Saray Muhallebicisini birçoğumuz biliriz. Gerek enfes tatlıları gerekse gündelik hayatın koşuşturması içinde yemekleri ile gönüllerimizde yer edinmiştir. İstanbulda Sarayların sayısı şu son dönemde bir artış gösterdi. Beyoğlu İstiklâl Caddesindeki şube, bulundukları binanın restorasyona girmesi sonucu, eski binanın tam karşısına taşındı. Hem de ne taşınmak! Geçtiğimiz aylarda kimi akşamlar yer bulmak için ayakta beklerken, şimdi yeni Beyoğlu Saray Muhallebicisi bütün bir bina ile hizmette
Öte yandan son dönemde Levent Kanyon Alışveriş Merkezinde de bir şube daha açıldı. İnternet sitelerinden edinebildiğim bilgiye göre de yakın gelecekte Bağdat Caddesinde de bir şube açılacak gibi görünüyor; şimdiden hayırlısı
Beyoğlunda yeni bina, eskisi ile tamamen aynı tasarım ve çizgide; sadece, doğal olarak, biraz daha modern bir biçimde
Teknolojinin sunduğu imkânlar, o eski dokuya aktarılmaya çalışılmış ve oldukça başarılı olduklarını söylemek mümkün. Zira sıcak bir yaz gününde, serin ve rahat bir ortamda, dondurmazını âfiyetle kaşıklayabilirsiniz. Öte yandan Kanyon Alışveriş Merkezindeki Saraya, bildiğim birçok şubelerine kıyasla daha fazla özen gösterilmiş. Öyle ki çatal, kaşık ve bıçaklardan oluşan bir tavan dekorasyonun altında oldukça rahat koltuklara oturmanız mümkün. İstanbulun en yeni ve lüks alışveriş merkezinde neden böylesi bir seçime gidildiğini anlamak zor değil; ama müşterileriyle onca yıllık dostluğu ele alındığında, Sarayın semtine/mekânına göre şube açmak yerine, her şubesine, en iyi ve eşit standardı sunmalarını beklerdim.
Sarayın misyonu şu şekilde: İyi bir yemek yiyen, iyi düşünür. İyi düşünen dostuyla paylaşır. Bu dünyadaki en kıymetli şeylerden biridir; iyi bir dost sohbeti. Heyecanımız, tüm dünyada, iyi bir dost sohbetini çoğaltmak için.
Saray ile inanıyorum ki, birçoğumuzun yıllara dayanan anıları vardır. Bir Pazar sabahı İstiklâl Caddesinde kısa bir yürüyüşün ardından yapılan kahvaltılar, öğle arası kimi zaman kısa bir sürede yenen leziz yemekler veya bir dost sohbetine giderken sardırdığımız o küçük tatlı paketleri bana hep Sarayı hatırlatır.
Yaşadığımız şu zaman dilimi birçok şeyin tükenmekte, değerini ve tadını kaybettiği izlemini verir bâzen; hâlbuki esas olan bu tür değer yitimlerine karşı ayakta kalabilmek değil midir? Özellikle günümüzün son sürat bir tüketim gerçeğine karşılık, Saray Muhallebicileri yemekleri ve tatlılarıyla, 1860lardan bu yana dimdik ayakta duruyor.
Sarayda yemek yemenin fiyatının da uygun bir düzeyde olduğunu söylemek isterim. Ana yemek, bir içecek ve tatlıdan oluştuğunu düşünürsek, bir öğünün fiyatı kişi başına ortalama 1012 YTL arasında
Saray Muhallebicisi artan şubeleriyle birlikte, birçok merkezî noktada var: Beyoğlu, Teşvikiye, Osmanbey, Levent, Bakırköy, Ataköy
fiimdi sıra Saraylardan Saray beğenmekte!
Gelecek zamanlarda da o güzel tatların değerini koruması ve de nice güzel anılar yaratabilmek dileği ile