kendini toparladı, 70’lerde "Love Will Keep Us Together" ve "Laughter in the Rain" adlı parçaları hit oldu.
Bugüne dek 1000 beste yapan Neil Sedaka kariyeri süresince birçok ödülle onurlandırıldı, 1975’de Grammy ödülüne hak kazandı, Brooklyn’de bir sokağa adı verildi, "Hollywood Walk of Fame"de onun adını taşıyan bir yıldız var, Madame Tussaud’nun Las Vegas şubesinde Neil’in mumya heykeli yer alıyor, "Breaking Up Is Hard To Do" adlı şarkısı 20. yy’ın en beğenilen 50 şarkısı sıralamasına alındı.
Baba tarafı Sefarad olduğu ve Ladino konuştuğu halde, Neil sokakta Yiddiş konuşulduğunu duydu, Yiddiş müziğinden etkilendi. Geçtiğimiz yıl Yiddiş Tiyatrosu’na maddi kaynak yaratmak için Carnegie Hall’da, Klezmatics grubu eşliğinde Yiddişçe bir konser verdi. Bu konsere büyük ilgi oldu, konserin ardından "Brighton Beach Memories, Neil Sedaka Sings Yiddish" adlı bir albüm çıkardı.
Yahudiliğinden gurur duyduğunu her fırsatta dile getiren Neil Sedaka,  pikniklerde ailece Yiddiş şarkılar söylemekten büyük zevk alıyor.

Kaynakça/Jewish Chronicle