Ortadoğu`ya ABD Yahudileri Gözüyle Bir Bakiş

Alber NASİAmerikan Yahudi Komitesi (AJC)Stratejik Çalışmalar Direktörü Barry Jacobs, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül`ün davetlisi olarak Bakü - Tiflis -Ceyhan Boru Hattı`nın açılış törenine katılmak üzere Türkiye`ye geldi

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba
Barry Jacobs;  Bakü- Tiflis -Ceyhan Boru Hattı’nın açılışına katılmak üzere Dışişleri Bakanı  Abdullah Gül’ün davetlisi olarak geldi. Boru hattı henüz ortada yokken  Amerikan Yahudi Komitesi, projeye inandı ve destek verdi. Jacobs, bu  nedenle davet edildi. AJC 10 sene önce hem Clinton yönetimiyle hem de kongre ile temaslarda bulunarak, söz konusu projenin ABD tarafından desteklenmesi gereken bir proje olduğu konusunda tarafları cesaretlendirdi. AJC Direktörü, geçen sene hattın Azerbeycan tarafında Bakü’deki açılış törenindeydi;  bu sene de hattın bitiş noktasındaki törene katılmak üzere ülkemize geldi.

Boru hattının öneminden bahseder misiniz ?
Boru hattı hiç şüphesiz  Türkiye’ye gelir sağladığı gibi, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını da rahatlatacak.  Azeri petrolünün batı dünyasına açılmasını sağlayacak. Hazar petrolleri ,İran’a bağımlı olmadan dünyaya açılabilecek. Bu sayede İran’ın, Hazar petrolleri üzerindeki tekeli kırılmış oldu. İran’ın  petrolden gelir sağlamasını  engellemesinin yanı sıra  politik olarak  İran’ın elindeki önemli kozlardan birinin yok olması demek. Herhangi bir kriz anında İran petrol arzını durdursa bile Hazar petrolü Türkiye üzerinden dünyaya dağıtılabilecek. Kazakistan, Azerbaycan ve Türkmenistan’dan gelen petrolün İran yerine, Türkiye üzerinden dağıtılması hem İsrail, hem de batı dünyası için çok önemli.
Bu arada üzerinde çok konuşulmasa da, petrolün  Rusya’nın da tekelinden çıkması önemli. Bugün için Rusya petrol sağlamakta zorluk çıkarmasa da yakın gelecekte sözüm ona demokrat Putin yönetiminin zorluk çıkarmayacağını kim garanti edebilir ? Mevcut ABD yönetiminin önemli kaygılarından biri bu. 

Bu projenin Türkiye’ye stratejik ve maddi açıdan katkıları olduğu muhakkak. Peki projenin İsrail’e bir katkısı var mı veya olabilir mi ?
Projenin bir sonraki aşaması  Ceyhan – Hayfa hattı olarak düşünülüyor.
Hali hazırda Aşkelon ile Hayfa arasında bir boru hattı var. Bu boru hatları sayesinde hem petrol, hem doğalgaz Süveyş Kanalı kullanılmadan doğuya ulaştırılabilir.
Özellikle doğalgaz taşıyan tankerlerin, çok sığ olan Süveyş Kanalı’ndan geçmesi çok riskli. Doğalgaz taşıyan tankerlerinden biri kaza geçirse ,doğalgazın yanmasıyla oluşacak patlama nükleer bomba etkisi yaratır.
Bu boru hattı  hiç şüphesiz petrolün dünyaya dağılımını kolaylaştırdığı  gibi, aynı zamanda  petrolün çıktığı ülkelerin gerçek anlamda bağımsız kalmasını mümkün kılıyor. Bu ülkeler Rusya’ya çok daha az bağımlı hale geldiler.

Ortadoğu’daki son gelişmeler hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Bu görevimden önce uzun yıllar ABD Dışişleri Bakanlığı’nda, ardından yine uzun bir süre ABD’nin Tel Aviv Elçiliği’nde görev yaptım.Bir uzman olmamakla beraber  Hizbullah’ın yaptığının   büyük hata olduğuna inanıyorum. Hizbullah füzeleri kullanmak yerine, tehdit olarak tutsaydı çok daha güçlü olurdu.
Bu aşamada, diğer Arap ülkelerinin açıklamaları da önemli. İsrail karşıtı söylemlerde bulunmakla beraber hiçbir açıklama yeterince sert değil. Söylenmesi gerekenleri söylüyorlar ancak gerçek anlamda harekete geçmiyorlar.   Hizbullah’ın yaptığının yanlış olduğu herkes tarafından biliniyor. Arap ülkeleri bölgede sessizliği tercih ediyor. İsrail’in Gazze’nin dışında olmasını istiyorlar.
Hamas, Hizbullah ve Ahmedinecad, İsrail ile Arap dünyasının savaşmasını istiyor ancak böyle bir şey olmayacak.   Bazıları bu savaşın, İran ile İsrail arasındaki ilk savaş olduğunu söylüyor.

İsrailli askerlerin kaçırılması ile ilgili yorumlarınız nedir ?
Her şeyden önce İsrail askerleri, kendi  ülkelerinin topraklarındaydı. İddia edildiği gibi Lübnan’da veya Gazze topraklarında değillerdi. Uluslararası kurallara göre bir ülkeden gelen atak, o ülke yönetimi tarafından yapılmış sayılır. Bu durumda İsrail kendini savunma hakkını kullanmıştır. Benzer bir durum 1998’de Türkiye’de de yaşanmıştı.
Hatırlarsanız Türkiye, Suriye’yi 1997 yılında Apo krizi sırasında tehdit etmişti.
Suriye çareyi Apo’yu yollamakta  bulmuştu.
İsrail ve Olmert hükümeti iki askerinin kaçırılmasına seyirci kalır veya teröristlerle pazarlık masasına oturursa işin sonunun gelmeyeceğinin farkında.

İsrail’in buna göz yumması, dünya üzerinde yaşayan tüm İsrailliler için tehdittir.
İsrail vatandaşları, dünyanın her tarafına dağılmış durumda. İsrail’in şu an kayıtsız kalması,  diğer ülkelerde yaşayan tüm vatandaşlarını tehdit altına sokar. Hizbullah ve Hamas herhangi bir İsrailliye saldırmaları durumunda ödeyecekleri bedelin çok yüksek olacağını anlamalılar.

İsrail’in bu savaşı ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında başlattığını ve  bir sonraki hedefinin Suriye olduğunu söyleyenler var . İsrail Suriye’ye saldırır mı ?
Bu çok tipik bir komplo teorisi. İsrail sükunet peşinde. Bu sebeple Gazze’yi terk etti. İsrail zaten istediği an, Şam’a kadar çok hızlı ilerler. Şam Golan Tepeleri’nden sadece 40 mil uzakta .

İsrail ile Filistinliler arasındaki ilişkiyi nasıl görüyorsunuz ?
İsrail ile barış isteyen kesimin gücü yok . Mahmud Abbas barış istiyor ancak gücü yok . Diğer yandan Hamas bile Filistinlileri tam olarak kontrol edemiyor. Eğer o asker serbest bırakılmış olsaydı, İsrail tutukluların hepsini olmasa bile, bir kısmını serbest bırakabilirdi. Ancak bu pazarlık konusu yapılamaz
Filistinliler bir tek İsrail’in değil, tüm Arapların da sorunu. Araplar Filistinlilerden sıkılmış durumda. Hamas, Ürdün’de ve Mısır’da eylemlerde bulundu . Hizbullah yüzünden Lübnan havaalanın kaybetti.
Arapların Filistinlileri sevmemesi çok normal.

Filistinlilerin geleceğini nasıl görüyorsunuz ? Araplar Filistinlilere yardım edemez mi?
Filistinliler, artık 50 senedir yürüttükleri politikalarının iflas ettiğini anlamış olmalılar
Arapların yapacağı en iyi şey, Filistinlilere artık bu politikaların işlemediğini göstermek olacaktır. Filistinliler bir çok kez ayaklarına gelen fırsatları  teptiler. Kendilerine yapılan yatırımları mahvettiler. Türkiye’nin desteğiyle açılan Erez Endüstri Bölgesi işlemez halde.  Filistinliler barış yapmak isteseler bile nasıl yapılacağını bilmiyorlar.
I. Dünya Savaşı sonrasında modern Türkiye’yi kuran büyük lider Atatürk vardı.  Oysa Arap dünyasındaki liderler, yapıcı olmaktan,ziyade yıkıcı oldular. Bu da Filistinlileri şu an içinde bulundukları kısır döngüye sürükledi.

Türkiye -ABD, Türkiye -İsrail ilişkilerini nasıl görüyorsunuz ?
Türkiye, ABD için önemli . ABD Yahudileri iki ülke arasındaki ilişkileri düzgün tutmak için elinden gelen çabayı sarf ediyor. Bakü -Ceyhan Boru Hattı ABD Yahudilerinin desteğiyle oldu.
Ancak bazen Türk Hükümeti’nin attığı bazı adımlar ABD’yi hayal kırıklığına uğrattı.
Hamas’ın Ankara ziyareti, ciddi bir hayal kırıklığı yarattı. Türkiye, Ortadoğu barışında önemli bir rol oynayabilir ancak ne yazık ki Hamas, barış için taraf olamaz.
Hamas’ın Türkiye’ye herhangi bir saygısı olmadığı ziyaret sonrasındaki tutumlarından da anlaşıldı.
Türkiye’nin telkinlerini hiçe saymışlar ve kendi politikalarını uygulamaya devam etmişlerdir.

BARRY JACOBBS kimdir ?

Barry Jacobs Amerikan Yahudi Komitesi ( AJC  )  Stratejik Çalışmalar Direktörü olarak görev yapmakta. JACOBS  kuruma 1996 yılında katıldı. Halen Uzak Doğu ve Ortadoğu bölgesini izlemekte..
Daha önce 1968 1994 yılları arasında  ABD Dışişleri Bakanlığı’nda görevli olarak dört kıtada yedi  ülkede görev aldı.
London School of Economics mezunu olan Jacobs 1994’te Discovery Channel’da  Latin Amerika ve Asya’dan sorumlu haber biriminin başkan yardımcılığı da yapmıştı.