Hamasın siyasi lideri Halid Meşal söylentileri yalanlayarak İsrail askeri Gilad Şalitin kaçırma emrini kendisinin vermediğini ve Şalitin Gazzeden dışarı kaçırılmadığını iddia etti
Hamas Lideri Halid Meşal, Egyptian Weekly Aharam Arabide cumartesi günü yayınlanan röportajında, kaçırılan İsrail askeri Gilad Şalitin hala Gazzede olduğunu söyledi. Söylentilere göre, Lübnanlılar tarafından kaçırılan iki İsrail askerini de içine alan kapsamlı bir esir değişimi yapılabilmesi için Şalitin Gazzeden çıkarıldığının ve Hizbullaha teslim edildiğinin ilan edilmesi bekleniyordu. Ancak Meşal, söylentileri yalanlayarak Bölgedeki koşulların zorluğunu ve Gazzenin ne tür bir kuşatmayla karşı karşıya olduğunu siz de biliyorsunuz. Savaşçılar askeri nasıl dışarı kaçırabilirler
? Söylentiler asılsızdır dedi.
Meşal yine de, askeri harekat sırasında kaçırılan asker için O bir savaş esiridir ve karşılığında esir değişimi yapılmalıdır bu Filistin halkının hakkıdır dedi. Kaçırılma emrini kendisinin mi verdiği sorusuna ise Herkes bilmelidir ki, Israil ne yapacağını bilmediği zaman krizi dışarı çevirerek başarısızlıklarını hafifletmek adına söylentiler yaymaya başlar şeklinde yanıt verdi. Bizim Hamas olarak belirli bir çalışma yöntemimiz vardır. Askeri ve siyasi iki kanadımız vardır ve her iki kol da kendi kurumlarıyla düzenli bir şekilde hareket eder. Sahadaki savaşçılarımızın talimata ihtiyacı yoktur, görevlerini ve onlara ne kadar güvendiğimizi bilirler. Şuradan buradan emir gelmesini beklemeksizin görevlerini yerine getirirler.
Hamas lideri ayrıca Şalitin kaçırılmasına rağmen grubun Mısırla iyi ilişkiler içinde olduğunu açıkladı. Meşal konuyla ilgili, Aramızda bir gerginlik yok. Mısırlı liderlerle ilişkilerimiz hiç kesilmedi. Tüm Arap ve Müslüman ülkelerle de iyi ilişkilerimizi geliştirmek için çalışıyoruz dedi.
Röportaj sırasında Meşal, Filistin Yönetimi Lideri Mahmud Abbas ve Başbakan İsmail Haniye tarafından yönetilen Filistinli grupların İsraille yapılacak bir ateşkes üzerinde uzlaştıklarını inkar etti. Gerçekten de Filistinli gruplar arasında bu konu tartışıldı ve ateşkes kararı (hudna) almayı denedik, ancak henüz sonuca ulaşılamadı. Kendimizi savunmalıyız ve İsrailin saldırganlığına karşılık vermeliyiz. Siyonist saldırılar karşısında sakin kalmaktan bahsetmemiz mantıksız.