Babi Yar kurbanlari Ukrayna`da devlet töreni ile anildi

Nelly BARAKASBabi Yar katliamı 65. yılında, Ukrayna`da Devlet Başkanı Viktor Yushchenko ve İsrail Devlet Başkanı Moshe Katsav`ın katılımı ile 27 Eylül Çarşamba günü gerçekleşen bir devlet töreni ile anıldı. Anma töreni düzenlenmesine karşın, antisemitizm Ukrayna`da yükselişte

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba
Ukrayna merasim taburu arasından geçen iki devlet başkanı, Babi Yar anıtına çelenkler bıraktılar. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen yüzlerce Yahudi, Kiev’in Babi Yar bölgesinde öldürülen on binlerce dindaşının anısına kurulmuş anıtın üzerine, bir saygı ifadesi olarak  ellerinde taşıdıkları küçük taşları bıraktılar.
Sovyetler Birliği, Babi Yar’da yaşanan vahşet konusunda yıllarca suskunluğunu korudu. Ta ki, 1961’de Rus şair Yevgeny Yevtushenko yazdığı “Babi Yar” adlı şiiri, bir yıl sonra da Dimitri Shostakovich bestelediği 13. senfoni ile yaşanmış olan vahşete dünya kamuoyunun ilgisini çekene dek.
Bunun üzerine Sovyetler Birliği bu mekana acı çeken insan çehreleri ve bedenlerini yansıtan bir anıt yaptırdıysa da, anıtta acı içindeki insanların Yahudi olduklarına ilişkin bir bilgilendirme yazısı yer almadı. 1991’de Sovyetler Birliği’nin parçalanmasından sonra bu anıtın yakınına Yahudilerin Menora şeklinde bir anıt dikmelerine izin verildi.
Bir zamanlar bir insanlık dramının yaşandığı, on binlerce Yahudi’ye toplu mezar olan Babi Yar, günümüzde ne yazık ki çocukların oynadığı, sevgililerin gezindiği kamusal bir parkın içinde yer alıyor. Yani bu toplu mezarın üzerinde yaşam devam ediyor.

Babi Yar’da ne oldu?
Alman işgali öncesinde Kiev’de 160.000 Yahudi yaşamaktaydı. Kent nüfusunun % 20’sini Yahudiler oluşturmaktaydı. Bunların bir kısmı Alman Ordusu’nun Kiev’e girmesinden önce kenti terk etmişti. İşgalden on gün sonra, 1941 yılının 28 Eylül günü, bir Kipur akşamı, tüm Kiev sokaklarına Yahudilerin yanlarına giysilerini, kimliklerini, para ve değerli eşyalarını alarak mezarlıkta toplanmaları gerektiğini duyuran afişler asıldı.
İnsanlar uzun bir yolculuğa çıkacaklarını, bazısı da Kutsal Topraklara gönderileceklerini düşündüler. Ertesi gün, yanlarına taşıyabildikleri her türlü değerli eşyayı alarak Babi Yar’da toplandılar. SS’ler, Ukrayna polisinin yardımı ile orada toplanan Yahudileri itekleyerek gruplara ayırdılar; erkek, kadın ve çocuklar… Soyunmaya zorladılar. Ormanın içindeki bu vadide hepsini vurdular. Kazılmış hendeğe atılan ölü bedenler, esirler tarafından toprakla örtüldü. 48 saat içinde 33.170 Yahudi Babi Yar’da vurularak yok edildi.
Bu toplu kıyımı takip eden aylarda gizlenen veya jurnalciler tarafından ele verilen binlerce Yahudi öldürüldü. Silah sesleri Babi Yar’dan bir kilometre mesafede bulunan Kiev’den aylar boyunca duyuldu. Almanlarla işbirliği yapanların sayısı o kadar çoktu ki Gestapo, Yahudi avlamakta hiç zorlanmadı. Alman işgali süresince Babi Yar’da Yahudiler, Çingeneler, Sovyet savaş suçluları, komünistler dahil olmak üzere 100.000 insan öldürüldü. Alman ordusu geri çekilirken, tutukluları bedenlerin imhasında çalıştırarak bu kitlesel kıyımın  izlerini yok etmeye çalıştı.
Babi Yar’da binlerce Yahudi’nin öldürüldüğünü bugün Ukrayna’da artık herkes biliyor. Ama ne yazık ki, Babi Yar’ın 1000 katilinden 150 kadarının Alman, diğerlerinin Ukraynalı olduğundan kimse söz etmiyor.
Günümüzde Ukrayna’da 103.000 Yahudi yaşamakta. Devletin girişimi ile Holokost’u anma törenleri düzenlenmesine rağmen bu cemaat son yıllarda sık sık antisemit saldırılara hedef olmaya devam ediyor.
Babi Yar’da gerçekleşen anma töreninde Devlet Başkanı Viktor Yushchenko’nun; “Holokost trajedisi tüm halkımız için derin bir yara” şeklindeki söylemine karşın geçtiğimiz yıl kişilere ve sinagoglara saldırı oranında ciddi bir yükselme gözlemlendi, antisemit yayınlar açıkça her kitapçıda boy göstermeye başladı.
Anma töreninde,  Menora şeklindeki anıtın üzerine küçük taşlar bırakan gözleri yaşlı kişiler dikkat çekti… Üç erkek kardeşini Holokost’ta yitiren 74 yaşındaki Dina Maydanyk’in dehşet anıları yeniden tazelenirken, 82 yaşındaki Nina İsayeva; “İnsanları ölüme götürürken Almanların nasıl gülüp, kurbanları ile alay ettiğine tanık oldum” diyordu. Törene katılmak üzere New York’tan Babi Yar’a gelen 78 yaşındaki Ronald Stanton, burada yaşanmış dehşetin hatırlanmasının önemini dile getiriyordu.