Yahudi dini geleneklerine göre Elul ayı başından itibaren Kipur günü arifesine kadar tüm sinagoglarda Selihot duaları yapılır.Yaklaşık 20 yıl aradan sonra Yom Kipur öncesi son Selihot duası 1 Ekim Pazar sabahı saat 04.30 Neve Şalom Sinagogu`nda Hahambaşı Rav İsak Haleva, Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya, Rav İzak Alaluf, Neve Şalom Hazanları
Riva HAYİM
“Riva bu yaz ne yaptın?” diye sorarsanız, cevabım “hiçbir fikrim yok” olacaktır. İnanın o kadar çok düğün derneğe katıldım ki, Eylül ayında ayak parmağımın ucunu ancak denize sokabildim.
Şimdi diyeceksiniz “yine mi düğün, ya sabır!!”
Ben de diyeceğim ki, “evet”, o elbiselere harcadığım paralar yetmezmiş gibi senede en fazla iki kere kuaföre giden bendeniz, kimi zaman ayda bir, hatta ve hatta bazı zamanlar haftada iki kuaföre gitmek zorunda kaldım. Bir de üzerine düğün hediyelerini ekleyince, “Bari kendim evlenseydim, herhalde bu kadar masraf çıkmazdı” diye düşünmedim değil. “Giden gitti can sağlığı” diyor, bu yaz düğünlere çok fazla gittiğinizi anlamanız için sizi 12 ipucu ile baş başa bırakıyorum.
Bu Yaz Düğünlere Fazla Gittiğinizi Anlamanın 12 Yolu:
1. Happy Leyla ve Gaydar’ın ne anlamlara geldiğini biliyorsanız,
2. Eskiden tüm gelinlikler amatör gözleriniz için aynı iken, kendinizi bir anda gelinliğin drape, dantel ve duvağıyla ilgili moda editörü kıvamında yorum yapıyorsanız,
3. Garsonlar yanınıza sinsice yanaşıp " han’fendi, her zamanki içkinizden mi istersiniz" diye size sormaya başladılarsa,
4. Girişteki vestiyerle ahbaplık mertebesine ulaşmış bir sohbetiniz varsa ve çıkışta siz daha çantanızın dibindeki fişinizi bulmadan koşup askıdan şalınızı onca kıyafet arasından seçip size vermeyi beceriyorsa,
5. Gece elbisenizin kuyruğunda, farklı düğünlerden size hatıra olarak kalan topuklu ayakkabılarınızın yol açtığı delikler ve içki izleri yer alıyorsa,
6. Gelinle damat konukların duygulu bakışları arasında ilk danslarını ederken, elinize geçirdiğiniz kürdanla dişlerinizi karıştırırıp, bir yandan da masada duran yarım kalmış zeytinli ekmeği gözünüze kestiriyorsanız,
7. Başta servis edilen somon ızgaranın ardından, “ıspanaklı kişim nerde kaldı!” diye bakışlarıyla garsonu süzüyorsanız (mönüleri artık ezbere bildiğiniz için artık bakmanıza gerek kalmadığını söylememe gerek yok herhalde),
8. Hoparlörden “Horra” duyulmaya başladığında, kendinizi sıranın en başında adımları karıştırmadan, gece kıyafetinizi parçalamak pahasına, koşar adım dans ediyor buluyorsanız,
9. Düğünde sizi en mutlu eden olaylardan biri düğün pastasının çikolata parçalı olduğunu öğrendiğiniz zamansa ve pasta sahneye çıktığında masaya koşup, bir elde çatal bir elde bıçak beklemeye başladıysanız,
10. Düğünün kokteyl safhasını atlayıp, direk yemek vakti düğünlere gitmeye başladıysanız,
11. Her düğüne aynı kıyafeti giydiğinizden, bütün düğün resimlerinde aynı çıkıyorsanız, ve haliyle düğün fotoğrafçısının çektiği resimleri bakmak bile aklınızın ucundan geçmiyorsa,ve
12. Gelinin gecenin sonunda kızlar uğruna birbirini paralasın diye havaya fırlattığı çiçek en az iki kere sizin elinizde kaldıysa …
Belirli bir süre düğünlerden uzak durmanız gerekiyor.
