RAB Moşe`ye şöyle dedi: İsrail halkına de ki, yedinci ayın onbeşinci günü Çardak Bayramı başlar. Bu bayramı Rab`bin onuruna yedi gün kutlayacaksınız. İlk gün kutsal bir toplantı düzenleyecek, gündelik işlerinizi yapmayacaksınız. (Levililer, 23:33)Bu yıl Sukot Bayramı`nı; 6 Ekim Cuma akşamından başlayarak 14 Ekim Cum
Ev, Yuva Değildir
Tuhaf olan şu ki, Yahudilerin evlerinin konforunu bırakarak geçici bir barınakta geçirdikleri zamana zeman simhatenu da denir: sevinç zamanı. Sukot, sevinci simgeleyen bayramdır. Rahat evimizi sadece aile ve arkadaşlarımızla birlikte oturmak için bıraktık diye neden daha mutlu olalım? Size açıklayayım:
Gerçekten mutlu olmayı herşeyden çok isteyen bir adam hakkında güzel bir midraş vardır. Tanrıya içtenlikle dua etti ve arzusunun nasıl yerine geleceği sonunda ona söylendi. "Gerçekten mutlu bir adam bul ve onun gömleğini giy. O zaman sen de onun neşesini paylaşacaksın." Adam aylar boyunca o kişiyi aradı. Ne zaman gerçekten mutlu birini bulduğunu sansa, o kişiyi biraz daha yakından tanığında, işin aslının öyle olmadığını anlıyordu; gülümseme, üzüntüyü gizleyen bir maskeydi görünürdeki mutluluk gerçek değildi.
Sonunda arayışı başarıyla noktalanır. Mutluluğu tam, yaşam sevinci gerçek olan, kahkahası içsel uyum ve barışı yansıtan birini bulur. Ancak bir sorun vardır. Adam o kadar yoksuldur ki gömleği bile yoktur.
Sukot, sahip olduklarımızın bizi mutlu eden unsurlar olmadığını bize hatırlatmanın yolu da olabilir. Fiziksel bir ev, yuva değildir. Bir kulübede, Tanrının koruyucumuz olduğunu bilerek yaşamaktan mutluluk duymak, duvarların ve bir çatının sağlamlığının bize güvenlik ve mutluluk verdiği düşüncesine güvenmekten çok daha anlamlıdır. Yahudiler Sukotta "bana bir sığınak ver" yakarışının, bir şarkı sözü değil, Tanrı ile sohbet olduğunu anlar.
Dört Tür Yahudi
Yahudiler, Sukotta evlerini değiştirmekle kalmaz. Bayramın önemli bir uygulaması daha vardır. Yahudilerin dört farklı bitkiyi alması (bu bitkiler, Yahudilerin çöldeki yolculuktan sonra gidecekleri Yisraelde yetişen türlerdir) kulübelerine (suka) girmeleri ve bitkileri her yönde sallamaları istenir.
Bu dört tür:
1. Lulav, hurma ağacı dalı
2. Aravot, söğüt dalı; söğüt su kıyısında yetişen bir ağaçtır
3. Hadas, mersin ağacı dalı; çok güzel kokar.
4. Etrog, büyük bir limonu andıran bir bitki
Bazıları Lulavın insanın belkemiğini, Hadasın gözlerini, Aravotun dudaklarını, Etrogun da kalbini temsil ettiğini söyler. Bu dört türle Yahudiler, Tanrıya vücutlarının başlıca bölümleriyle tapma isteklerini ifade eder.
Bir başka ünlü yorumlama, bu dört bitkiyi, dört farklı Yahudi türünün simgeleri olarak görür:
Etrogun hem tadı, hem kokusu vardır. Hem öğrenimi olan, hem de iyi edimler yapan Yahudileri temsil eder.
Lulavın (hurma ağacı) tadı vardır ama kokusu yoktur. Öğrenimi olan ama iyi edimlerden yoksun Yahudileri temsil eder.
Hadasın (Mersinin) kokusu vardır ama tadı yoktur. Tıpkı iyi edimler yapan ama öğrenimsiz olan Yahudiler gibi.
Aravotun (Söğütün) ne tadı, ne de kokusu vardır. Ne öğretimli, ne de iyi edimleri olan Yahudileri temsil eder.
Bu ritüelin dikkat çekici fikri, bu dört türün kutsanmak üzere bir araya getirilmesinin gerektiğidir. Hiçbiri dışarıda bırakılmamalıdır; hiçbir Yahudi gereksiz veya feda edilebilir görülmemelidir. Mükemmel olmayan üçü Lulav, Arava ve Hadas - Etrogun etrafına konulmaktadır; tıpkı mükemmel olmayan Yahudilerin, onları esinlendirecek kişilerin yanına getirilmesi zorunluluğu gibi. Dördü hep birlikte, birleşmiş Yahudiliğin simgesi olarak dünyanın dört yönünde dalgalandırılmaktadır: Yahudilerin misyonunun, bilgeliğini bütün insanlığa getiren, "ulusların üzerinde bir ışık" olduğunu göstermek için.
Simhat Tora:
Daire Oluşturalım
Sukotun son günü, geçen zamanla yeni bir ad kazanmıştır: Simhat Tora, Kanunla sevinme günü. Sukot bir sevinç bayramı olduğundan, son günü çok özel bir farklılıkla, kutsanmış gün olarak seçilmiştir.
Moşenin beş kitabı Humaş, her hafta okunmasına ve bir yıl içinde tamamlanmasına olanak tanıyan haftalık bölümlere bölünmüştür. Dünyanın dört bir yanındaki sinagoglar Yaratılış (Bereşit) ile başlar ve on iki aylık çevrimi Yasanın Tekrarı (Devarim) ile bitirir. Bir yıllık bir proje teorik olarak herhangi bir zaman başlayabilir. Ancak gelenek, okumayı Simhat Torada tamamlamamızı ve aynı gün hemen baştan okumaya başlamamızı ister. Bu çok güzel bir öğrenim cevrimi meydana getirir. Bunu, sinagogda Tora ile dans ederek ve daireler oluşturarak simgeleriz.
Kişi Torayı ne zaman bitirir? Hiçbir zaman. Bitirir bitirmez baştan başlarız. Devamlılık diye buna denir!
Kaynak: Nedenleri ve Niçinleri İle Yahudilik,
Yazan: Rabbi Benjamin Blech,
Çeviren: Estreya Seval Vali