BM tasarisi üzerinde uzlaşma araniyor

Haymi BEHAROrtadoğu`da çatışmalar birinci ayına girerken ateşkeş sağlanması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi`nde uzlaşma arayışları sürüyor. ABD ve Fransa`nın üzerinde anlaştığı BM Güvenlik Konseyi taslak karar tasarısını Lübnan reddetti. Arap Birliği, Lübnan`ın karar taslağında yapı

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba
Ortadoğu’da çatışmalar birinci ayına girerken ateşkeş sağlanması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde uzlaşma arayışları sürüyor. Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından önerilen tasarıda İsrail ve Hizbullah'a tüm askeri operasyonlarını durdurmaları çağrısı yapılıyor. Tasarıda İsrail'e ateşkesi ihlali halinde Hizbullah'a yanıt izni veriliyor, ancak İsrail'in Lübnan topraklarından hemen geri çekilmesi istenmiyor.
Pazartesi günü Beyrut'ta toplanan Arap Birliği, karar tasarısında Lübnan'ın önerisiyle, İsrail'e birliklerini derhal Güney Lübnan'dan çekmesi çağrısı yapılmasını destekledi. Aralarında Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ile Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin dışişleri bakanlarının bulunduğu bir heyet, tasarıda değişiklik yapılması için New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde temaslarda bulunuyor.
Hizbullah'ın iki bakanının da bulunduğu Lübnan hükümeti tarafından 27 Temmuz'da onaylanan plan, derhal ilan edilecek bir ateşkes sonrası Lübnanlı ve İsrailli mahkumların serbest bırakılmalarını, İsrail'in Lübnan topraklarından çekilmesini ve evlerinden ayrıların Lübnanlı mültecilerin geri dönmelerini öngörüyor.
Ayrıca İsrail’in kontrolündeki Şebaa Çiftlikleri'yle ilgili olarak, bölgenin nihai sınırı belirlenene dek Birleşmiş Milletler tarafından yönetilmesi çağrısı yapılıyor. Lübnan İsrail işgali altındaki Şebaa Çiftlikleri'nin kendisine verilmesini istiyor.  BM bu toprakların Suriye'ye ait olduğu görüşünde.
Lübnan hükümetinin ülkenin tümünü denetlemesi -ki bu Lübnan ordusunun ülkenin güneyine konuşlandırılması anlamına geliyor- ve hafif silahlı Birleşmiş Milletler barışgücünün güçlendirilmesi de planda değinilen hususlar arasında.
Ayrıca İsrail'den de Güney Lübnan'ı işgal ettiği 18 yıl boyunca nerelere mayın yerleştirdiğini bildirmesi isteniyor.

Lübnan ordusu güneye konuşlanmak üzere hazırlanıyor
Lübnan hükümeti, İsrail askerleri çekilir çekilmez ülkenin güneyine 15 bin asker gönderme kararı aldı. Lübnan Enformasyon Bakanı Gazi Aridi, kabinenin, asker gönderme kararını oybirliğiyle aldığını açıkladı. İsrail Başbakanı Ehud Olmert kararın olumlu olduğunu ancak kalıcı barışın sağlanması için Hizbullah’ın silahsızlandırılması gerektiğini vurguladı.
Lübnan, İsrail güneyden çekilir çekilmez bölgeye 15 bin asker göndererek denetimi sağlamayı öneriyor. İsrail, Mayıs 2000’de Güney Lübnan’dan tek taraflı çekilirken Lübnan ordusunun bu bölgeye konuşlanmasını istemiş ancak Lübnan ordusu güneyi denetim altına almayınca bu bölge Hizbullah’ın kontrolüne geçmişti.

Fransa’dan yeni karar tasarısı
Fransa yeni karar tasarısında, eski tasarıda olduğu gibi İsrail  ile Hizbullah arasında Lübnan'da süren çatışmaların biran önce durdurulmasını ve soruna kalıcı bir çözüm bulunması gerektiğini  vurguluyor. Ancak ilk tasarıdan farklı olarak bu yeni metinde kalıcı bir ateşkesin şartları da ortaya konuyor.

Tasarıya göre ateşkes koşulları
BM Güvenlik Konseyi'nin 15 üyesine dağıtılan tasarıda, kalıcı bir ateşkesin sağlanması için öncelikle İsrail ve Lübnan'ın egemenliğinin  ve toprak bütünlüğünün korunması ve iki ülke arasındaki sınırı oluşturan ''Mavi Hattın'' çiğnenmemesi gerektiği vurgulanıyor. Kaçırılan İsrailli iki askerin derhal serbest bırakılması gerektiği belirtilerek, Lübnan'da herhangi bir silahlı grubun bulunmaması ve Lübnan ordusunun güney Lübnan'da otoriteyi ele geçirerek etkili olmasını sağlamaya yönelik tüm İsrail-Lübnan anlaşmalarının ve BM kararlarının eksiksiz uygulanmasının altı çiziliyor. Tasarıda ayrıca İsrail'de bulunan Lübnanlı mahkumlarla ilgili sorunun çözülmesi ve bölgedeki kara mayınlarının yerlerini gösteren haritaların BM'ye verilmesi gerektiği de belirtiliyor.

Çokuluslu güç konuşlanması
Fransa'nın karar tasarısında, Lübnan silahlı kuvvetlerini bölgede  barışçıl bir ortamın sağlanması konusunda desteklemek, kalıcı bir ateşkesin ve çözümün şartlarının uygulanmasına katkıda bulunmak için uluslararası bir gücün oluşturulması da teklif ediliyor. Tasarıya göre, bunun için öncelikle Lübnan ve İsrail hükümetlerinin kalıcı bir çözümün siyasi çerçevesi konusunda anlaşmaları ve oluşturulacak güce onay vermeleri gerekiyor. Lübnan'da kurulması düşünülen yeni çokuluslu güce liderlik etmek istediği de söylenen Fransa, geçen cumartesi günü Güvenlik Konseyi üyelerine bir tasarı metni dağıtmıştı.

Sivil kayıplar artıyor
Lübnan Sağlık Bakanı Muhammed Halife yaptığı açıklamada, çoğu sivil olmak üzere toplam 935 kişinin öldüğünü söyledi. İsrail en az 300 Hizbullah militanını öldürdüğünü açıkladı. Hizbullah çatışmaların başladığı 12 Temmuz gününden beri İsrail’e 3000 füze gönderdi. Hizbullah’ın saldırılarında çoğu sivil 100’ün üzerinde İsrail’li hayatını kaybetti. 250.000 İsrailli de ülkenin güneyine göç etmek zorunda kaldı. Hizbullah saldırılarını durdurmak amacıyla kara harekatını genişleten İsrail, Litani nehri sınırına kadar olan bölgede bir güvenlik şeridi oluşturmak amacıyla Güney Lübnan’da operasyonlarını sürdürüyor.  
İsrail Dışişleri Eski Bakanı Şlomo Ben Ami, BBC’ye verdiği röportajda ‘Nasrallah’ın adamlarının İsrail sınırını geçerek askeri provokasyonda bulunmasına Olmert hükümeti hazırlıksız yakalandı. Bu hükümetin kuruluş amacı Gazze’den olduğu gibi Batı Şeria’dan da tek taraflı çekilmekti. Şimdi Güney Lübnan’da bir güvenlik şeridi oluşturmak istiyorlar’ dedi.
Ben Ami sözlerine şöyle devam etti: ‘Hizbullah İran ve Suriye’nin maşası, bu ülkeler Hizbullah üzerinden İsrail’e savaş açtılar. Tepkinin ölçüsüz olup olmadığını tartışabilirsiniz ama bu savaşı Hizbullah başlattı, İsrail de kendini savunma hakkını kullandı, çünkü hem kuzeyde yaşayan sivillerin güvenliğini sağlamak hem de Hizbulah’ın hamilerine yanıt vermesi gerekiyor’.
Ben Ami, ’Lübnan sorunu ancak bu ülkeyle kapsamlı bir anlaşma imzalayarak Hizbullah’ın varlık nedenini ortadan kaldırmakla çözülür’ dedi.
Filistin sorunu hakkında da görüşlerini belirten Ben Ami: ‘Hamas, İran ya da Suriye gibi ülkeler tarafından kontrol edilmiyor. Hamas milliyetçi bir hareket, belki fanatik derecede dinci olabilir ama siyasi bir amacı var; o da Filistin’in bağımsızlığını sağlamak. Ve yavaş yavaş iki devletli çözüme doğru ilerliyorlar. İsrail’in varlığını tanıyacaklar. Hizbullah ise İsrail’i yok etmek isteyen militan bir örgüt’ dedi.