Nobel Bariş Ödülü`ne aday bir Uluslararasi Dürüst

Nelly BAROKASII. Dünya Savaşı`nın devam ettiği 1942 yılında, İrena Sendler bir ambulansa gizlice soktuğu bir grup Yahudi çocuğu Varşova Gettosu dışına kaçırıyordu. Şoförün yanındaki koltuğa oturttuğu bir köpeğin havlamaları ağlayan çocukların seslerini bastırıyordu. Savaş süresince Sendler hayatını t

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba
1995 yılında yazar Marek Halter’e verdiği söyleşide İrena Sendler; “Daha fazlasını da yapabilirdim” sözleri ile teessürünü ifade ediyor, “Bu pişmanlık duygusunu ölümüme dek taşıyacağım” diyordu.
Geçtiğimiz ay İsrail’i ziyaret eden Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczynski, İsraillilerin Polonya halkının Yahudileri yok etmekte Nazilerle işbirliği yaptığına ilişkin imajını değiştirmeye çalışıyor. Lech Kaczynski, bugün 96 yaşında olan İrena Sendler’in İsrail’in de onayı ile Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi yönünde bir girişim başlatmayı hedefliyor.
1910 yılında doğan İrena Sendler’in sosyalist eğilimli babası Otwock kentinde doktordu. Varşova’nın güneydoğusunda, 20 kilometrelik mesafede yer alan Otwock’ta mesleğini sürdüren bu doktorun hastalarının çoğu Yahudi’ydi.
II. Dünya Savaşı patlak verdiğinde, hatta Nazilerin Varşova Gettosu’nu oluşturmasından önce İrena Sendler kentteki Yahudilere yardım etmeye başladı. Fakirler ve öksüzlere çorba dağıtan mutfakların kurulmasına, evlerine ve banka hesaplarına el konulan evsiz barksız kalmış Yahudilere yardımcı oldu.
1942’de Sendler, Varşova’da bir hayır kurumunda çalışmaya başladı, ayrıca “Zegota” kod adlı Yahudilere Yardım Konseyi’ne katıldı. Gizli lakabı “Jolenta” olan İrena, Yahudi çocukları koruma programının sorumlusuydu. “Zegota”da Yahudi kurtarma çabalarını iyice arttırdı. Kendi yaşamını sık sık tehlikeye atma pahasına onların yaşamını kurtarmaya çalıştı. İşgal altındaki Polonya’da Yahudilere yardım edenlere biçilen ceza ölümdü.
Sendler bu gizli amaç etrafında topladığı yardımcıları ile birlikte Yahudilere Hıristiyan adları ile düzenlenmiş sahte kimlikler sağladılar. Ayrıca bazı Yahudilerin çok hasta olduklarına ilişkin raporlar çıkararak onları Nazilerden korumayı başardılar.
Varşova Gettosu’nun kurulmasından sonra, kendisine ve yardımcısı İrena Schultz’a doktorlardan edindiği izin belgesi ile her gün gettoya girme hakkına sahip oldu. Gettoda çıkabilecek salgın hastalıkların kente yayılmaması için önlemler almak üzere çalışmaları gerektiği bahane edilmişti. İki İrena, Yahudi yer altı örgütleri üyelerine para, gıda, ilaç, giysi ve mesajlar iletmeye başladılar.

İşkenceye rağmen konuşmadı
Gettodan Yahudi çocukları kaçırıp onları Hıristiyan ailelerin ve manastırların korumasına vermeye başlaması ile Sendler’in çabaları zirveye ulaştı. Yahudi aileleri çocuklarını kendisine teslim etmeleri konusunda ikna etti ve hasta gençlerin iyileşinceye dek gizlenebileceği güvenli barınaklar aradı. Çocuk ve gençlerin sağlık durumları düzeldiğinde Polonya yer altı örgütlerinin yardımı ile onlara sahte kimlikler edindi.
İrena Sendler tüm girişimlerini belgelemeyi de ihmal etmedi. Çocukların asıl adlarının, yeni adlarının, onları evlat edinen ailelerin ve manastırların şifreli şekilde tutanaklarını tuttu. Çünkü savaş sonrasında  çocukların ailelerine kavuşacağını umuyor ve bunu garantilemek istiyordu. Bu listeleri gizlediği bir cam kavanozu bahçeye gömdü. İrena 2500 çocuğun yaşamını kurtardı.
1943 yılı Ekim ayında İrena, Gestapo tarafından tutuklandı. Çok ciddi işkencelere maruz kalmasına, bacakları kırılmasına rağmen konuşmadı, yaşamlarını kurtardığı çocukların kimliklerini açıklamadı.
Nazi mahkemesi tarafından yargılanan İrena Sendler’e ölüm cezası verildi. Yer altı örgütlerinden dostları nöbetçiye rüşvet vererek ölüm cezasının infaz edildiğine ilişkin rapor vermesini sağladılar ve hapishaneden kaçırdılar. Kendine yeni bir sahte kimlik edinmek zorunda kalan İrena savaşın sonuna dek gizlenmek zorunda kaldı.
Savaş bitince İrena, Polonya Sağlık Bakanlığı’nda çalışmaya başladı. 1965’te Yad Vaşem tarafından Uluslararası Dürüst ödülü ile onurlandırılan İrena Sendler’e 1991’de İsrail’in Onursal Vatandaşlığı payesi verildi. Şimdi İrena, Varşova’nın bir yaşlılar yurdunda yaşamını sürdürüyor.
Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczynski’nin İsrail ziyareti duygusal ve tarihsel amaçlar taşıyordu. Polonya ve İsrail’in aralarında hiçbir sorun yok. Aralarındaki ticari, kültürel, güvenlik ve istihbarata ilişkin ilişkiler giderek gelişiyor. Son birkaç yıldır Polonya, AB ülkeleri arasında İsrail’e en yakın ülke konumuna girdi. İki ülkenin tarihsel bağlarının odağında Holokost yer alıyor. İsrail’in kolektif belleğinde Polonya, Holokost’tan doğrudan sorumlu ülkelerden biri. Çünkü ölüm kamplarının büyük bölümü Polonya topraklarında kurulmuştu.
Polonya devlet başkanı Yahudilere yardımcı olmuş, yaşam kurtarmış Polonyalıları gündeme taşıyarak ülkesinin bu imajını değiştirmeye çalışıyor. Bu amaçla İsrail Devlet Başkanı Moşe Katsav, Başbakan Ehud Olmert ve Başbakan Yardımcısı Şimon Peres’den, İrena Sendler’in Nobel Barış Ödülü’ne adaylığını desteklemelerini istedi.
Lech Kaczynski’ye refakat eden  İsrail’in Varşova Büyükelçisi David Peleg bu öneriyi destekledi. Yad Vaşem verdiği resmi yanıtta İrena Sendler’in adaylığına itirazı olmadığını, buna karşın, Nobel Barış Ödülü’nün aralarında Sendler kadar yararlı olmuş kişilerin de bulunduğu tüm Uluslararası Dürüstler’e verilmesinin tercih edildiği bildirildi. Aslında Yad Vaşem yıllardır bu görüşü kabul ettirmek için çaba harcıyor.