Nur Şaul BAROKASÇoğumuz, beş yıldızlı bir otelde, günlüğü 9 Euro’ya tatil yapmanın sadece hayalden ibaret olduğunu sanırdık. Oysaki, 9 Euro’ya tatil haberi, geçen haftalarda gündeme damgasını vuran haberler arasında yer aldı. Güney sahillerindeki oteller, yaz aylarında dolduramadığı boşluğu bu şeklide kapatmayı hedefliyor.
Geçtiğimiz yaz, diğer sezonlara göre daha durgun bir turizm sezonu yaşadık. Turist sayısında azalmalar yaşandı. Terör olayları, kuş gribi derken, turizm geçen sezon baltalandı. Nitekim iki hafta önce Debora Zakuto da yazısından bu konudan söz etmişti.
9 Euro’luk tatilin amacı, ilk etapta yaz sezonunu değerlendirememiş yerli turiste en uygun fiyatla beş yıldızlı konfor sunmak. Diğer yandan kısmen yarı-boş geçen yaz sezonunu bir şekilde değerlendirmek.
Bunun yanı sıra, yurt dışından gelen turistlerin çoğu, çok uygun turlarla beş yıldızlı otellerde konaklama fırsatı buluyor. Zira, turizm acentesinden paket tur aldıkları zaman, otel fiyatı dâhil ediliyor. Otellerin, müşteri çekebilmek amacıyla, sezon başında yurt dışındaki acentelerle yaptıkları kontratlarda, normal şatlarda geceliği 100 ytl olan otel 30 ytl’ye satılıyor. Böylelikle acente bütün bir yıl aynı fiyat bazında oteli pazarlama şansına erişiyor
Diğer bir yandan, tesislerini yenileyen otellerde bulunuyor. Turizm, Türkiye’nin bacasız sanayisi olarak adlandırılıyor. Sirkülasyon ve yıpranmanın yoğun olduğu bu sektörde faaliyet gösteren oteller, rekabet edebilmek ve daha iyi hizmet verebilmek için belirli aralıklarla tesislerinde yenileme çalışmaları yapıyor.
Türkiye’de turizm sektörü en rekabetçi sektörlerden biridir. Sunulan hizmetlerin kalitesi, tesislerin yeniliği, rakip ülkelerle rekabet edebilme anlamında büyük önem taşıyor.
Her yıl iki haneli rakamlarla büyüyen Türk turizmi, 2006 sezonunda aynı başarıyı gösteremedi. Geçen yıla göre, gelen turist sayısında belirgin bir düşüş yaşandı.
Geçen yılın ocak- temmuz döneminde Türkiye’ye yaklaşık 12 milyon turist gelirken bu yıl aynı dönemde gelen turist sayısı 10 milyona düştü. Muğla’da %13 azalma görülürken Türkiye’nin toplam yedi ayda turist kaybının % 6,5 seviyelerine düştüğünü görebiliyoruz. Turizmin istikrarlı bir grafik çizebilmesi için birçok etkenin bir arada olabilmesi gerekiyor. Bunlardan en önemlisi de tesislerin kendilerini yenileme süreçleri. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye genelinde 3 bin 500 civarında tesisin faaliyet gösterdiği ortaya çıktı. % 40’ının 1980’li yıllarda yapıldığı bildirilen tesislerin, bugün yeniden yapılandırma yani renovasyon çalışmalarından geçerek önümüzdeki yaz sezonuna daha iyi hizmet vermek amacıyla kolları sıvadığı öğrenildi. Genel olarak, turist sayısında azalma görülen kış sezonu süresince, kıyı otelleri kendilerini yeniliyorlar. Şehir otelleri ise genellikle turist sayısının daha az olduğu ramazan ayında renovasyona girmeyi tercih ediyor.
Bu çalışmalar için ayrılan bütçeler ise renovasyonun kapsamına ve tesisin büyüklüğüne göre değişkenlik gösteriyor. Yapılan alımlarda tesisin ihtiyacı çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Perdeden, bardağa; döşemelik kumaştan, mobilyalara kadar birçok ürün değiştiriliyor. Böylelikle, yeni sezonda, rekabet halkasının içinde daha başarılı bir yer edinilebiliyor.
Kah güney sahilleri, kah Ege kıyıları… hem renovasyondan yeni çıkmış tesisin hem de rahatlatıcı bir hafta sonunun keyfini çıkarmak isterseniz 31 Mart 2007 ‘ye kadar fırsatı değerlendirin.
