Talmuda göre Teşa be Avda birçok üzücü ve korkuç olaylar vuku bulunmuştur. Bu tarihte Yahudilerin çöllerde 40 yıl boyunca sürünmelerine karar verilen yanlış davranışlar yapılmıştır. Aynı tarihte, M.Ö. 586 yılında, Babil kralı Nabukadnezarın orduları 1. Bet ha Mikdaşı yıkmışlar, yine 9 Avda M.S. 70 yılında bu kez de Roma orduları Titus komutasında 2. Bet ha Mikdaşı aynı biçimde yıkıp yerle bir etmiştir.
M.S. 135 yılında yine aynı gün Romalılar Betar Kalesini yıkmışlar ulusal Yahudi kahraman Bar Kohba ve yandaşlarını katletmişlerdir.
Ortaçağda yine aynı tarihle 1290 yılında İngiliz kralı 1. Edward, Yahudilerin Britanya topraklarından dışarı sürülme kararını imzalamıştır. Yahudiler 17. yüzyıla kadar İngiltereye ayak basmamışlardır. Fransız Yahudileri 1305 yılının Teşa be Av tarihinde yurtlarından sürülmüşler, çok büyük bir bölümü ise hapse atılmıştır. Yine 9 Av 1492 tarihinde İspanya yöneticileri kraliçe İzabella ve kral Ferdinand 150.000 civarında Yahudinin İspanyadan kovulması kararını imzalamışlardır. Yakın tarihlerde ise, 9 Av 1929da kutsal topraklarda Arap İsyanı başlatılmış, birçok Yahudi hayatını kaybederken yüzlerce ailenin evleri yakılıp yıkılmıştır. 1942 yılının 9 Av günü Naziler Varşovadaki Yahudileri Treblinka ölüm kampına götürülmüşlerdir. Bütün bu musibetler ve toplumsal cinayetler, belki ilahi irade ve belki de düşmanın özellikle ve bilerek aynı tarihe getirip yerine getirdikleri lanetlerdir.
Yahudi mistisizminin en önemli kitabı olan Zohar da şöyle yazar; Mabet yıkıldığı zaman ve Yahudi halkı sürgüne gönderildiği zaman Şehina (Tanrısal Nur Işık) onlara sürgünlükleri sırasında eşlik etti. Şehina evini terkederken arkasına son bir kez baktığında Evini, Kutsallar Kutsalını ve Kohenlerle, Levilerin işlerini yaptıkları yerleri gördü... (2:134a)
Yine Zohar kitabında şu satırlar kayıtlıdır; Daha sonraki günlerde, Kutsallar kutsalı, herşeye kadir olan o, kendi halkını hatırlayacaktı. İsrail halkını hatırlayacak. Şehina önce sürgünden geri dönecek, Evine varacak ve ilk iş kutsal mabet yeniden inşa edilecekti.
Teşa be Av günü Yahudi halkı için hem yas tutma olarak ve yıkılan Bet ha Mikdaşlar için ağlama günüdür, hem de Maşiyahın o gün doğacağına inanılır. Acı ve yıkım, umut ve yenilenme inancı ile günün sonunda yer değiştirir. Akşamüstü okunan Minha duasından sonra sinagogda yakaran insanların ruh durumları değişir Maşiyahı karşılama havasına girilir.
Hatırlamak için tutulan yasİki Bet-ha Mikdaşın yerle bir edilmesinin yasını tutmak üzere din bilginleri 9 Av gününü matem ve oruç günü olmak üzere ilan etmişlerdir. 9 Av akşamı yıldızların çıkmasından, ertesi akşam güneşin batmasına değin o gün oruç tutulur, sinagoglarda ağıt duaları okunur, tam bir ölüm ve matem günü uygulaması yapılır.
Sinagoglarda Yeremyanın mersiyeleri okunur. Sabah teafilasında tefilin ve tallet takılmadan matem biçiminde dua edilir. Tefilin ve talletler sabah yerine, akşamüstü minha duası sarısnda takılır.
Bazı cemaatlerde insanlar ya tersine çevrilmiş sıra ve sandalyelerde, veyahut yerde taşta oturarak dua ederler.
Mersiyelerin ilk sözü olan (Eha) ile dualar başlar.
İşte! O şehir ki halkla dolu idi, tek başına nasıl oturuyor. Milletler arasında büyüktü, dul kadın gibi oldu!
Yeremyanın Mersiyeleri 1:1
Ya Rab, başımıza geleni an;
Bak da utancımızı gör... 5:1
Bizi kendine döndür, ya RAB ve biz
döneriz;
Eskisi gibi günlerimizi yenile 5:21
Hazanlar en hüzünlü sesleriyle ilahileri okurlar. Dualardan sonra Yehuda Halevinin şiiirleri okunur. Bumısralarda Siyon ülkesinin yeniden yapılanışı ve her Yahudi neslinin giderek artan bir esenlik içinde yaşaması için yakarılır.
Teşa Be Avı takip eden Şabata Şabat Nahamu adı veriler. Teselli Şabatı anlamına gelen bu günde İşaya kitabının 40. bölümü okunur.
Tanrınız diyor: Teselli edin, kavmimi teselli edin. Yeruşalayime söyleyin; savaş zamanı doldu, fesadı bağışlandı bütün suçlar için RABBİN elinden iki kat karşılık aldı, diye onu çağırın...
İşaya 40:1DŽ